- 1002 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
revolveri yanlızlık patlatan adam
O gece yaşlı kumarbaz jack in merdiven altı imalathanesinden aldığım bir şişe sözde viskimin dibini görmüş ve uzun zaman önce ne cehenneme koyduğumu unuttuğum 6 patlarımı bir çırpıda çalışmayan buzdolabımın üzerinde buldum elimi attığımda içinde kalmış 2 adet merminin ağırlığını hissettim.içinde iki adet mermi olan altıpatları şakağıma dayayıp ayak ucuma koyduğum not a bakıp tetiği çektim…boşluk,tekrar denedim yine boşluk..ve tekrar!!!bu defa yere yığılan bedenimin karşısına geçmiş kan ve beyin parçaları olarak, dağılmış kafamın yarığından akan hayatıma bakıyordum,tüm o pişmanlıklarım hatalarım üzüntü ve kederle dolu gecelerim yürüdüğüm yollar zamanımı harcadığım duraklar ve manası olmayan işler tüm o surat asan ağlayan çığlık atan kadınlar.hayatımdan geçen iyi ya da kötü her anım…beyaza hapsolmuş sıvı bir kızıllıkla akıyordu kafamın ortasındaki yarıktan günlerce izledim kokuşmuş bedenimi ne komşular gelmişti cansız bedinimin kokusuna ne de tanrı tenezzül etmişti ruhuma dokunmaya sinekler uçuştu çürüyen ve moraran bedenimde…haftalar sonra yaşlı kumarbaz ve içki tedarikçim jack yokluğumu fark edip çaldı kapımı. kokuyu fark edince aramaya karar verdi polisleri ve bir anda eli ağzını ve burnunu kapatan elleri beyaz insanlar kaynadı köhne ve dağınık evim..etrafın bu kadar dağınık olmasından utanmıştım. özür diledim! ama kimse duymadı çürümüş bedenimi alıp zaman içide boşalttılar evimi.kendimi öldürmüştüm fark edilmek için, fakat yine de değiştirememiştim kaderimi yine yanlızdım.tek fark kafama sıkmadan önce ruhsuz bir bedendim,kafama sıktıktan sonraysa bedene hasret bir ruh olarak sonsuzluğun sona ermesini beklemeye başladım dağınık evimde.
YORUMLAR
''ölüm varken ben yokum. ben varken ölüm yok. o halde üzülecek ne var der lucretius.