Sanırım ülkemizde geçerli olan ve rağbet gören de ikinci yani propaganda.
Oysa "fikir" biraz daha çaba ve emek isteyen,bir konuda "derinlikli" bir analiz,sorgulama yeteneğine sahip olmayı gerektiren aydın ya da münevver veya entelektüel işi...
Ama propaganda mı öyle mi?
Çoğu kez slogan düzeyinde "yapılmakta" ve kitleleri de "ajite" etmede kullanılmaktadır.
Eski bir "siyasetçimiz" propaganda konusunda çok "mahirdi" ama "fikir" alanında bu denli belirleyici olduğunu söylemek mümkün değildir.
Bu konuda,benim yıllardır dilime pelesenk ettiğim Necip Fazıl’ın "Süleymanname" adlı şiirinde şu satırları bu iki kavrama net açıklık getirir mahiyettedir.
Hem de bu şiir bizim gençlik yıllarımızda yazılmış (1971) ama çok geç farkına vardım.Ama varmak da bir şey sonuçta.
Fikir dağlar boyu kocaman kitap;
Sen de o kocaman kitabın bir virgülüsün!
Böyleyken ustasın gözbağcılıkta;
Cüceler sirkinin baş Herkülüsün!
Sözü fazla uzatmaya da gerek yok sanırım.
Dört satır çok şeyi açıklamaya yeter de artar bile!
Propaganda ile "seçim" /"taraftar"kazanılır ama "fikirle" gelecek ya da "yeni bir dünya" kazanılır!
Kazanmanın yollarından biri de Ali Fuat Başgil ’e kulak vermek olsa gerektir:
-Fikirlerden korkmayınız.Emin olun ki yeryüzünde zararlı tek fikir eleştiri süzgecinden geçmeyendir.