- 561 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
KÖPEĞİN ADI BADİ-1
-Bunun adı ne?
-Köpeğin adı Badi.
Defalarca duyduğum bu sorudan da cevaptan da nefret ediyorum. Sordun, öğrendin; ne oldu? Benim hakkımda bilgilendin mi? Bunu öğrendikten sonra bana karşı davranışların nasıl olacak? Aramızda bir samimiyet mi oluştu? Beni horlamayacak, kırmayacak, hakaret etmeyecek, aksine hep sevecek misin? Hayır. Zaten sormak için sormuştun, belki de aradan biraz zaman geçince adımı unutacaksın ve başkalarının defalarca yaptığı gibi “Sahi, neydi bunun adı?” diye tekrar tekrar soracaksın.
Bu adı bana Kenan Baba koydu. Benim ilk adım -belki de gerçek olan odur- Kalo idi. Kalo çingenece bir kelime; siyah, kara demek. Gözlerimin üzerindeki yaya benzeyen, insanların kaş dedikleri kahverengi tüyler hariç her tarafım siyah, simsiyah. Ha, sahi karnımda da bir kahverengi küçük leke var. Bana Kalo adını veren de kenef sorumlusu çingene Cafer Aga.
Annem süt gibi bembeyazdı. Ben onun tam tersi. Zaten bu renk zıtlığı birçok insanın dikkatini çekmiş ve alay konusu olmuştum. Böyle bembeyaz, süt gibi anne dört yavru doğurmuştu. İkisi kız biri erkek olan kardeşlerim de beyazdı. Annemizin memelerinden süt emmek için birbirimizle yarışırdık. Hele o kızkardeşlerim nasıl da aç kurtlar gibi saldırırlardı. Annem güzeldi, çok narindi. Zayıf vücudu; gözleri ve karınları aç olan bu dört yavruyu besleyebilecek kadar süt üretemiyordu. Şansım varmış ki on dört günlükken kızlardan biri öldü. Bundan üç gün sonra erkek kardeşim de gitti. Bir kız bir erkek kalmıştık, ama yaşayan kızkardeşim gene de bir türlü doymak bilmiyordu. Ne zaman süt emerken beni görse iteleyip, hırlamaya başlıyordu. Onunla mücadele etmem imkansızdı. Öylesine güçlüydü ki beni kuyruğumdan ya da kulağımdan tuttuğu gibi ötelere savuruyordu. Şiştikçe şişiyor, her geçen gün biraz daha kamyon lastiğine benziyordu.
Bir aylık olunca o da bu dünyadan gitti. Garanti çok yemekten patlayıp ölmüştür. O gün bayram yaptım. Karnımı doyuruncaya kadar süt emdim. Tokluğun ne olduğunu ilk defa o gün anladım. Elinde bir tek ben kaldığım için annemin bana karşı olan ilgisi, sevgisi de artmıştı. Karnını doyurmak için gider, fazla oyalanmadan benim yanıma dönerdi. İstediğim kadar süt emerdim. Karnım doyunca oburluk etmez, süt emmeyi keserdim.
● ● ●
(Devam edecek...)
YORUMLAR
kutlarım hocam eski öykülere bakıyordum geçen yıl yazdıgınız badiyi buldm hep severek okumuş ve sevmiştim bugün ilk bölümden başladım...teşekkürlerrrrr
Ömer Faruk Hüsmüllü
Neyse... Hüzünlendim yine.
Selam, sevgi ve saygılarımla...
-IspartaGülü-
Çevremizdeki canlıların dili olmak ne güzel.
Köpek, icimizdeki nefs gibi. Aç bırakırsan saldıran, tok olunca gaflet verip uyuyan, en iyisi yari aç yar tok hali. Saygilarimla
Ömer Faruk Hüsmüllü
köpeklerin doyma hissi yoktur ki kesin memede süt biterdi ya da yorulduğun için mecburen memeden uzaklaşırdın kalo badi bebek aklı yanlış hatırlıyor olabilir misin?
Ömer Faruk Hüsmüllü
Değerli yorumunuza çok teşekkür ederim.
Filiz Şahin.
yazının devamını bekliyorum :-) sağlıkla kalın