- 559 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MOSKOVA ÖNLERİNDE VE TESLİM OLMAYANLAR ÖLMEZ
’Sen hiç düşman siperine bomba attın mı?’diye soruyorTatar Türkü Muhafızlar Alay Komutanı Memoş- Uli. ’Hayır’diyor savaş muhabiri ve Moskova Önlerinde’nin yazarı Aleksandr Bek. ’Öyleyse savaşı yazamazsın!’ Savaşı bilmeyen, açlığı yaşamayan, yokluğun acısını göğsünde bir şarapnel parçası gibi hissetmeyen hayatı yazabilir mi?
Aleksandr Bek, Volokoloms Şosesindeki çarpışmaları yazarken bunu anlatıyordu.Asya’nın evlatları Moskova kışında Hitler’in ordusuna karşı savaşırken her şeyi yeniden öğreniyor. Onlarda inanç ve cesaret var. Fakat ’savaş akıl ile kazanılıyor’ diyor General Panhilov. Geri çekilmenin anlamını bilmeyen, her muharebede ölene dek çarpışmaktan başka bir şey düşünmeyen bir askerin, muzaffer bir komutan oluşunun öyküsünü anlatıyor yazar.
Moskova Önlerinde, Rusların deyimiyle savaşın üç generali var;’General Kış’, ’General Çamur’ ve son ölümcül darbeyi vuran’General Korku’.Nazi ordusu acımasız işgal harekatını yürütüyor, geçtiği her yerdeher şeyi yok ediyor, köylüleri ahırlara doldurup diri diri yakıyor. General korkuyu Sovyetlerin genç ve deneyimsiz askerlerinin üzerine salıyor. Volga önlerinde insanlık tarihin en korkunç savaşı başlıyor. Sovyet yurttaşları vatanlarına sahip çıkıyor. Dirençleri savaşa yeni bir boyut katıyor. Kış bastırıyor ve Alman tankları çamura saplanıyor. Yaratıcı bir zekayla yönlendirilen Sovyet müfrezeleri az sayıda askerle ve kısıtlı olanaklarla Nazi kuvvetlerini yıpratıyor. Genç Sovyet askerleri vatanın akılla savunulacağını öğreniyor. İşte bu andan sonra General Korku Alman ordusunun üstüne çöküyor.
Sovyet yazın ve sanatı belki süslü kelimelerden, estetik kaygılardan fazla beslenmiyor, ama gerçeklerden aldığı güçle kendini var etmeyi başarıyor. ’Teslim Olmayanlar Ölmez’de Chukovski sinemasal bir anlatımla Leningrad kuşatmasında yaşananları aktarıyor. Bek gibi oda yalın cümlelerle savaşın gerçeklerini yazıyor. Nikolai Chukovski Leningrad savunmasında yaşadıklarını romanlaştırmış. Kahramanı kendisi midir bilinmez. Leningrad çevresinde savaşan uçak filosundaki pilotların yaşadıklarını ve Leningrad halkının soğuk ve açlıkla olan mücadelesini bir film gibi sunuyor. Her iki romanın tek bir satırında hamaset yok. Yalın insanların gerçekleri var.
Genelde Rus ve özelde Sovyet yazın ve sanatı büyük tarihsel tecrübelerin üzerinde yükselmiştir. Toplumsal pratiğin zenginliğiyle beraber bu edebiyatın tüm Rusya halkının karakterinin oluşumunda büyük payı vardır.
Ancak haklı bir yaşam sürenler, haklı bir savaşın kahramanları olabilirler. Rus yazımında hayatla ölümün, savaşla barışın iç içeliği bunu anlatır. Emperyalist saldırı ve işgallerde ölen on milyonlarca insanın bize vasiyetini şöyle özetliyor Chukovski:
’İntikam mı? Hayır, bu intikam sorunu değildi. Hiç bir intikam yeterli olmazdı. İhtiyaçları olan şey intikam değildi. Dünyayı değiştirmeliydiler. Böyle öldürülmektense yaşayabilecekleri bir dünya yaratmalıydılar.’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.