Her An Karşılaşılacak Olumsuzluk Ani Şiddeti Eleyecek Koruyacak Unsur Mekanizma Olarak-Eleyici Ayırıcı Mekanizma- Olarak Ne Olmalıdır?

• 28 Ağustos 2017 Pazartesi 15:19:01

İnsanların birlik beraberlik içinde yaşayıp yaşayamadıklarını anlamak için, o insanların içinde merhamet var mı yok mu diye gözlemlenir, merhamet var ise, birlik ve beraberlik var denilir, eğer merhamet yok ise o toplum nefret kin kıskançlık... İle yakında çöker ve zelil olur gider. İnsanlar, özgürlük diye, herkes kendi aklı ile yola, nefret kin ile çıkarsa, onların nefretini kinini görenler o ülkeyi çok fazla uğraşmadan ele geçirerek, insanların özgürlüğünü, özgür idare yetkisini ellerinden alır. Kaos ile yola çıkan kaosun içinde mahkûm kalır, işte kaos ile olanların düzenleri, fikri, fikirsizlikle niyeti niyetsizlikle, bilinçsizlik, isyanla dağılmıştır, bu dağınıklığı ancak ondan daha üstün bir güç ile kuvvetli fiziksel baskı ile o dağınıklık bertaraf edilir, yoksa bilinçsizlikle bu kaosa daha güçlü bir kuvvet uygulanmaz ise, kaos ülkeyi ve insanları yıkar, diğer güçlerin esareti altına girmesine yol açar. Nefret merhametin, isyan itaatin, dağınıklık düzenlemenin, elemesinden geçmedikten sonra temizlenmesi mümkün değildir, insan bedeninde veya toplumun içinde. Merhameti tetikleyerek yok eden nefreti, yine merhamet ile tetikleyerek, huzuru tetikleyerek huzuru yok eden şiddeti, yine huzurun tetiklemesi ile tetikleyerek veya şiddetin kıçına huzurun tekmesi ile vurarak şiddeti yok edebiliriz. Şiddet şiddet ile huzura bulmaz! Huzurda şiddet ile yok olmaz, bir kenarda bekler onun elini tutan ile şiddetin kıçına tekme ile vurarak şiddeti yok edebilir, yani merhamet ile olan kişinin veya elinden tutarak beraber yürüyen ile şiddetin kıçına tekme ile vurması sonucunda şiddet yok olur gider, huzur sağlanır.

Her zaman toplumun ve insanların ellerinde gönüllerinde Nur Kur’an Nur Sünnet İman ve merhamet olmalı veya bunlarla gezerek, her an karşılaşılacak olumsuzluk ani şiddeti eleyecek unsur mekanizma olarak-eleyici ayırıcı mekanizma olarak- her an her zaman her saniye- şiddet unsurlarını ve olumsuzlukların ani karşılaşması ile sarsılmasın anında elesin, ayırt etsin- faydasını görsün, anında avantajlı duruma geçsin, başarılı olabilsinler diye. Yoksa önüne konulan yapay seçimler ile yolda kalır mutsuzluğun denizinde mutluluk ararken boğulur ve yapay olan ile doğal gerçekçi olanı ayırt edemez, ama gönlünde her zaman" eleyici ve ayırıcı eleme mekanizması-diyelim- Nur Kur’an Nur Sünnet İman ve merhamet oldukça- gerçek ve doğal olanı anıda ayırt ederek yanılmaz ve yarı yolda kalmaz. Şunu da unutmayalım yapay olan her şey anında fark edilir, doğal gerçek olanda belirli bir süre sonra görülür ve hissedilir. Yoksa yapay olan gerçekleri yansıtmayan yapay fikirsizlik fikrin sahipleri olan niyetleri kötü olanların, insanları kendi çıkarı için kendi istekleri çerçevesinde zayıf olan anında kandırarak, empoze ederek engelleyerek, kendi çıkarı dâhilinde kullanması esaret altına alarak tüm güzel değerlerini ve tüm güzellikleri kendisi için alarak, insanı veya bireyi çırılçıplak değersiz bir hayat sürmesine vesile olur ki buda insan ve birey için yıkımdır.

Yüce Dinimiz İslam ve Nur Kur’an ve Sünnet böylesi yıkımların olmamsı için insanların bunlar ile yaşayarak, çıkar peşinde koşan zalimleri niyetsizleri anlayarak yok etmeleri için "eleyici, ayırıcı mekanizma" vazifesi görerek, insanların mutlu olasını sağlar. Yoksa Yüce dinimiz ve Nur Kur’an ve sünnet olmayınca, doğru ve güzel neye göre doğru ve güzel olacaktı? İnsan fikrine göre mi, zaten insanı yıkan ezen insan fikri ile fikirsizlikle yola çıkan insanlar ezmiyor mu, zulüm ile zülm etmiyorlar mı? Demek ki insan aklı ile doğru, doğrudur diye kabul edilmez, yanlışta yanlış olarak kabul edilmez ancak ve ancak Yüce Dinimiz İslam nur Kur’an ve sünnet ile doğru doğrudur, yanlış ise yanlıştır. Bu tartışmaya kapalıdır Yüceler yücesi Allah (c.c.) ve Nur Resul (s.a.av.) ne söylüyorsa o doğrudur.Selam ve dua ile kardeşlerim.

Aşık Gülveren

Bu dünya üç günlük handır
Ona uyarsan gideceğin yer nardır
Hakka varmadan önce gönlünde ne vardır
Aç bak içini yoksa hakka varacak baktıracak bir yüz var mıdır
Aşık Gülveren