İÇİM İÇİN...
Yazmayı ölesiye özledim. İçimi samimiyetsiz dünya ve insanlara dökmektense, şuracığa dökmeyi acayip özledim. Gökkuşağı rengini kaybetse de benim içim hep soluk yeşil.
Gerçek bir kadın gibi büyüyorum. Amansızca, pervasızca, dur durak bilmeden. Hayatı herkes gibi acısıyla, tatlısıyla yaşıyorum. Öyle anlamlı gelir oldu ki dünya, içimde yaşadığım acımdan bile mutluluk duyuyorum. Ne garip...
Olgunlaşıyor muyum ?
Hem olgunlaşsam da, çocuk da kalsam bundan kime ne! :)
Hayata yeni bir adım attım. Zarar görmektense, biriyle mutsuz olmaktansa, ömrümü tüketmelerine izin vermektense, yalnız ama mutsuz, yalnız ama huzurlu olmayı seçtim. Oh iyi yaptım.
Böyle şeyler öğrenilmez, öğretilir insana. Acı şeyleri size öğretenlere teşekkür etmek hayatınıza yapacağınız en büyük haksızlık olur. Hafızanıza bir damla gözyaşı bırakan bir canlıyı sil baştan hatırlamak fikrinize, sabrınıza, hayalinize eziyet olur.
Parmak uçlarınızla dokunmaya kıyamadıklarınızın gün gelince bir tırnak ucu kadar değersiz olmasına izin vermeyin. En önemlisi siz değersiz olmayın.
Ben değerliyim. Canım annem için... İçim için değerliyim, hayatım için, cümlelerim için, kendim için değerliyim. Acıtarak büyütenlere inat, hayatımı yok sayıp bencilce hayatını yaşayanlara inat değerliyim.
Yaşam koçlarını andıran cümleler kurdum. Onlara ayıp oldu.
Sayfada yazan cümlenin anlamına kurban oldum. Hayatın ne kadar uzun olduğu önemli değil gerçekten de nasıl yaşandığı önemli... Maruz kaldığınız beş dakikalık hayal kırıklığı yılları alır götürür, emekleri sömürür neticede. Can olduğunuz, yoldaş olduklarınızla apayrı düşersiniz ama hak ettiğinizin bu olmadığını bildiğinizden gönlünüz, kafanız hep rahattır.
Kendimi bir şey sandığımdan değil, beni bir şey olarak görmeyenlere inat olsun yazdıklarım. Herkes bilir, herkes görür ki, canı yanan kadın dönmez, affetmez, geleceğini karanlığa boğmaz ve yoranlara inat yorulmaz.
Çenemiz konuşadursun, ne ezenler biter ne yok sayanlar, ne hor görenler. Görgüsüz de oluruz, kendini beğenmiş de...
İçim için sustum bitişlere inat. İçimi ben bildim. İçimi ben gördüm. İçimi ben yaşadım. İçimi göremeyenler kendi içlerini fare misali dişlesin dursun.
Ben iyiyim...
Şimdilerde sesi güzel olanlarla çay içenler varmış. İçine yalandan yarım kesme şeker de atar onlar. O şeker misali içimde eriyenler gün be gün azalarak yok olsun.
İçim için varım ben. İyi ki varım...
Kendinizi önce sizin sevmeniz temennisiyle...
YORUMLAR
Değerli hanımefendi, yazılarınızı büyük bir merakla ve keyifle okumaya devam ediyorum. Bir yazınızın yorumunda da belirtmiştim, çok geç tesadüf ettiğim bir kaynağa rastlamış gibiyim. O kaynak ki, buz gibi akan pınarı var, insanın içini serinleten, insanın o doyumsuz tadını aldığı yazılarınız mükemmel ötesi. Yazmaya devam ediniz, ara vermeyiniz yazılarınıza.
Victor Hugo'nun özlü bir sözünü okudum şimdi; diyor ki : '' Şiir öyle bir orkestradır ki, bütün doğanın ve insanların sesini yansıtır. ''
Sadece şiirler mi? Hayata, insana dair kişisel gelişim kitaplarında yer etmiş, hatta bir adım ötesi, yeni yeni girmiş, az bilinen ama dillendirilemeyen konuları zekice, pratik zekanınızla ne de güzel anlatıyorsunuz.
Kaleminiz altından daha değerli bu anlamda. Sizin yazdıklarınızı okumak,keyif verdiği gibi, düşündürüyor da beni. Tamam işte, nasıl da beni anlatmış. Dillendiremediklerimi, ya da benim de zaman zaman kaleme aldığım, paylaştığım konuları nefis, akıcı bir dille ve çokça da samimiyetle kaleme almış diyorum.
Yazmayı bırakmayınız hanımefendi. Ara vermeyiniz, yazınız, ekleyiniz siteye ve bizler de okuyalım.
Sağlıcakla kalınız. Sizi okumak benim için bir ayrıcalıktır, çok şanslıyım bu anlamda.
Kendinizi önce sizin sevmeniz temennisiyle.
Yazının özeti aslında varlık haritamızın zirve dağı.
Sizi özlemiştim ve bildirimi görünce mutlulukla kondum yürek dalınıza.
Yeşilin her tonu vardı ve pembenin de mutlandıran gücü.
Tebrik ediyorum yürekten ve daha sık yazmanız temennisi ile.
Sevgilerimle...
KADIN
Sevgiler...