]Hep derim;
(Onursuz kahpe düzendedir suyun ırzına geçilmesi) diye.
Kimseler anlamaz, hatta sen dahi anlayamazsın, aslında ne anlatmak istediğimi.
Su; Tanrının yarattıgı en saf, en temiz ve en temizleyici ve kirleri akıtandır. Tanrı insanı en saf en duru haliyle yaratır. Zamanın içinde kişisel çıkarlar yada yokluğun agırlığı, sistemin omzuna yüklediği zor yada karşı insan dayatmalarındà karşılaştığı kahpelikler insan onurunu kirlenmeye zorlar. Onur kirlendikce, şahsiyetin varlığı tecavüze ugradıkca, insan düzenin bir parçası olur. Ne çare ki hangi ihtilal ile kurtarılır omuzlardaki eğik başı. Ve sen ne kadar alabilirsin ihtilal’in suyla yıkanmış mukattesatından.
Dedimya; onursuz kahpe düzendedir suyun ırzına geçilmesi...
Ha; ben desem ki Tūrk’ün Türk’i yurtlarının ve da hi tarihten gelen her hallerinin sınırsız ideallerinin haklı mücadelesidir. Sen bunu; diger var sayılan siyasal yada sahsi ideolojilerle bağlantı kurarsan yada rejimin oyunlaŕına basamak olarak algılarsan, komün yada sag, sol dinci ümmetci sıfatlarla allandırıp pullandırìrsan sadece zihnini tozlandırmış olursun. Türkcülük; yalın, duru, saf haliyle sadece Türk olmak, ırkını korumak ve yüceltmektir. Aksi taktirde yoldan çıkışlara sapmak, renklendirip çeşitlendirmek, ideallerindeki inançsızlığını fondötenle gizlemeye çalışmaktır. Ki; buda ideallerini bir çeşit dar ağacında sallandırmak demektir.
Öyleki insanın kendini kandırmak için söyledìğì küçük yalanlar, gün gelir aģır bedeller ödettirir. Tıpkı; şu anda ve yakın tarihimizde kendimizi kandırdığımız gibi.
Bu bedelide ödemek zorundayız ve Türk’ler yeni bir Türk’cü ihtilalle omuzlarını tekrar kaldırmalı. Sahte tanrılardan özgürlüğùnü geri çalmalıdır.
Onurlu yüzunü kirli fondotõnlerden arındırmalı suyun saflığında başını dik tutmalıdır. Tarìhteki onurlu yoluna devam etmelidir.

NOGAYTŪRK