“İman” ve bilim
Selam ve Selam,
Yazan hans von ayberk
Yukarı
Kuşlar bile iman ederler. SADECE Allah ve İNSAN oku+yabilir. İman rahibede de var. İman karınca üzmeyen, yaprak koparmayan Budist rahipte de var O iyi insanlardan bizim farkımız şu: İKİ KEZ İMAN ediyoruz.
Birinci iman, rahibeninki, budist rahibinki ile aynı. Yani nakli, taklidi ama sizi İKİNCİ KEZ İMAN ETTİREN İSE BİLİM idi. Yani ben AKLİ ve TAHKİKİ sizlere yanaşmasaydım, halen birinci imanda kalırdınız. Bu bir gerçek... Bir dabbet olarak, “Ya Eyyühelleziyne amenü, amenü billüh” ayetini gerçekleştirdim. Böylece BİLİM önplana geçti. İman asıl değildi. Bilimsel tahkik ve bilimsel mutmainlik ile gelen bu İKİNCİ İMAN DALGASI sizi/beni HANİF kıldı. Rabbimize çok şükür. Sonsuz Hamd olsun ki, kuru kuru Müslüman kalmaktan kurtulduk. İki kez iman ile iki kez selamı yakaladık. Meğer CENNET üzerinde bir CENNET daha varmış dedik Yoksa kuru kuruya CENNET’e talim edecektik. Vakıa suresi ÜÇ SINIF olduğumuzu söylediği halde bizi sadece CEHENNEM ve CENNET diye iki kısma ayıran klasik öğretiyi buradan KINIYORUM! Bizi 14 yüzyıldır kandırdılar. 14 yüzyıldır HANİFLİĞİ örttüler. İBRAHİM milleti kelimesini bizden SAKLADILAR, ARAPLARI göklere çıkardılar, bizi ARAPÇI yaptılar. Meğer Arapları Allah gözden çıkarmış! İMAN böyle oluyor, iki kez ve bilimsel...
MİLYARLARI kandırdılar... Yazık değil mi birbuçuk milyar DİN KARDEŞİMİZ VAR. Bunlar kandırılmış durumda... Onlar bizim din kardeşimiz ama biz onların din kardeşi değiliz. Onlarla biz İKİMİZ de Müslümanız, ama AYNI DİNDEN değiliz... Bu ne lanet bir dilemmadır? Bu ne kötü bir şeytan tuzağıdır.
“Zaman Aşırı Telepati” Yukarı
Montauk Projesi UYDU ile uygulanabilir projedir. Buna ABD, Uzay Savaşları Projesi diyordu. Fakat buna Jana aracılığıyla engel olduk. Olay şu: Bir uydu YÜKLÜ olarak Jüpiter menziline gidecek ve JANA oraya ulaşamayacak. Yayın Uri’nin majisyenlerinin oradan yayın yapma esası üzerine kurulu. Tabii bu doğrudan CANLI yayın değil banttan yayın olacaktır. Çünkü geleceğin Messengerları (Messagency telepatları) gelecek kuşaklar ile bugün arasında ZAMAN AŞIRI telepati yapabiliyorlar. Yani sizin on göbek sonraki torununuz, SİZE buradan selam gönderebilir. Düşüncenin hızı ışık hızının 27 milyon katı kadardır. Dolayısıyla ZAMAN içinde GERİ YÖNDE, onlardan JANA’ya ulaşıyor. Jana aktarıcıdır (Misstrespas). Biliyorsunuz ki, ışıktan HIZLI gidildiğinde ZAMAN TERSİNE ÇALIŞIR. Yani TORUN DEDEYE mesaj iletebilir. Mehdi size selam gönderebilir (gönderiyor aslında). Bu satırlar yazıldığı anda okunMUŞ olur. Sizinle AYNI anda 3 asır sonraki nesilleriniz OKUYOR.
“Kesinlik İlkesi” Yukarı
(Allah katında) Kütüphane düzeyinde gelecekleriniz bilinmekle birlikte, (kayıtlar tutanaklar nisbetinde) bunlar DEĞİŞEBİLİR geleceklerdir. Adler’in durumu gibi. YAZILMAMIŞ BİR TARİH idi. Eğer Zero-n gelip de bu tarihi değiştirmeseydi, MEHDİ 1943’de kazanmıştı (Hızır’ın öldürdüğü çocuk, deldiği gemi, duvar kıssalarını anımsayınız). Bunlar BELİRSİZLİK İLKESİYLE betimlenen alternatif gelecekler değil. Eğer bu işlerde indeterminizm ilkesi olsaydı, o zaman Nuh’un gemisine rastgele hayvanlar ve insanlar alınırdı ve YAPAY seleksiyon gerçekleşmezdi. Çünkü doğal seleksiyon indeterminist yöntemden geçer. Ama YAPAY seleksiyon (Allah’ın seçtiği çiftler) gemiye binince adı DETERMİNİZM (Kesinlilik, belirlilik) oluyor. Dolayısıyla NUH’un gemisinin KAZA geçirmesi, DEVRİLMESİ, kişilerin boğulması vb. ÖNLENMİŞ oluyor. Yani olasılıkların tümü ortadan kalkar ve sadece %100 olasılıkla GEMİ SAĞLAM KALIR.
Kesinlik ilkesi... Çünkü kesinsizlik ilkesi (Heisenberg prensipleri) ışık hızına kadar GEÇERLİDİR. İyi ama, öte yanda takyonlar ve DÜŞÜNCE de IŞIKTAN hızlıdır. Işıktan hızlı olunca elektronun çapı da sıfır olur ve elektronun kendisi sonsuz özkütle olur. Elektron zarfındaki belirsizlik (Yer, zaman ve hızın aynı anda belirlenememesi) ihtimali ortadan kalkar. Noktasal olarak üçü de aynı anda belirlenir. Işıktan hızlı dönen bir karadelik olgusu var (En az benim bildiğim 16 karadelik ışıktan hızlı dönüyor). Takyon soyut kütledir. Yani düşünce KALIBI odur. Işıktan hızlı genişleyen bir evren var. Bunlardan elbette kesinsizlik ilkesi kalkıyor.
“Gizli Değişkenler” Yukarı
Alternatif gelecekler yok ama A ve B iki seçenek var (Hidden variables). Bu seçeneklerin HER İKİSİ DE polarize EVREN’de oluşuyor. Bu evrende oluşan eğer İPTAL edilirse, o öteki evrene polarizleniyor. Polarizlenmiş iki fotonun davranışını biliyorsunuz zaten... Birini şaşırttığında öteki şaşırtmadığınız da buna AYNEN uyuyor. Bunu organize eden GİZLİ DEĞİŞKENLER var ki Bohr fiziğinin tersine bu TÜNEL süreci DETERMİNİSTTİR. Mesela TEVBE ediniz şimdi... Hemen o yaptığınız ŞEY iptal edilerek polarize evrene nakledilir ve siz AFFA uğramış olursunuz. Ama bir daha aynı şeyi yaparsanız, ORADAN BURAYA YENİDEN o günah naklediliyor. Hızır’ın Musa yolculuğundaki GİZLİ DEĞİŞKENLERİ yazmıştım. Bir basit örnek ile: Eğer Musa katil olduktan sonra tevbe edip de sonra BİR kere daha adam öldürseydi NE HIZIR çocuğu öldürüp cinayeti üstlenirdi ve Musa’yı MASUM kılardı, ne de Yuşa İYİ BİR GENÇ OLARAK KÖTÜ YUŞA YERİNE doğmuş olurdu. Musa iki kez cinayet işlemeyince GİZLİ DEĞİŞKENLER işbaşında kaldı. Konu biraz karmaşık ama İPUCU veriyor değil mi?
Musa eğer bir daha cinayet işleseydi SADECE A VE B İHTİMALLERİ olduğundan yani C polarizasyonu olmadığından TÜM CİNAYETİ KATLANMIŞ biçimde geri dönecekti. Yani bu biraz da anlayan için TEVBEnin ve anne baba duasının ne kadar GEÇERLİ olduğunu kanıtlıyor. Geçmişi değiştirip gizli değişkenin ötekisini gerçekleştiriyorsunuz (Musa’nın öldürdüğü/ ve veya HIZIR’ın öldürdüğü ve ve ya ikisinin de öldürmediği ve katil olmadığı YUŞA’nın anne ve babası hayırlı evlat isteyerek, GEÇMİŞİ değiştirdiler. Dolayısıyla gelecek değişti. Evet BAKINIZ BİR KEZ TEVBE İLE anadan doğma GÜNAHSIZ ve İSMET sahibisiniz. Ama yolları çatallanan bahçe size sonsuz ihtimal vermez. “p”, “q” ve bunların olumsuzu ve olumsuzların da olumsuzu olmak üzere 8 KEZ dallanıp budaklanır.
Daha önce 8 çift hayvan ve 8 bilgi (Byte, bit) Kur’an’da yer aldığını yazmıştım. Kur’an’da 19’dan kutsal bir rakam var: 8. Bunu çoğu kişi farketmedi.
Kur’an İKİLİ sistemden/Bakara ve 8 birim bilgiden SÖZ ETMEKTEDİR. Sahi şu bit meselesi neden 8 üzerine? Neden 9 ya da 7 değil?
Hani şu ADİYAT kuvveti gibi HP. Ayet resmen BEYGİR GÜCÜ diyor... Otomobil ve motorun bulunmasından 1300 yıl önce... Beygir Gücü adını biz mi koyduk? Allah’ımız mı? Ve Yasin suresinde Allah, “Bu gemiler gibi daha neler icat ettik onlara neler”... diyor. Acaba Nuh’un dev gemisini NUH mu yaptı? Yoksa ALLAH mı? Allah EL-MUCİD’dir. Bu Allah’ın ismidir (Macid). Beygir gücü, ikili sistem, 8 Bit , vs. vs. Arap çöllerinde DEVEler, inekler, keçiler, hatta az güneyde filler vb. olduğu halde, NİÇİN İLLA Kİ AT GÜCÜ denmiş? Bence DEVE GÜCÜ (Camel Power) daha iyi gelirdi. Ama ALLAH BEYGİR GÜCÜ DİYOR MOTOR İŞ BİRİMİNE.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.