Tövbeyle gelen yenilik
Herşey eskiyordu...
Annesinin ölümünden sonra susmak bilmeyen zihni, cevapsız kalan soruları ve yaşadığı statik hayat onu çok yormuştu.Huzura dair tek bir iz görülmeyen yüzü , adeta yardım çığlıkları atan bir insanın çaresizlik izlerini taşıyordu.
Oysa dağların arkasından gülücükler saçarak ışıyan güneş,ilkbahar esintileri arasında içleri ısıtarak huzurun renkleriyle boyuyordu insanı.Ama anlaşılan o ki, keşkeler içerisinde boğulan ve gözyaşlarını kurutup ,donuk gözlerle bakan biri için bunlar birşey ifade etmiyordu.
Gelişmek için bir sınır olmadığı söylenir fakat sebeplere takılı kalanlar,aradan uzun zaman geçse de yine bir noktadan sonra ilerleyemezler.
Peki ,şuurlu anlayış olan tevekkül sahibi insan olmak zor mudur?Yani mütevekkil olabilmek..Yapılan her işte O’nu(c.c) vekil tayin edebilmek zor birşey midir?
Duygu karışıklığı içinde düşünen beyni ,ızdırap veriyordu ona.İstemsizce gelişiyordu herşey.Anılar ah anılar...Hatırladıkça bir bataklığın içinde çırpınıyordu sanki.Pencerenin kırık kısmından esen rüzgar, küflenmeye yüz tutmuş duvarın ,rutubet kokusunu hissettirince canı sıkıldı.Sonra iliklerine işleyen çaresizlikle,ağlayacak güç bulamayınca kendinde odayı terketti...
Bazen terkedişler iyidir fakat bazı kaçışlar her zaman çözüm yoluna götürmeyebilir.
Dışarısı serindi.Etrafına bakındı.Telaş içerisinde hızlı yürüyen insanların aksine o yavaş adımlarla yürüyordu.Sonra yere bakarak yürümeye devam etti.Düşünceler sel gibi akıyordu aklına.Kaybettiği heyecana tekrar kavuşmak istercesine birden kafasını kaldırdığında camiyi gördü.İsteği ona kapı aralamıştı.Buruk bir tebessüm oluştu yüzünde.Sonra ’Ya Mütevekkil’ dedi.İlerlemeye devam ediyordu.Caminin, musalla taşı ilişti gözüne.Onun yanına bırakılmış bir çelenk ve çelengin içinde kendisi gibi solmuş çiçekleri görünce bir müddet donuk gözlerle,o çiçekleri izledi.İki dünya huzurunu da yaşatmaya engel olan bulanık düşünceleri terkederken zihnini,içini yakan ateşle,perdeli gözleri uyanıyor ve tövbe ediyordu.
"Tevekkül ,kalbi mamur edip masivadan uzaklaştıran;onu huzurlu ve sevinçli kılan bir nurdur."-(Marifetname;570)
Yaratıcının nuruyla ,huzur dolan gönlü, tövbeyle rahata kavuşmuştu.Gözlerinde birikmiş merhamet yağmurunun suları,bir yeniliği müjdeliyordu adeta ve ıslak yüzünde saadete erişmenin verdiği mutluluk izleri beliriyordu inceden...