- 985 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANIRHAN HAZRETLERİ
Sanal alemde oluşan bazı dostluklar gerçekten zamanla bazan çok kıymetli dostluk ilişkilerine dönüşebiliyor. Bu ortamda çok nezih saygıdeğer insanlar tanıdım.
Bunlardan birisi de yıllar önce Şiir Akademisi Sitesinde bazı felsefi yazılarını okuduğum çok değerli dost A. O. Selçuk arkadaşımdır. Daha sonra ilişkilerimizi Facebook ortamında da sürdürdük. Zaman zaman telefon görüşmelerimiz oldu. Bu yıl nihayet yüzyüze tanışma olanağını da yakaladık.
Belek’te ailecek tatile gelmişlerdi, dostum beni iki kez ziyaret etme olanağı yarattı ve yakın çevrede Düden Şelalesi’ne gittik, sohbet ettik, orada arkadaş Alabalık Çiftliğinde yaklaşık dört saat oturmuşuz. Önceki gün Kocain Mağarası’nı gezdirdim. Arkadaşım bir araba ile tatile geldiği için gideceğimiz yerlere ulaşmakta güçlük çekmedik. Akşama bir akrabasının daveti üzerine birlikte söyleşme ve muhabbet ortamına karar verdik ve kardeşim Kemal de sazıyla bu gecemize katıldı. Keyifli bir gece oldu.
Bu arada Ali Osman arkadaşımın anlattığı, anonim, fakat benim ilk kez kendisinden duyduğum bir kıssadan hisse halk hikayesini anlatmak isterim.
Bu öykünün adını ‘’Anırhan Hazretleri’’
Yoksul bir adamın dertleri sorunları iyice çoğalınca ‘’Gideyim bari şeyhe derdimi anlatayım belki bana bir yardımı olur’’ diyerek şeyh kapısını çalar. Usule uygun biçimde el etek öpülür , hürmet sunulur, yalvarılır ki kendisine bir himmet de bulunulsun. Şeyh hazretleri bu kişiye bir eşek verir ve gönderir. Tabi ki o devirde eşek neredeyse bir otomobil değerinde. Gariban buna sevinir eşeğe biner ve evine döner. Gel zaman git zaman eşek ile çok işini görür. Fakat bir gün uzun bir yola düşer, eşek o yola dayanamaz ve ölür. Gariban adam eşeğini öldüğü yere gömer ve başlar başında yas tutmaya; ‘’ Ah eşeğim vah eşeğim, ben şimdi kimin sırtına binip de nereye nasıl gideyim?! derken öteden bir kervan belirir. Kervancı başı yanına gelince neden ağladığını sorar.
- Ah şeyhim Anırhan hazretleri öldü, ne iyi adamdı ben de buraya onu gömdüm. Çok ermiş, güngörmüş bilge birisiydi. Hayatım boyunca ondan feyizlendim. Allah mekanını cennet eylesin!
deyince, itikatı sağlam olan kervancı başı cebinde parası olan birisi olduğu için, emrindekilere hemen Anırhan hazretlerinin ebedi mekanına dörtbaşı mamur bir Türbe yapılmasını emreder. Ve oraya bir türbe yapılır.
Gün geçtikçe Türbe ziyaretine gelenlerin sayısı artmaktadır. Türbeye bağış yapanlar, hayır hasenat yapanların sayısı arttıkça bu durum o gariban adama eşek veren şeyhin kulağına kadar gider. Şeyh efendi araştırır soruşturur, aradan uzun yıllar geçmiştir. Anırhan hazretlerini kapısına kadar gelir ve türbe bekçisi kişiye kendini tanıtır ve sorar, gariban adamı şeyh efendi unutsa da o gariban şeyh efendiyi unutmamıştır.
- Kimdir burada yatan hazretli efendi?!
- Hani ben bir tarihte sana gelmiştim de sen bana bir eşek vermiştin ya; işte o kişi benim, burada yatan da senin bana verdiğin eşek!
Bunun üstüne eski şeyh der ki
- Kimseye çaktırma, bunun babası da benim beklediğim türbede yatıyor!
Evet sevgili dostlar, akşamınız muhabbetle kalsın. Selam sevgi ve dostlukla esen kalınız...
Şaban AKTAŞ
19.08.2017
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.