13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3221
Okunma
Dili lâl bir yalnızlığın elleriydi sözlerime düşen kelimelerin varlığı.Ardında bıraktığın her harf bir boşluğun duvardan dönen sis aralığıydı.İçinde farkındalıktan giderek uzaklaşan sessiz sedasız bir hiçliğin yürüyüşü dolanıyordu..
Seni seviyorum ama
Ama ‘dan sonra gelen gri suskunluk,
Sessizliği bozuyor gözlerimde ki acının ibaresinden
Konuşmak kendiyle zıtlaşan bir eylem bu saniyelerde
Oysa ne çok ezberimdeydi anlatacaklarımın özeti
Ellerine uzanırken yitik bir öykü tadındayım.Ağıdım kendime yalpalanan bir yamalı sevda iklimine uyak düşüyor.Hiç bir mevsim mutluluğa yön veren bir pusula hüviyetine bürünmeyecek biliyorum.
Ahh! Gözlerinden gidersem, özlemlerimin susuzluğunu.Dokunsam yağmurlara ayna tutacak duygusal bir sağanağın parmak uclarına yansıyan ellerinden
Ve gitsem sonra kendimden
Anlamların derinliğinden kaçarak söylemlerimi usulca fısıldamak isteklerimin esarete sürüklenen bir takvim aralığıydı artık.
Yüreğimin sancısında kangrene duran karartıya dönüyorum her dakika.kapanmaya meyil bir gün ışığıydı sana söylenecek son sözlerim biliyordum.
Beklentilerinde asla yer vermediğin kelimelerin hırsızlığına soyunmak üzereydim gözlerine.Ayrılığa dair seçtiğim kelimelerim kendine bile ağlamaya hazırken her soluk alışında.Yüzüne düşecek hüznün telaşından içime heyelan kokusu bir gidişin hazırlığında adımlarım
Ölüm rakseden sabırsız bir katildi içime sızmaya yeltenen lirik şiirlerin nakaratı.Her cümlede beni şakağımdan vuran bir sesle bakışıyordun öylece.Ömrümü ellerinden alıp bir yol haritasının belirsiz çizgilerine düşüyorum.Sana söyleyemediğim sebeplerimin yoksulluğundayım
Ey gözlerine yüreğimi adadığım
Bilirsin sana sığınmak bir aşk talebiydi hesapsız
Dilime seviyorum’un şehadetini bırakıyorum ardımda
Kapılarım açık gelişlerine daim
Gitmenin eşiğinden sesleniyorum sana
Senden gitmek
Sana dönmenin başlangıcıdır
Ardımda öylece bakıyor bana anlamsızlaşan puslu bakışların. Konuşsan içime kus düşecek sözlerinden huzur bulurum. Esir tuttuğun gövdende büyütüyorsun beklide yüzüme vurmaya kıyamadığın taştan ağır kelimeleri. Giderken gözlerine istemsiz iki damla yaş dökülüyor…son kez dokunmak için yüzüne ellerimi uzatıyorum..bu yaşlar benim diyorsun..
Git!
Sadece adımlarını izlemek sızısı kalsın içimde
Beni bırakırken yalnızlığın girdabına ,sana mutluluğu yakın kılacak ayak izlerini görmek isteğim dolduracak boşluklarımı.bir hazin mevsimi bulacağım yağmura inat yanaklarıma istemsiz inen kahrolası yaşlarımdan.
Durma git!
Son bir bakış yaratmadan
Dönüşe bir ihtimal bırakma yüreğimde
Suskunluğuna aldırmadan yüreğimin,
Bir intihar güncesi bırakarak git.
Belki bir ötenazi pişmanlığının son sayfası olur.
Faik Danışman