İLİM YOLU
Hayat bir film gibi değil mi.İzliyoruz o filmi ve izlediklerimiz aslında bizim gözlemlerimiz.Bakıyoruz ve görebildiklerimizi görüyoruz orada.Sonra yaşantılarımız,bilgilerimiz,basiretimiz arttıkça daha fazla şey görebiliyoruz.Bir şeyleri gözlemlerken bazen kendimi çok farklı düşüncelerin içerisinde buluyorum. Düşünüyorum da gözlem yaptığım şeyler ,bağlantılarla, beni farklı düşüncelerle buluşturuyor ve bu değişiklik hoşuma gidiyor.Gözlem güzel şey doğrusu!Bazen zihnimde dağınıklık oluşturabiliyor ama olsun.Neyse sözü fazla uzatmak istemiyorum.Gelelim konuya.Aslında gözlemlediğim kadarıyla,aklıma gelen düşüncelerle belki bir faydası olur diyerek ilimle alakalı yazı yazmak istedim.Biliyorsunuz ki yazmak iyileştiricidir.Bu yüzden güzel ilimler edinmek lazım.
“Ya alim ol,ya talabe ol,ya dinleyici ol,ya da ilmi sevenlerden ol.Beşinci olma;yani ilimden hoşlanmayanlardan olma ki,helak olmayasın.”(Beyhaki,Sünenü’l- Kübra,381;Acluni,Keşfu’l- Hafa,2018.)
Kısacası ilmi sev ve ilimle meşgul ol.Peki yolumuzu aydınlatan,zamanımızı,ömrümüzü güzelleştiren ilimi kazanmak kolay mıdır?Kolaydır ya da zordur.Bana göre bunu biraz da kişi belirler ve buna kişinin hevesi,inancı,niyeti de eşlik eder.Tabi sonra o ilimle amel etmekte çok önemlidir.
Düşünelim.İlimsiz amel işleyeni,bir de İlmiyle amel etmeyeni.İkisinin de hali kötüdür değil mi?Evet ,işte bu yüzden kişi önce ilim edinmelidir ve ilimden sonra irade çok önemlidir.Çünkü kişi iradesiyle gayret içerisine girip amel edebilmelidir.Hatta şuan bununla alakalı bir tasavvuf kitabında okuduğum çok hoş bir alıntıyı paylaşmak isterim.
Avn b.Abdullah der ki:
“Adamın biri bir gün Ebu Zerr Gıfari’ye (r.a.) gelerek:”İlim öğremek istiyorum;ama bir yandan da amel etmeyerek onu yüzüstü bırakacağımdan korkuyorum,ne dersin?” diye sordu.
Ebu Zerr ona şu cevabı verdi:”Arkanı cehalete dayayacağına ilme dayaman daha iyidir.”
Adam Ebu Zerr’in yanından çıktıktan sonra Ebu Derda’ya (r.a.) gitti ve aynı soruyu ona da sordu.
O da ona şu cevabı verdi:”İnsanlar ne durumda ölürlerse mahşere de o durumda gelirler.Alim alim olarak,cahil de cahil olarak Mahşer’e gelir.”
Adam Ebu Derda’nın yanından ayrıldıktan sonra Ebu Hureyre’ye (r.a.)giderek aynı soruyu ona da sordu.
Ebu Hureyre de ona şu cevabı verdi:”Bir şeyi yüzüstü bırakmanın,en aşırı derecesi onu terk etmektir.”
Ebu Hureyre’nin(r.a) rivayet ettiğine göre ;Peygamber Efendimiz(sav)şöyle buyuruyor:”Allah’a sunulan en faziletli ibadet fıkıh ilmi edinmektir.Bir tek fıkıh alimi,bin abidden daha çok şeytanın zoruna gider.Herşeyin bir direği olduğu gibi dinin direği de fıkıh ilmidir.”(Darekutni,Sünen,3066;Heysemi,ez-Zevaid,1/121.)
Ömür geçip giderken ilim yoluna gitmeyi kolaylaştıran denge,düzen,disiplin,irade vs. kavramları da verim sağlayabilmek için bir o kadar önemlidir.
Ve vakit az insan ömrü de kısa iken,en doğrusu zamanımızı verimli hale getirip ilim edinmek ve o ilimle amel ederek hem kendimize hem de topluma faydalı olabilmektir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.