- 603 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK MERTEBESİ
sayfalara sarıldıkça unutulur yanlızlığım,diner acılarım ve hiç kimsenin gidemeyeceği ülkelere sürükler kara kalem ve soluk benli yapraklar.
insanların her türlüsüne muhatap olan bir beden olgunluğun arefesinde suskunluğa niyetlenmiş bir dervişi gibi içine fırtınaları sığdırır da
dilsin bir çocuk gibi manasız bakışlar yollar yetim kalmış yüreklere....
ve biz hayatımız boyunca hep cahil kalmaya mahkum iken gidip aşk gibi ilmi noktada en üst mertebe de bulunan maddeye mana olmaya çalıştık ve sonra zaman gösterdi ki daha zamanı varmış o manaya ulaşmak için ve bizde zamana karşı deriz ki
Bizim bahtıdsızlığımızdır.
dedik ya çok sonra anladık anladığımız gün cehennemi yaşıyordu bu yürek iki kor ateşin arasında kimine göre basit bir eylemdi ama gerçekten öyle olsaydı tarihler boyunca sırf aşk var diye edebiyat edebiyat kavramı gelişmedi mi tüm şiirsel yazılıların kaynağı aşk olmadı mı ?
herkesin yegane gayreti bu değil miydi aşk mertebesine ulaşmak ulaşınca da anlatmak değil miydi bu uğurda kaç bin can gitti kaç yürek sıcaklığını yetirdi diye düşünmeden uyuyamıyor insanoğlu...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.