- 627 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Devlet neden var?
Ne buyurmuş cennet mekân Kanuni Sultan Süleyman Han?
“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. “
Yani Halk içinde devletten daha itibarlı bir şey yoktur. Kısaca özetlemek gerekirse devletin varlık sebebi kişinin ve toplumun korunmasıdır. "Devletin bir numaralı varoluş nedeni vatandaşlarını dış ve iç tehlikelerden korumaktır. Vatandaşlarının can ve mal güvenliğini teminat altına almaktır. Vatandaşlarını koruyabilen devlet, ’Devlet’tir! Koruyamıyorsa da devlet değildir!"
Bu nedenle devlet, görevlerini yerine getirmek için, fertlerden destek, katkı, yardım alamaz. Devletin bu temel görevleri yerine getirmesinin bedelini vatandaş ödediği vergilerle karşılar. Anayasamızın da, demokrasinin de, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin de temelinde devlet karşısında vatandaşın eşitliği prensibi vardır. Bu yoksa demokrasi ve insan haklarından söz etmeye de olanak yoktur.
İstikrarın, refahın, kalkınmanın üzerinde kurulduğu taban ise demokrasidir.
Doğru yönetilen bir demokrasi yoksa bunların hiçbiri de yoktur! Bunu iyi anlamak zorundayız.
Şimdi biraz da tarihe göz atalım?
Aksine, hakkında bilgi sahibi olabildiğimiz en eski medeniyetlerin hepsinde, güçlü devlet mekanizmaları bulunduğu ortaya çıkmıştır. Bu nedenle devlet kurumunun insanlık tarihi ile yaşıt olduğunu söylemek mümkündür. Nitekim insan toplumlarının yapısı düşünüldüğünde, devletin, vazgeçilmez bir önemi olduğu kolaylıkla görülür. Bir toplumda asayiş ve güvenliği sağlayabilecek, zararlı davranışları kanunla yasaklayabilecek, bu kanunlara da uyulmasını mecbur kılacak yegâne güç, devlettir Buna paralel olarak, günümüzdeki toplumların vazgeçilmez ihtiyaçları olan Sağlık, eğitim, milli güvenlik, alt yapı gibi hizmetlerin de sadece devlet tarafından karşılanabileceği açıktır.
Başka türlüsü de mümkün değildir.
Çünkü devletin olmadığı bir ortamda, toplumun kendi kendini düzenleyerek asayiş ve istikrar oluşturması imkânsızdır. Devletin olmadığı bir ortamda kanunlar da olmayacaktır. Dolayısıyla suç kavramı ortadan kalkacak ve herkes istediği fiili rahatlıkla yapabilecektir. Dileyen kişi bir başkasının malına ya da canına kast ettiğinde, bu suçu suç olarak tanımlayacak ve engelleyecek bir otorite bulunmayacağı için, karşısında hiçbir engel de bulmayacaktır. Hırsızlar istedikleri malı çalacaklar, katiller diledikleri insanı öldürecekler ve onları durduracak bir polis ya da yargılayacak bir mahkeme olmayacaktır.
Devletin ne kadar zorunlu bir kurum olduğu da bu noktada açıkça ortaya çıkar. Çünkü bir ülkeyi ayakta tutacak olan yegâne kurum devlettir, Ülkenin milli güvenliğinden sorumlu olan yegâne otorite odur. Milli savunma için ordu oluşturan, bu orduyu ayakta tutan ve güçlendiren kurum devlettir. İşte bu nedenle, bir ülkede yaşayan her birey, devletinin güçlenmesine ve yücelmesine taraftar olmak zorundadır. Devleti zayıflatacak bir hareket içine giriyorsa, kendisinin, ailesinin ve sevdiği diğer herkesin aleyhinde hareket ediyor demektir. Eğer bir başka devlete hizmet etmeyi hedefliyorsa, o zaman ismi vatan haini olur.
Devlet ve Toplumsal Güvenlik Güçlü bir devletin varlığı, sadece milli savunma için değil, aynı zamanda ülkenin kendi içindeki güvenlik ve huzurun tesisi için de zorunludur.
Dolayısıyla bir toplumun içindeki her bireyin, güçlü bir devlet mekanizmasına taraftar olması gerekir. Devletin güçlenmesi için çaba harcaması, devletin zayıflamasına yönelik eylemlere karşı da tavır alması gerekir. Kısacası devletine sahip çıkması gerekir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.