- 532 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
DEVRİMCİ
Alman yazar Anna Seghers’in romanlarını okudunuz mu bilmiyorum. Partili devrimcileri ilgimi çekmiştir daima. Seghers’in devrimcileri inançlıdırlar ve çuk disiplinli. Görevlerini büyük bir özveriyle yaparlar. Ama çok yorgundurlar. Yoldaşları ile ilgilenmeleri gerektiğini bilirler. Ancak ’Özel sorunları var’ ama daha sonra ilgilenirim onunla. Mutlaka ilgilenirim’ der. gibidirler. Gelecek için mücadele ediyorlardır ya gelecek çok ulaşılmazdır sanki. Yine de mücadele ediyorlardır ya gelecek çok ulaşılmazdır sanki. ’Yine de mücadele etmek zorundayız’ diye düşünürler. Bu görevlerdir çünkü.
Bu görev bilinci olan, ancak umudu eksik, görevini de ’görevi’ olduğu için yapan devrimci tipi aklıma takılmıştır daima. Üzerine düşünmüşümdür. Seghers’in romanları yenilgi dönemlerini anlatır hep Yoldaşlar, Ekim sonrasının yenik Avrupalı devrimcilerini; Ölüler genç kalır ve Yedinci Şafak, faşizmin zaferinden hemen sonraki Almanya’yı anlatır. Yenilmiş ve yorgun devrimcilerin ruh halleridir tüm bunlar,demek gelir akla.
Son dönemde çevreme baktığımda sık sık Seghers’in romanlarını anımsıyorum. Çevrede ne çok Seghers kahramanı var. İçinden çıkıp geldiğimiz dönem kolay değildi kuşkusuz. Uluslararası koşullarlla da örtüşen bir yenilgi, kendi itirafçılarını, döneklerini, kendi ilginçliklerini yarattı. Kimlik değiştirenler oldu,usulca kopanlar oldu, hızla kayanlar oldu. Hepsi hüzün vericidir. Bense dikkatinizi, görevini ’görev bilinci’ ile yapan ve sanki bir Seghers romanından fırlamış gibi görünen kimi arkadaşlarıma çekmek istiyorum. Çok da fazla soru sormadan görevlerini yapıyor.
Oturup devrimci çizgimiz, devrimin yolu ne derseniz deyin konuşuyorlar da. Ama umut ve heyecanları eksiktir. Sonra birazcık ta umursamazlar. Yorgunlar mı? Büyük ihtinal ! Ama yorgun olduklarının farkında değiller. İnaçlılar mı? Evet, kesinlikle ! Ancak geride bir yerlerde inançları erozyona uğruyor. Gizliden usulca. Umut kadar, öfke ve heyecan dolu olmalıdır devrimci.
Eylem en büyük arıtıcıdır. Eylem ateşinde yanarak temizleniriz bizler. Durgunluk dönemleri batak gibidir. Her türlü hastalığın potansiyel kaynağı. Ama bize umutsuzluk yasak. Biz değişeceğiz ve değiştireceğiz. İşimiz budur. Dünyayı yeni baştan kurmak kararındaysak kendimizi de yeni baştan kurup örgütleyebiliriz. Tek tek bireyler olarak kolektif olarak. Evet,sırasıdır yeni tip devrimciler olmanın. Sırasıdır gerktiğinde öfkeli, inancında umutlu, kavgasında inançlı olabilen türküler söylemenin.
YORUMLAR
Olması gereken devrimciler de vardır diyorum. Tam bilmediğim için.
Ve bir devrimcinin hayatı gibi mi yaşamları, bunu çok düşünürüm.
Söz gelimi sol düşüncede olması gerekenler sağdadır, sağda yer alması gerekenler de soldadır. He aklım karışmıştır bu konuda.
Yine anlamlı, düşündüren bir yazı..
Tebrikler,
selâmlarımla..