- 519 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
RUTUBETLİ ŞEKER
Hayatın rutinliğinden kaçmak gelir içimizden
Özgür olmak, hayallere ulaşmak
Kimi zaman eğlencenin ne olduğunu bile unuturuz aslında
Özgürlük, Mutluluk, Heyecan, Hayal kurmak
Hepsi seninle güzeldir aslında...
……*****……*****…..***..
İnsanlar hayallerinde yok olmamalı, kararsız kalmamalı, ama ben hep kararsız kalan yalnız bir insanım, beynim kazan gibi, ellerim üşüyor, soğuktan mıdır bilemem, yolda elimi kolumu sallaya sallaya gidiyorum, iş sonrası yorgunlukla 2 adım öne 4 adım geri yürürcesine hayli yorgun hayli kırgın, benim aslında sık yaptığım şey de şudur kendi mi sıkça sorgularım ne kadar doğru bilemem aslında doğru olan tek şeydir ALLAH… evet benim hayallerim sorgulamalarım farklı-bilinmedik yeteneklerim yok muydu ki ...(iyi bir bilim adamı, iyi bir ajan veya kahraman, benim diğerlerinden eksiğim neydi?) neden aciziz biz bu kadar, nerede kaldı hayaller, evin çatısına çıkıp, yere uzanıp yıldızlara isim koyduğumuz çocukluk yıllarımız nerede kaldı şimdi, pembe hayaller yerini siyaha mı bıraktı, aşk neydi bütün bu sorunlar küçükken neden yoktu neden rahatlamak için bile boğazımız patlayana kadar bağıramazdık ki, bahçede hafta içi okul sonrası piknik diye tuttururduk kırkayakları ve daha adını bile bilmediğimiz böceklere bakarak haftanın yorgunluğu orada uyumamıza bahane olurdu. Okulda bütün gün koşturup eve gelince takatimiz kalmasa da ablamız veya abimizle uğraşırdık. "Keşke" demek günahmış ne yapalım insanlık hâli, keşke bu dünya yerine farklı gezegen neden değildi, Uranüs gezegeni neden dünyanın yerinde değildi ki belki farklı gezegen olsaydı belki onu da sorgulardık oralar karanlık ayrı konu, kafamın içi rutubetli duvar gibiydi. Ben hayallerimden kaçıp geldiğim bu ülkede farklı duygular hisseder olmuştum insanlar bir farklı bakıyor buranın, bilmek değil aslındaki mesele his, benimsemek belki de, ama İngiltere gibi bir yerde yaşamak çok zor kimse kimseyi tanımıyor, hayallerinden haberleri yok, sesini duyan yok ne yani sesimizi duyurmak için yüksek sesle mi konuşmamız gerekir diğer türlü haberleri olmayacak mı? Senin varlığından belki de nüfus işleriyle uğraşan kişiler bile bilmiyor ki. Kısacası yalnızlık Allaha mahsus demişler belki doğru belki yanlış bilemem ama benim gibi çok yalnız insan var o gerçek, evet evimi sıcak yuvam olan annem ve babamı arkamda bırakıp geldiğim bu şehir bana mülteci muamelesi mi yapıyordu?
Size kendimi tanıtmadım demi ben Jüpiter annem ve babamı bırakıp geleli 3. senem daha doğrusu evi terk edeli doğum günüm Haziran’ın 2 ve hep o gün annem gizli arar ve "sana erzak gönderdim güzel evladım doğum günün kutlu olsun" der ne yapsın ana yüreği dayanamaz bende burada yaptığım yemeklerden oraya kadar bozulmayanlardan gönderirim "baban çok beğendi tekrar yapmamı istedi" der ben 23 yaşındayım aşçılık bölümünü bitirdim ve iş hayatına atıldım biz Türkiye’ de İstanbul ilçesinde taksim bölgesinde oturuyorduk ta ki bana yurtdışın dan aşçılık teklifi gelene kadar tabi hatlar orada kopmadı değil anında koptu ve evden kaçtım 2 ablam 2 ağabeyim var bende en küçükleri babam bana çok düşkündür birazda bu yüzden küstü galiba bence babam biliyor o yemeklerin benim gönderdiğimi.. Hayat bir şarkı bizde notalar her çalgının ezgisinde dalgalanan hepimizin birleşmesinde çıkan melodiyiz sadece.. Evet bir şarkıyız biz güzel evin güzel duvarlarında asılı duran portreler gibiyiz.. Anladığınız üzere kafamın içi rutubetli karışık bir savaş alanı sadece :D hı ben birde hacker işleriyle uğraşırım aman ha kimseye söylemeyin gizlilik esastır diyelim espri yapalım..
Benim için İngiltere farklı, kalabalık, yorucuydu.. Yada ben yanlış mı anladım bilemem 3 senedir çalıştığım ve sosyal hayatımın az olduğu bu yerde gitmek mii istiyordum, yok artık çok istedim gidemem.. “Yok olamaz şimdi dönemem özlemek yok diye başında söz vermiştin bana” diye yolun kenarında oturmuş bunları düşünüyorum ha birde yerdeki taşı ayağımla ileri geri çekiştirip duruyorken duyu organım bir anlığına duymaz olduğunu hissettim ve kulağıma izin verdim bunlar saniyeler içinde olup bitmişti kulağım kendine geldiğinde insanlar ne kadar gürültü yaptıklarını fark etmek zor olmasa gerek.. Yabancı da olsa insan insandır kendilerini her yerde belli eden varlıklarız.. Neyse hayat felsefem sadedir benim, aslında felsefe ne kadar sadeydi bir tane bile fikrim yoktu bir çılgınlık yapıp ülkeme gelmek isterim ne çılgınlık mı hani hayat felsefen sadeydi karışık olabilir aslında evet cesaretim yok ki, yapmak istiyorum evet bunu yapmalıyım kabuğumu kırmama yardımcı olacak kabuk mu o da ne öyle! civciv miyim ki ben saçmaladım iyice, peki saçmalamak neydi evet bunun tek açılımı rutubetti aslında. Kaybolmuş yıpranmış yıllar yada rutubetten parçalara ayrılmış düşlerde olabilir aslında, en iyi şey çikolata galiba çikolatanın mutluluk hormonunu ve aşık olma hissi uyandırırmış duymuştum yalnız kızlarla takıla takıla cinsiyet değiştiriyorum galiba kendimi kaloriye boğmak istiyorum hayır ben mi yok canım ben kalorinin “K” sini bile ağzıma almamam lazım yüzüm de mikroskopla bile zor görülecek olan küçük bir tebessüm varken küçük bir top ayağıma değdi ve refleks olarak aldım, döndürerek topu incelemeye başladım o da ne 1 çift küçük sevimli el, topu tutar vaziyetteydi bana bakan 1 çift mavi gözlere uzun uzun baktım o da bana baktı 1 saniyeliğine olup geçmişti ve hemen sert bakışlarımı tebessüme bıraktım küçük kız çocuğu bana korkar veya tedirgin vaziyette bakıyordu ama şu bir gerçek ki büyüyünce çok canlar yakacak diye düşünürken ‘’adın ne’’ dedim bana dönerek‘’what’’ dedi. İşte o zaman konuşmak istemedim çok saçmayım yemin ederim ha sanki Türkiye burası bende ki akıl işte gerçekten de çok heyecanlanmıştım neden Türkçe konuşmuyor bu küçük şey derken topu verdim ve gitti ufaklık annesine beni parmağıyla işaret etti.. Bayan bana doğru yürürken ‘’hello’’ dedi ama ben hemen ayağa kalktım ‘’hello’’ diyerek elini uzatan bayana bende elimi uzattım ve oturmaya davet eder gibi ceketimi çıkarıp oturduğum duvarın üzerine koydum ve elimle uzattım bayan oturdu ‘’kızım korkmuş’’ deyince Türkçe bildiğini anlayarak cümlelerime dikkat ettim ‘’sorun değil zaten gidiyorum benimde yeğenim var kızınızın yaşlarında duygulandım sadece çok oldu ailemi bırakıp geldiğim bu topraklar artık memleket özlemi bıraktı bende hoş çakalın’’ diyerek gidiyordum ki o da ne bir öksürme sesi yani ne hoşlandı mı bu yakışıklıdan kim hoşlanmaz diye kendi kendimle sessizce konuşurken arkamı döndüm ve oda ne onca düşüncelerim hüsrandı tanrım yok böyle bir şey yani aşk yok muydu tüh be ben böyle Kadın’a doğru bakarak nasıl konuşuyorum ya saçmaladım iyice hiç iyi değilim ben en iyisi tedavi olmak kafanı topla oğlum!! SaKiN oL!!….
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.