- 1700 Okunma
- 13 Yorum
- 6 Beğeni
27.5 mikrogram burun spreyi flutikazon furoat
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Küçüklüğümde hiç top oynamadım. Psikolojim bozuk sayılırdı. Büyüdüğümde sarmalamıştı beni bir yağmur ki hav hav hav hav havvv diye durmadan bağırıyordum. Sürekli kafamın içinde bir plan vardı. Bir senato toplantısında elime bir top alıp ayağımla çevirirken cart kırmızı bir elbise içinde parmaklarımı gözlerine sokup bağıracaktım.
Ey, taçlı cellatların son kurbanları, sizin için bir yasa önereceğim. Ruhlarınız ayaklansın. Ayaklarınız yürüsün, gövdeniz, kollarınız hareket etsin. Varsılların gözlerine işaret parmaklarınızı sokun. Hatta sokun ki muazzam imparatorlukları sokimtrak olup Hadrian’ın galerisinde de başları baş aşağı olsun. Amen.
Çünkü Stromaties dedi ki kulağıma; Tanrı insanları kardeşler gibi eşit yaşamak için yarattı. Bütün mallar ortaklaşa kullanılmalı, zengin/ fakir olmamalıdır.
Ey azizim Poporion dedim.
Tanrılar öldü ve benim birkaç tahtam yerine geldi. Bizim maallenin ( maalleyi de chaotica diyordu. Hay boyun devrilsin gittiğin için) delileri de tımarhaneden kaçtı. Ey azizim, bütün bu rezaletleri kim önleyecek. Falandern hakimi Baldoin mi? Yoksa bizim yargıç Kemal amca mı?
hAHAHAA HAhahahaaaa
Zaman geri geliyor. Küçük prensler, torbacılar, tiranlar, yüz kontur fikrine alışan bizim çocuklar kapıları zorluyorlar.
Haaa ha haaa ha ağır karanlık düşüncelerimi bir güzel haykırdım. Keşiş Soso yüreğini sıkan düşüncelerle oturumdan ayrılıp malakit yeşili bir bahçeye çıkarak bağırdı.
Laaaaaaaaaaaannn patladı kalbim böbreğim dalağım.
Beynim patladı, içim şişti, gözüm patladı. böğürtlen oldum kan sıçradı her yanlara.
Laaaaaannnnnn patladı bina, gri yayıldı, avukatlar uçtu.
Elbiseler, düğmeler masalar uçuştu, ben bir fil oldum, karınca oldum, orduları yürüttüm.
Para para para diye haykırıp geberdi Napolyon suratlılar.
…
Ben küçüklüğümde hiç top oynamadım. Duvarlar terleyip durdu. Duvarların neden terlediğini düşündüm. Sağa sola bakındım, kaynayan bir semaver aradım ama ortada hiç bir şey yoktu. Perdeyi çektim, camlar da terlemişti. Elime beyaz bir mendil aldım ve duvarların ıslaklığını silmeye çalıştım. Ben sildikçe duvarlar daha çok terledi. Bezi elimden bırakıp etrafa bakındım. Köşedeki saksı çiçekleri ne kadar güzel açmıştı. Sıralı saksıların çiçekleri şarkı söylüyordu birbirlerine. Burada bir sorun yok dedim kendi kendime ama duvarlar ağlamaya devam ediyordu.
Duvarlar durmadan terlerken çaresizliğimi düşündüm. Mideme ağrılar girdi. Kırmızı bir örtüyü halının üzerine bıraktım. Tavandan kan tanecikleri sızıyordu. Baktım ve döşeme çürümemeli dedim.
Duvarlar durmadan terledi. Bağıran ağlama sesleri gibi. Elimi cebime attım. Miskete benzeyen şeyler avuçlarıma geldi. Bunlar küçük birer topa benzeyen cevizlerdi. Onlara baktım. Cebimde ne aradıklarını düşündüm. Dikkatli baktım. Cevizin teki çatlamıştı. Parmaklarımın ucuna yuvarladım onu. Öyle parmağımın ucunda birlikte dönüp durduk odanın içinde. Duvarlar terliyordu. Ceviz ise can çekişiyordu parmağımın ucunda. Acilen bir toprak bulup onu canlı tutmalıydım.
HahHahhAHHaaaaaa
Duvarlar terliyor. Ceviz ölmek üzere. Çiçekler şarkı söylüyor. Ben ise deliriyorum ve
nasıl bağırıyorum gecenin içinde, ağır kokulu hemşire önlükleri, ağır iğneler ve gölgeler.
Nasıl ağırlaşıyor ranza üzerine sızan kan lekeleri, yüzümü sarıya boyuyorum, yeşile, kırmızı ve metilen mavisine.
Nasıl bağırıyor kamyon lastikleri, korna sesleri, resimlerimi yırtıyor merkez valiler, evimi taşıyorlar, korkuyorlar mı?
Bugün cidden çok hastayım azizim. Çay kendi kendine kaynadı. Kedim gidip altını söndürdü. Çay karardı sonra köpürdü öğürdü- öğürdü kustu benimle. Sonra kedim tırnaklarını çıkarıp yüzüme atlarken bağırdı bana.
Barbara ağacın meyvesini Suprikovskiue yedirdin. Ne olacak şimdi.
Nedir bu yaptığın. Kurtlanacağız.
YORUMLAR
Lannnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn ...!!!
Bak kaçan delileri İskender kılıçtan geçirmiş senin yüzünden. Posiedon yel değirmenlerine savaş açarken Çeşme'de rüzgar güllerini Don Kişot icat ediyordu. O Chao'ya söyle küstüm abicim hıh..!
Duvarlara elimi her attığımda kafa atmak geçiyor. Bana fısıldadıklarını bir duysanız küçük dilinizi yutarsınız.
Günahkar beyinlerinizi gidip avukatların cüppelerine sokun da Sokrates sizi sobelesin...
Laci.... delimisin olum sen ?
Ohhhh iyi geldi be valla :)))
Sevgilerimle...
lacivertiğnedenlik
Canım.
Su yerine ne içiyorsunuz azizim böylesine kafa yapıyor,düşünüyorum cık cık cık yok,o zaman diyorum bu yorum al kimse çakmadan cevapların altına koy...Ay pardon sıcaklardan olsa gerek hak veriyorum biraz errirken pardon erirken biraz şirin görünürken.
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik
Optum canım.
Çözmek adına uğraş verdikçe insan...lakin yeni bir bilinmez daha dahil olsa neyin eksikliğini hissedeceğim ki?
Bir eksik bir fazla yeter ki kucak açılmış bir kol ya da kapalı bir kapı...
Saygılar.
lacivertiğnedenlik
selamlar. teşekkürler.
Anlamaya çalışıyorum, sora boşver diyorum. Bir deliyi anlamışsan o deli artık deli değildir.
lacivertiğnedenlik
eyvallah.
Aha en sonunda conta yaktı olacağı buydu zira. Yalnız deliler bu işi biliyor hangi iş olduğunu söylemeyeceğim. İş oluş hareket kütle çarpı ivme. A şehrinden B şehrine üç gün ölen birey yüz bin milyar kilometre uzaktaki c şehrine bir gün ölüyorsa A şehrinin belasını kim versin.
lacivertiğnedenlik
Gecmis olsun.Bahar alerjisi, alerjik astim olanların kullandığı ilaç.Kortizonlu yan etkileri oldukca fazla. Cok sik kullanılırsa, burun duvarlarındaki kılcal damarlarda kanama, burnun deformasyonu kullanmazsanda nefes alamama, burunda kasinti, gozlerde yaslar, Denize bol bol girin, deniz suyu bütün iltihapları söküp alıyor. Birde tavsiyem aşık olun, Ask bütün hastalıkları kökünden silecek kadar şifalı. Günaydın, iyi hafta sonlari, herkese...
lacivertiğnedenlik
teşekkürler.
Lacicim beyninin icine girmek isterdim.
Oyle bi icat yapılırsa ilk sırada olanlardansin.
Beynim düştü avuclarima.
Zor toparlarim bugunun sonuna kadar.
Beynine sağlık öperim aklından.
Sevgimle.
-Belıeve- tarafından 8/13/2017 1:16:03 AM zamanında düzenlenmiştir.
lacivertiğnedenlik
küçüklüğünde hiç top oynamadın mı? o zaman ne duruyorsun, tam zamanı! şurda, bak hemen ilerde bir gazoz şişesi duruyor. aç kapağını. içindekini midene boşalt. sonra o boş şişeye ne varsa doldur, duvarlardan başla, biraz avukat kat, biraz ter, ranza, çiçek, el, mide, bir adet Napolyon, çok az korna sesi, ve bol miktarda delilik... salla şimdi şişeyi, iyice salla, salla, ucundan ufak bir top çıkacak, top yerde sekecek, zıp zıp, her zıpta biraz daha büyüyerek. top bakkal malı normal bir plastik top boyutuna gelince, istersen önce biraz sektir, biraz basket at, istersen duvarlara şut çek. ama sonunda mutlaka koy tekmeyi, ve izle... ta jüpitere kadar yolu var.