mitoz-1-
MİTOZ -1-
—Merhaba, yoksa sen düşündüğüm şey misin?
—Evet.
—Ne soracağımı nasıl anladın?
—Senin kafanda olduğuma inanamıyorum bazen.
—Tamam, affedersin sana –şey- dememeliydim.
—Çok zorlama istersen.
—Peki.
—Madem sen bana aitsin, neden istediğim zaman kontrol edemiyorum seni?
—Başka şeylerle daha meşgulsün de ondan.
—Hım anlıyorum. Kıskanma durumları
—Öhö öhö.
—Evet değil tabii canım. Kıskançlıkta onlardan.
—Eee?
—Tanıyor musun onları? Bak saçmalamıyorum tamam mı? Bildiğini biliyorum. Sadece tanışıyor musunuz diye soruyorum. Aranız nasıl yani?
—Senden fırsat kalırsa ilgileneceğim onlarla da ama…
— Hım anlıyorum.
—Emin misin anladığına?
—Neyi?
—Boş ver anladım ben.
—Vay be!
—Başlama istersen yine
—Peki peki… Aranızda bir husumet var belli.
—Sevsinler, kimin yüzünden acaba?
—Kabak yine benim başıma patladı…
—………………….
—Tamam tamam. Baş sensin.
—Teşekkür ederim.
—Bak geçen gün ne düşündüm biliyor musun?
—Yine dalga geçiyorsun değil mi?
—Ne alıngansın sende yahu. Bildiğini biliyorum, sözün gelişi işte… Neyse bak ben kararımı verdim. 40 yaşında ölmek istiyorum.
—Emredersiniz!
—Tam 40 yaşında ama öyle 41 falan olmasın. Biliyorum çünkü bir kere geçti mi gerisi gelir.
—Ben tanrı değilim.
—Niye bazıları senin için küçük tanrı diyor ama.
—Yararlı şeyler oku sende. Deli onlar.
—Oldu canım. Diğerleri şeytan diyorlar sana be. Ben yine en usturuplusunu söyledim.
—Ah çok teşekkür ederim!
—Neyse nerde kalmıştık? Ha 40 yaş diyordum, mümkünse…
—Mümkün değil canım.
—Neden?
—Diğerlerine sorsana.
—Bak onlar senin kadar güvenilir ve aklı başında değiller.
—Akıl olarak ben her daim başlarındayım ama kullanacak akıllı nerede?
—Bak ikide bir laf çarpma bozuluyorum ama.
—Ne yaparsın çekip gider misin?
—Aklımı karıştırma!-
—Tedavi olman gerek.
—Aptal olduğumu düşünüyorsun değil mi?
—Şşş…
—Tamam, be tamam… Ne desem ucu sana dokunuyor.
—Daha önceleri aklın neredeydi? Ha ha ha ne güzel espri aklımı seveyim.
—Biraz daha alçakgönüllü olamaz mısın?
—Niye? Güçlü olan benim.
—Evet, haklısın?
—Teşekkür ederim.
—Fırsatım varken gitmeliydim.
-Evet yırtındın o kadar; yok kapatın ışıkları, gidiyorum,ediyorum diye ama.?
—Senin yüzünden olmadık zamanlarda çıkıyorsun ortaya.
—Hadi ordan! Senin derdin diğerleriyle. Yere göğe sığdıramadığın cesaretin nerelerdeydi?
—Çok yoruldum .
—Her zaman yaptığın gibi, sorumluluğunu başkalarının üzerine yıkmayı istiyorsun değil mi?
—Sen zaten ben değil misin?
—İşine gelince öyle olduk değil mi?
—Gerçekten yoruldum!
—Daha önceleri tanışmış olsaydık bu kadar yorulmazdın. Seni sürekli izledim ama, aklın bir karış havadaydı hep. Hah ha ha yine espri yaptım.
—Aman ne komik. Bana bak sen şimdi 40 yaş işine olmaz mı diyorsun?
—Olmaz hiç mantıklı değil.
—Öbürleri böyle demiyordu ama.
—Önce bana sormalıydın.
—Bulduk da!
—Çok zamanım yok.
—Sen şimdi bu iş olmaz mı diyorsun. Son kararın bu mu?
—Of sıkıldım.
—Hey nereye? Gidiyor musun?
—Hayır, kaçıyorum..
—Dur tahmin edeyim: Suçlu yine benim değil mi?
—Evet!
Nermin Oral