İNLER CİNLER STADYUMU

• 8 Ağustos 2017 Salı 20:52:05

• İN CİN TOP OYNUYOR ATASÖZÜ HAYAT BULUYOR...

• YILLAR ÖNCESİNDE TERK EDİLMİŞ, ISSIZ BİR MAHALLE...

• O MAHALLE’NİN İÇİNDE BULUNAN ÜRPERTİCİ BİR STADYUM...

• HER GECE KARANLIKTA OYNANAN BİR MAÇ...

• MAÇ YAPANLAR İNLER Mİ? CİNLER Mİ? YOKSA...

• BUNLAR SADECE MAHALLE HURAFELERİ Mİ?

• PEKİ O MAÇ YAPAN GARİP YARATIKLAR KİM? ACABA...

TÜR: KORKU - KOMEDİ
YAZAN/YÖNETEN: ETHEM ULUSU
YAPIM:T.S.O.B.

KARAKTERLER:

ŞERO AĞA:Mahalle Muhtarı.

KAVO:Mahalle Bakkalı

PEZO: Mahalle Manavı

ALÇAKO: Mahalle Dolmuş Şoförü

NAMSO:Şero Ağa’nın kızı

İBNO:Mahalle Bekçisi

DÜRZO:Mahalle Kasabı

DAVUT ÜNÜVAR:Müteahhit.

AYGÜL ÜNÜVAR: Gazeteci. Davut Ünüvar’ın kardeşi.

ÜRKEK:Mahalle’nin Delisi.Öyle zannediliyor


İNLER CİNLER STADYUMU:

ÜRKEK: Gitmek cesaret ister. Eğer gitmeye karar vermişsen belki dönersem diye düşünmeyeceksin. Döneceksen gitmeyeceksin, gideceksen dönmeyeceksen. Ortada kalırsın yoksa sap gibi.

DÜRZO: Yav bak Ürkek seni yanıma aldığıma pişman etme beni ha.

PEZO: Ne demeye aldıysan Allah’ın delisini yanına Dürzo kardeş.

ÜRKEK: Deli Allah’ındır da akıllı Allah’ın değil midir?

DÜRZO: Öyle demek istemedi Ürkek. Pezo sus kaz kıçı kadar aklınla el alemle yarışma sen de.

PEZO: Tamam be. Ne haliniz varsa görün.

KAVO:Eee sen boşver bunları da Pezo. Anlat hele şehir nasıldır?

PEZO: Vallah Kavo Allah seni inandırsın şehir öyle büyük, öyle ihtişamlı, öyle kalabalık, öyle güzeldir ki vallah anlatamam. Ben böyle bir şey görmemişem kavo kurban.

KAVO: Vıhş. Desene biz şehir de çok eğlenecek.

ÜRKEK: Hayat eğlence sahası gibi rengarenk gözükse de aslında simsiyah bir yapısı vardır. Perdenin arkasını göremeyenler marifeti perdede sanırlar.

PEZO: La Dürzo. Bizim başımıza ne bok yemeye bela ettin bu hırtı.

ALÇAKO: Değerli yolcularımız son durağa yaklaşıyoruz. Arkadan vermeyen kaldı mı?

İBNO: Binerken eline verdik ya.
ALÇAKO: Herkes tek sıra halinde insin. Birbirimizi ezmeyelim.

ÜRKEK: Bizi hayat ezmiş.

İBNO: Tamam sus lan.

PEZO: Sana bir sorum olacak ibno.

İBNO: Sor pezo kurban.

PEZO: Felsefeci mi olmak isterdin yoksa ibne mi?

İBNO: İbne tabiki

PEZO: Neye la?

İBNO: Bilmediğim onca şeyi kafama alacağıma, bildiğim tek bir şeyi arkama alırım.

ŞERO AĞA: Ula buraya bakın. Bu mahalle artık bizimdir. Bizzat ben Müteait Davut Bey’den satın aldım.

NAMSO: La babo bizim kıçımıza giyecek donumuz bile yoktu. Sen hangi para ile aldın bu mahalleyi

ŞERO AĞA: Köyü sattım.

ALÇAKO: Nettin?

ŞERO AĞA: Köyü sattım. Mahalleyi aldım.

ÜRKEK: İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri de helak etme Allah’ım.

ŞERO AĞA: Amin. Ula tırrikler sıvayın kolları mahallemizi güzelleştireceğiz

DAVUT ÜNÜVAR: Bu ney lan?

KORUMA: Efendim galiba hırsız.

DAVUT ÜNÜVAR: Ne yapıyor bakıyım bu hırsız

KORUMA: Sizi soyuyor efendim.

DAVUT ÜNÜVAR: Soymuş mu peki?

KORUMA: Soymuş efendim.

DAVUT ÜNÜVAR: Yürü git ulan şurdan. Çık. Adam sandık eşeği, alnımıza değdi döşeği.

AYGÜL ÜNÜVAR: Abiciğim neyin var yine. Neden bu kadar agresifsin?

DAVUT ÜNÜVAR: Yok bir şeyim. Sen hayır mı bu saatte?

AYGÜL ÜNÜVAR: Ya sorma bir vicdan fukarasının peşini sürüyorum.

DAVUT ÜNÜVAR: Ne yapmış ki?

AYGÜL ÜNÜVAR: Birkaç fukara cahile küçücük mahalleyi satıp karşılığında koca köy almış.

DAVUT ÜNÜVAR: Vay be. Bak sen. Ne kadar aptal insanlar var şu dünya’da ya.

AYGÜL ÜNÜVAR: Değil mi? Bir o kadar da şerefsiz var.

DAVUT ÜNÜVAR: Canım sen de boşver bunları.Hem bunlar Polis’in işi.

AYGÜL ÜNÜVAR: Kötülerle mücadele iyilerin görevidir Abi.

ALÇAKO: Bana bak Dürzo ben buraya dolmuşumu koyacam. Sen git öteye
kur kasabını.

DÜRZO: Ula dolmuşum dediğin şu külüstürü nereye koysan olur la. Bırak ben burada hayvanlarımı kesip satıyım.

PEZO: La neyin kafasındasınız siz? Burası olsa olsa bana manav olur. Çürükleri aha şu depoya, tezeleri de şu depoya koyarım. Olur ha.

KAVO: La hiç olur mu ya? Burası bakkal deposu olur olsa. Aldığım malları buraya koyarım ha.

İBNO: Ula bekçi kulübesi olur burası ha. Ben nere yatacam?

ŞERO AĞA: Sen Eşeğin dalına yat. Siz de susun la. Burası muhtarlık olacak.

NAMSO: Vallahi siz bu işin içinden çıkamayacaksın ha. İyisi mi Ürkek karar versin buranın ne olacağına.

ŞERO AĞA: Eyi fikir kızım. Eferin. Git getirin Ürkeği.

KAVO: La vallahi ben onu hiç anlamıyom ha. Kelime dağarcığım yetmiyor.

DÜRZO: Senin kelime dağarcığın beynin kadar. Zorlama kendini. Ağam ben getirem Ürkeği. Beni sever.

ŞERO AĞA: Git getir.

DÜRZO: Ürkek. Ula Ürkek bak hele.

ÜRKEK: Buyur.

DÜRZO: Ürkek sana bir şey tanışacaz. Gelir misin?

ŞERO AĞA: Ula Ürkek sence burası ne olmalı?

ÜRKEK: Nasıl ne olmalı?

ŞERO AĞA: Ula işte Dolmuş duragi mi? Bakkal deposu mu? Muhtarlık mı? Manav mı? Bekçi kulübesi mi?

ÜRKEK: Hiçbiri.

DÜRZO: Nasıl?

KAVO:Ula ben sen size dedim değil mi? Bu malkoçu getirmeyelim diye.

ŞERO AĞA: Ula tamam. Ne demeye şu delinin aklına uyuyorsak? Gidak Müteahhit Davut Bey’e tanışak. Hem okumiştir, hem paralidir ha.

İBNO: Atam mi agam bu dürziyi dışari?

ŞERO AĞA: At ula. Pezo, Kavo siz de gidin Müteahhit Davut Bey’i buraya çağırın. Saygısızlık etmeyesiz ha.

KAVO: Uuuuuuuuuuuuuu. Ula Pezo şuraya bak ha. Vallah saray yavrusu gibim.

PEZO: Ula Kavo. Ben diyom taka tuka, sen diyon arkama mantar tıka. Gir la içeri. Bizene burdan. Bize Davut lazım.

SEKRETER: Buyrun kime bakmıştınız?

PEZO: Davıt. Mütaait Davıt.

SEKRETER: Randevunuz var mıydı?

PEZO: Vallah ben de bir tek kafa kağıdı vardır. O olır?

KAVO: Ula Pezo ne akilli adamsin ha. Ben de o da yoktır.

PEZO: Cehal işte. Ula kafasız kafa kağıdın nasıl yanında olmaz.

SEKRETER: Bekleyin burada ben hemen geliyorum.

KAVO: Tamam bacım.

SEKRETER: İsimleriniz ne sizin?

KAVO: Vallahi ben Kavo. Bu da Pezo. Bizi buraya gönderen de Şero Aga.

SEKRETER: Anlıyorum.

DAVUT ÜNÜVAR: Gel kızım. Rapor vermeye mi geldin?

SEKRETER: Hayır efendim dışarıda sizi bekleyin iki kişi var da...

DAVUT ÜNÜVAR: Kimmiş onlar?

SEKRETER: Birisi Kavo. Öteki Pezo.

DAVUT ÜNÜVAR: Kavo mu? Pezo mu? Kızım ne diyon sen. Bizim kavatlarla, pezevenklerle ne işimiz olur. Geneleve benzer bir halimiz mi var? Kov gitsin şunları.

SEKRETER: Peki efendim. Bu arada kendilerini Şero diye birisi göndermiş.

DAVUT ÜNÜVAR: Şero? Şero? Ha Şero Ağa. Tamam al gelsin.

SEKRETER: Davut Bey sizi bekliyor buyurun.

DAVUT ÜNÜVAR: Vay benim aslanlarım gelmiş. Gelin bakalım

PEZO: Beyim agam sizi bekliyir. Gidek?
DAVUT ÜNÜVAR: Çocuklar inanın çok işim var. 15 dk sonra da bir toplantıya gireceğim. Siz bana meseleyi biliyorsanız anlatın. Yardımcı oluyum. Ne dersiniz?

PEZO: Ne dersin Kavo?

KAVO: Olır.

PEZO: Şimdi beyim. Aha böyle koskocaman bir tarla vardır. Yeşil bir tarla. Etrafıda kocaman çitlerle çevrilidir. Biz buraya ne yapacağımızı şaşırdık. Sizce buraya en uygun ne yapılabilir?

DAVUT ÜNÜVAR: Hiç bir şey.

PEZO: Nasıl?

KAVO: Bu da deli çıktı.

DAVUT ÜNÜVAR: Sizin tarif ettiğiniz eskiden stadyumdu.

PEZO: O ne ki?

DAVUT ÜNÜVAR: Ya yok mu? 20 tane salak bir topun peşinden koşturur. 2 salak da top gol olmasın diye oraya buraya atlar. Orası işte.

PEZO: E nolmuş?

DAVUT ÜNÜVAR: Orası efsunlu. Yani büyülüdür.

KAVO: Büyülü mü? Nasıl?

DAVUT ÜNÜVAR: Bundan yıllar önce burada bir maç oynanmış. O maç esnasında futbolcuları ne olduğu belirsiz yaratıklar herkesin gözü önünde alıp kaçırmışlar. Her gece o stadda bir maç yapılır. İnler ile cinlerin maç yaptığını söylerler. Stadın adı da İnler Cinler Stadyumu.
‘’ DİKKAT SAYIN SEYİRCİLERİMİZ. BİRAZDAN PERDEMİZ KAPANACAKTIR. 3 DK ARADAN SONRA PERDEMİZ AÇILDIĞINDA LÜTFEN ÇOCUKLAR,YAŞLILAR,KADINLAR VE BİLHASSA KORKAKLAR DIŞARI ÇIKSINLAR. GÜVENLİĞİNİZ İÇİN BU ŞARTTIR. İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

DAVUT ÜNÜVAR: Bakın çocuklar. Bu stad çok gizemli bir yerdir. Yıllardır burada kimse bırakın içeri girmeyi, önünden bile geçemiyorlar. Bu stad eskiden hem bizim mahallenin hem de civar mahallelerin gençlerinin top oynadığı bir yerdi seneler önce. Her saat onlarla top oynar, eğlenirdik. Bir gün bir maç organizasyonu yaptık. Her şey çok güzel gidiyordu. 7-0 yeniliyorduk. Sonra penaltı oldu, ben topun gerisine geçtim. Gerildim, gerildim, gerildim. Sonra havalar karanlığa büründü. Ardından büyük hatta kocaman yaratıklar gökyüzünde ululu çalarak üzerimize doğru geldiler. Biz sağa sola kaçmaya çalıştık ama nafile. Isırdıkları zombi oluyordu. İçlerinden en devasa olanı bize doğru döndü ve dedi ki:

‘’ Burası artık bizim. Hemen burayı terk edin ve bir daha buranın önünden bile geçmeyeceksiniz. Yoksa siz ve sevdiklerinizi öldürürüz.’’

İşte o vakitten sonra kimseye görünemedik. Hiç bir şekilde o stada giremedik. Kimsede cesaret edemedi.

‘’ SAYIN SEYİRCİLER! SON KEZ UYARIYORUZ. LÜTFEN ÇOCUKLAR, KADINLAR,YAŞLILAR VE BİLHASSA KORKAKLAR ACİLEN BURAYI TERK ETSİNLER. BU SAHNEDEN SONRA KOMELİKLER BİTMİŞTİR.
ARTIK KORKU, GERİLİM VE ACI VARDIR. GÜZEL OLAN HER ŞEY O STADIN DIŞINDAYDI. ARTIK İÇERİDE KÖTÜLÜK VE KÖTÜLÜKLER VAR.
KENDİNİZE GÜVENİYORSANIZ İZLEYİN. AMA SONUCUNA KATLANIRSINIZ. HİÇBİR ŞEKİLDE MESULİYET KABUL ETMİYORUZ.
İNLER CİNLER STADYUMUNA HOŞGELDİNİZ.

PEZO: Kalk la Kavo gidelim agaya haber verelim.

DAVUT ÜNÜVAR: Gidin ağanıza haber verin.

PEZO: Ağam ağam. Vallahi çok möhim şeyler söylemem gerekiyor size.

ŞERO AĞA: Ne diyecekseniz deyin la çabuk.

KAVO: Agam ora bir stadmış ha.

ŞERO AĞA: Stad ne la?

PEZO: Top sahası agam.

ŞERO AĞA: Nasıl toplar la?

KAVO: 1970 model toplar agam. Yav agam nasıl toplar olacak bildiğin ayaklarla oynanan toplar işte.

ŞERO AĞA: E nolmuş top oynanıyorsa?

PEZO: Agam vallah orası efsunluymuş. Büyü filan olurmuş oraya giren zombi olurmuş agam. Poku yedik ha.

ŞERO AĞA: Ula saçmalamayın yav.

ÜRKEK: Bunu öğrenmenin tek bir yolu var.

DÜRZO: Nedir ula?

ÜRKEK: Saatler gece yarısını gösterdiğinde o stada gidip maç yapacaksınız. Ama hiçbir aydınlatma kullanmadan.

ALÇAKO: La ne diyisin? Delidir deli.

ŞERO AĞA: Denemeye değer. Toparlanın ula saat 00:00’da stada gidiyik.

PEZO: Gördün mü kavo? Ben diyirim taka tuka, bunlar diyi arkam antartika. Cümleten Allah rahmet eylesin.
ŞERO AĞA: La herkes hazır mı?

ALÇAKO: Hazırız agam. Çalıştırayım dolmuşu.

ŞERO AĞA: Dur ula hele. Kavo topu getirdin.

KAVO: Getirdim agam getirdim. Yanında belkim acıkırsiz diye piskevit de getirdim.

PEZO: Ben de meyva getirmişem agam. Güç verir. Ayagina nazar derğmesin.

İBNO: Agam ben de düdük getirmişem hakem kim olacak ise.

NAMSO: Ula ne demek kim olacak? Tabiki hakem benim.

DÜRZO: Agam ben de sana agzına layık dana kaburga getirmişem.

ÜRKEK: Bunlar elinizde içeri giremezsin.

DÜRZO: Niye ki la? Güzelim danayı dışarıda mı bırakacağız?

ÜRKEK: Siz maç yapmaya mı gidyorsunuz? Yoksa piknik yapmaya mı? Bu ne böyle etler, meyveler,biskivütler... Bunlar varsa lanet çözülmez.

ŞERO AĞA: Ula tamam bırakın elinizdekileri.

ÜRKEK: Bu arada sakın içeri teknolojik cihaz sokmayın.

PEZO: O niye la?

ÜRKEK: Bu tür varlıklar radyaaktif ve kızılötesi ışınlara karşı güçlendirici özellikler taşıdıklarından sizin elinizdeki teknolojik aletler bu yaratıkları besleyecektir. Bir nevi vitamin takviyesi yapacaktır yani. Sakın içeri telefon ya da başka bir elektronik cihaz sokmayın.
ŞERO AĞA: E geldik şimdi ne yapacaz?

ÜRKEK: Takım kuracaksınız.

ALÇAKO: Ne takımı?

ÜRKEK: Koltuk takımı. Ne takımı olacak? Futbol takımı.

DÜRZO: Nasıl kuracağız ula bu takımı?

ÜRKEK: Tamam. Ben kuracağım. Şimdi Şero Ağa, Kavo ve İbno bu tarafa geçin.Pezo,Alçako ve Dürzo bu tarafa geçin.

ŞERO AĞA: E geçtik ne olacak şincik?

ÜRKEK: Bekleyeceğiz.

ŞERO AĞA: Neyi bekleyecez ula?

ÜRKEK: Stadın açılmasını.

DÜRZO: Netciz stad açılınca ula?

ÜRKEK: Lanet hepimizi kaplayacak ve içimizde en günahkar olanını alıp götürecekler.

DÜRZO: Nereye?

PEZO: Her halde bademcigini almaya götürmüyorlardır Dürzo. Öldürmeye

ÜRKEK: Hayır. Keşke öldürsüler! Beynini ele geçirip ona hükmediyorlar.

NAMSO: Ula Ürkek Kardaş o vakit bunları ne pok yemeya buraya yığdın? Bunların hiçbirinde beyin yoktir. Beyinsizdir bunlar ha.

ÜRKEK: Şimdi açın kulaklarınızı beni iyi dinleyin. Bakın bu gördüğünüz stad bundan yaklaşık 20 yıl önce gayet normal, etrafı seyirci kaynayan bir mahalli futbol takımına aitti. Bu mahalli futbol takımının teknik direktörü bütün maçları kazanmıştı. Son bir maç kalmıştı yükselmelerine. Son bir maç.2-1 yeniyorlar finale ramak kalmış ve haksız yere verilen bir penaltı. Maç 2-2 biter. Uzatmalarda da skor değişmez ama penaltılarda 4-3 yenilirler. 2-1 yeniyorlar finale ramak kalmış ve haksız yere verilen bir penaltı. Maç 2-2 biter. Uzatmalarda da skor değişmez ama penaltılarda 4-3 yenilirler.

DÜRZO: Yenilince de burayı yaratıklar mı basmış? Vay be.

ÜRKEK: Hayır. Bu teknik adamın cinler aleminden geldiğini söyleyenler var. Bazıları da tanıdıkları olduğunu beyan ediyor ama hangisi daha doğrudur bilinmez tabi. Ama gerçek olan şu ki; Bu adam bu stadı onların ve onların rakiplerinin emrine verir.

ALÇAKO: Ula hadi onlari anladik da. Onlarin rakiplerinin emrine niye veriy?

ÜRKEK: Çünkü bu teknik adam iki tarafa da şöyle bir tebligat imzalatmıştı. Hangi taraf daha çok insan beynini ele geçirirse o bu stadın daimi başkanı olacaktı.

ŞERO AĞA: Hangi taraf ele geçirdi.

ÜRKEK: Şu an başa baş gidiyorlar. Ama siz bu beraberliği bozacaksınız. Bu yüzden buraya getirildiniz. Siz 7 kişisiniz ve beraberlik gibi bir lüksleri yok.

PEZO: Ula mal biz 8 kişiyiz. Kendini saymayı unuttun.

ÜRKEK: Beni sayma. Çünkü ben onlardanım ve sizi ele geçirmek için burdayım.

DÜRZO: Ulan oglim suyla sarhoş olani da ilk defa göriyim ha.
‘’SAYIN SEYİRCİLERİMİZ BİRAZDAN AKLINIZA, HAYALİNİZE GELMEYECEK KADAR KORKUTACAĞIZ SİZLERİ. ÖNCEDEN UYARDIK KORKAKLAR ÇIKSIN DEDİK. ÇIKAN ÇIKTI AMA KENDİSİNE GÜVENENLER HALA BURADALAR. E BİZDEN GÜNAH GİTTİ. LÜTFEN ALTINIZA SIÇMAYIN.’’

‘’ Ve olanlar olmuştu. Zavallı köylüler şehvetlerinin esiri olmuşlar ve kandırılarak şehire getirilmişlerdi. Hepsininde bir gecede beyni ele geçirildi. Ama ne tesadüftür ki beraberlik yine bozulmadı. Bekçi İbno’nun beynini bir türlü bulamamışlardı. İbno’nun beyninin nerede olduğu akıllarda soru işareti bırakırken, 2. Bir soru işareti ise diğerlerine ne olduğu idi.’’

DAVUT ÜNÜVAR: Her şey istediğimiz gibi gidiyor Ürkek. Hadi bakalım.Yeni mekan neresi?

ÜRKEK: Haçen Karadenüzlu bir ağanun yanina gideyrum da.

AYGÜL ÜNÜVAR: Alemsin ürkek. Neyse hadi bakalım bol şans.

ÜRKEK: Eyvallah ve bana müsade.

AYGÜL ÜNÜVAR: Abi. Bu ürkek kim?

DAVUT ÜNÜVAR: Mahalle’nin delisi.

AYGÜL ÜNÜVAR: Peki bu staddır, işte beyinlerin ele geçirlilemesi falandır ne alaka?

DAVUT ÜNÜVAR: 1. Öyle bir stad yok tamamen uydurma. 2. Bunlarda beyşn olsa böyle bayat numaralara inanmazlardı. 3. Ürkek dediğimiz kişi mahalle delisi değil, bize çalışan bir kalpazan.

AYGÜL ÜNÜVAR: Peki İnler Cinler Stadyumu - 2 çıkar mı?

DAVUT ÜNÜVAR: Siz beğendiyseniz neden olmasın...