Her doğan yeni güne merhaba!!
Doğan güne merhaba!
Ne düşünsem acep, yaz günlerinin çılgın miskinliği; caresizliği, el ve kol kırıklığı. Düpedüz düzmece . kimliksiz kalmış bir köy içim yaşanmamış bakır gün doğuşuna geç kalmış baharlara uyanamamış, içim dışım. Ekvatorun düz çizgisine uzatıp parmak uçlarına yükselip elin değmememişse parmak uçların. Hani o kedinin ciğere uzanıp yetişememesinde dediği gibi zaten murdar dır deyip yetişemediğin hayat! Eğer ki; bir sabahın şafağını görmediyseniz. Sıradışı bir şeyler mi olsun istiyorsunuz? Kim istemiyor ki , bir görebilsek hayatın kendisi sıradışı zaten ki; yerle gök arasında geçiyor dünya hayatı ve altı günde kurulmuş şahane bir dünya içinde ne çok meyveler sunulmuş, ne çok ağaçlar, bitkiler , hayvanlar ve yaratıkların en körü insanoğlu bizler ne çok nankörlüğümüz vardır. Doğan güne, aydınlatan herşeye yağan yağmura dogan aya yıldızlara ve geceye ve gündüze oluşturan rabbimize ve ne kadar az şükrettiğimizi son zamanlarda. Biliyorum hiç bir şey kusursuz değil. Kayıp bir dünya gibi olduk. Kendimizi nerede bulacağız. Kimbilir kimbilir ne zaman gelecek aklımız başımıza.
Sabahlar güzeldir
Sabahlar el deymemiş
Sabahlar bir ayın batışı, güneşin doğuşudur
Sabahlar toprağın nemi; yeşilin en koyu gölgesidir
Yaprağın en tazesinin güne kavuştuğu an
Zihnimin çiçeklendiği an ki zaman
Sen ve ben oturmuşuz zamanın kıyısına
Yalnızlığın demlendiği o zarif hikaye
Bir hayal denizinden çıkmış gibi iki parça can
Karşı dağların eteğinde
Varoluşla, yokoluşu seyrederken
Yitip gidiyoruz bilinmezliğe iç dünyam, ruhum;
Sen çekip gidiyorsun ya ben yapayalnız öksüz kalıyorum..
Her doğan günemerhaba:
Nurten Ak Aygen
08.08.2017