- 360 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Andıçlar ve yandaşlar
Ülkemizde çok büyük bir güçtür medya malumunuz üzerine. Toplumu yönlendiren ve istediği ideoloji ve menfaat sistemini kuran, ve kurmak adına her türlü rezaleti sergileyen bir illegal güçtür. Ülkede millete empoze edilecek yabancı mesajlar için bir silahtır medya. İktidarlar eskiten ve eskitmeye devam edeceği mesajını veren bir çeteler sistemidir medya. Vesselam eli kalemli silahşörlerden oluşan kirli bir ittifaklar bütünüdür.
Aydın DOĞAN ve Başbakan arasında geçen polimiklere şahitiz uzun süredir. Deniz feneri meselesinin üstüne ergenekonda olduğu gibi gitmesi gerekir Başbakan ın. Burada Doğan grubuyla hemfikiriz. RTÜK başkanı bize göre de istifa etmeli. Adı yolsuzlularla anılan bir kurumun içinde olmuş ya da olan bir RTÜK başkanı etik değildir kanımızca. Zira bu durum Başbakan ın yolsuzlukların üstüne gittiğini belirten imajıyla çelişir. Ve Başbakan Deniz feneri meselesinde anlayamadığımız alınganlığını bırakıp olayın üstüne gitmelidir. Ama andıç medyasının güçlü kalesi olan Doğan grubuna da biri dersini vermelidir. 28 şubatların , aczimendilerin , fadime Şahinler in hesabını vermelidir bu medya grubu.( SORULAR/2 ye bkz) Dinini düzgün bir şekilde yaşayan nice tasavvuf ehli güzel insan bu insanlar yüzünden öcü gibi algılandı. Nice vatansever ordu mensubu bu gazetelerin kışkırtmasıyla işinden oldu. Binlerce memur madur edildi. Hala tarikat lafını duyan insanlar 28 şubattaki sahte görüntüleri hatırlayıp mütedeyyin insanlara ön yargılı bakıyor.
Bu polimikler nereye gider sonu nereye varır şimdilik meçhul. Ama hayırlısı olsun memleket için. Ben şahsen basın mensubu ya da gazeteci değilim. Bu işe senelerini vermiş insanlar varken kendimizi haberci ya da gazeteci diye adlandırmak saygısızlık olur bu insanlara. Hele onlara akıl vermek bilgi bağlamında haddimize değildir. Ama ortada bir ahlak sorunu var ve ahlak hepimizin ortak paydası. Ve bu payda için insan yaşar ve ölür. Namus ve haysiyet milletimizi millet yapan temel taşlardandır.
Eğer medya habercilik ve gazetecilik yapacaksa ahlaklı olmalıdır. Yandaş gazetelerin yazdıları belki bir reaksiyon olarak doğru görünse de o gazeteler de tarafsız değildir. Tarafsız gazete şu anda ülkemizde yoktur. Aslında tarafsızlık imkansız bir olgudur belki basın açısından. Zira herkesi aynı anda memnun etme şansımız olmadığı için en azından tarafsızlığın ne oldugunu tanımlamalıyız. Başbakan a sövmesin gazeteler. Evet sövmesin. Ama övmesin de değil mi? Başbakan sıfatıyla yaptığı başarılı işler övülebilir ama ya karşısında , ya yanında olan bir medya anlayışımız var. İtidalli değil. Savaş ve barış havası hakim. Arada kalıp işi dengeli götüren gazete varsa söyleyin alıp okuyalım.
Vesselam medyamız kamplara ayrılmış durumda. Sürekli bir savaş hali var. Alıp okumaktan bıkıyor insan. İdeoloji sarmalından kurtulamayan bir medya anlayışı.
Keşke alınca ve okuyunca bize ilim açısından bir şeyler verebilseydi medyamız. Keşke birbirimizi kucaklamayı bir öğrenebilseydik. Keşke saygılı olmayı öğrenebilseydik. Ne güzel olurdu değil mi dostlar?
Tunar ÇALIŞKAN