KISKAÇ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Çaresiz kalmışlığın acısı saklı bu asık suratlarda
Yavrusunu kaybetmiş bir koyunun acı melemeleri. Kendi zevklerini ve çıkarlarını düşünen insanlar içinde birer birer kaybolmasına göz yumduğumuz çocuklarımız ve ülkemiz için,ailelerde hiç mi his yok acaba.
Ne bileyim gün ay yıl istesekte istemesekte geçip gidiyor. Umutlar yüreklerin gerisinde hep belki yarın deyip duruyor .yarının adı ne? Şimdi soruyorum kendi kendime kısaca yarın diye bir şeyin garantisi varmı acaba?
Kelimelere gücüm yetmez oldu düşlerim, rüyalarım bile sancılı bir hale koymanın bozukluğu var dimağımda.
Eskiden .Ezel ve ebed çizgisinde direnenler vardı nemrutlara. Ya şimdi? Eskiden kalma bir şarkı söylesem mi sana yada eski … boş ver şimdi yırtıcılığın tutar senin kanatlanı verirsin, hemen . sakin olman daha iyi ve hoş.
Kim demişki bir baharla yaz gelmez diye dünyanın her bölgesinde kaç bahar yaşanıyor acaba? Kişilerin koymuş olduğu düzen rabbiminkinden dahamı kuvvetli? Günümüz o kadar maddileşmiş ki insanların para karşılığı kişiliklerini satmaları an meselesi.!
Ya kendi dünyasında ,kendine göre her şeyi doğru yanlış çizgisinde görüpte ,karşısındakini suçlayan insanlar neyin hatalı olduğunu beynine yansıtan ve sonrada karar verenler.verdiği kararın yıkıcılığını anlamayan insan.
Yıkmak kadar kolay bir şey varmı acaba dünyada. Bir merhaba demek için birkaç kez yutkunmak zorunda kalan fakat kırıcı söze, bir küfüre hiç tereddüt etmeden, ağzını açan bizler.
Beklediğimiz mutluluk acaba kendi anlamını bulabilecek mi dersin….. yada onun ne anlam ifade ettiğini..
Herkes yaşadığı yerde mutsuzsa ortada bir yanlış olması gerekmez mi?
Ama kim çözmeye çalışıyor bu onulmaz yaraların kör düğüm olmuş sıkıntılarını
Yada kimde bu reçete