- 1094 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
CLUB VOYAGE’DA TÜRK GECELERİ
Türk kültürü, zenginliği ve özgünlüğü itibarıyla dünyanın nâdide kültürlerinden biridir. Bu yönüyle dünyanın diğer milletlerine tanıtımı ve îzâhı icâp eder. Bugün bu vazîfeyi, ülkemize farklı yerlerde ve farklı yollarda hizmet eden birçok sektör üstlenmiş bulunmaktadır. Bu sektörlerden biri de, ‘bacasız sanâyi’ dediğimiz turizm sektörüdür.
Dört mevsimin aynı lahzâda yaşandığı bu güzîde ülkemizde bir hayli turizm merkezi mevcuttur. Bunların başını da Antalya ve ilçeleri çekmektedir. Sıcak havası, tabii güzellikleri ve târihî eserlerinin zenginliği dolayısıyla bir hayli turist çeken ilimizde, konaklama imkânlarının birçoğuna sâhip olan sayısız otel mevcuttur. Bu otellerden biri de Manavgat’ın Titreyengöl mevkiinde hizmet veren Club Voyage Sorgun Select otelidir. Avrupa’nın sisli ve yağmurlu havasından bir nebze olsun kurtulmak isteyen Frenklerin misâfir edildiği bu otelde Türk kültürünün tanıtımı içün birçok faaliyet gösterilmektedir. Çarşamba gününü “Türk Gecesi” olarak belirleyen otel, Çarşamba günleri bütün misâfirlerine Türkü dinletip, Türk yemeği yediriyor. Otelin, “Teras Restaurant” adını vermiş olduğu dış bölüme akşamüzeri asılan Türk bayraklarının vermiş olduğu görsel ziyâfet de işin cabası. Masaların üzerine örtülen “runner” dedikleri örtüler bile kırmızı-beyaz renklerinden seçiliyor o gün. Tâbiri câizse her Çarşamba günü Türk hayatı yaşattırılıyor turistlere. Sabah kahvaltısıyla başlayan türkü şöleni, geceye kadar sürüyor. Bunların dışında, “Kebabistan” adını verdikleri Türk a la carte’nda kahvaltı menülerde bile “Köy Kahvaltısı” diye geçiyor ve Türk usûlünde veriliyor. Avrupa’nın dört bir yanından tâtil yapmaya gelen turistlerin kulaklarının türkülere, dillerinin Türk yemeklerine, gözlerinin de Türk bayrağına âşinâ olması bile biz Türkler için çok ehemmiyetli bir mes’eledir. Çünkü kültür, bir milleti ayakta tutabilecek kadar mühim bir mevzuu ve muazzam bir sütundur. Onun diğer kavimlerce tanınması da onun büyüklüğünü bir kat daha arttırır. Zâten dikkat edilirse; kökleri târih öncesine kadar uzanan milletler, 21. asırda hâlâ ayakta kalabildiyse bu ahvâlin, onların kültürlerinin zengin ve köklü oluşundan kaynaklandığı gerçeği tasdik edilir.
Türk kültürünün tanıtımı içün emek sarf eden her birey, bu milletin bir ferdi olarak çok mukaddes bir vazîfe üstlenmiş olur. Dolayısıyla ‘vatanına ve milletine hayırlı bir birey olma’ görevini kısmen de olsa yerine getirmiş olur.
Türk kültürünü ve san’atını ; yüceltmek, geliştirmek ve terakkî ettirmekle vazîfe üstlenmiş bir Türk edebiyatçı olarak, başta genel müdür Adnan ÖZSOY olmak üzre muhasebe müdürü Ali K. Kavradın’a , otelin diğer yönetici ve personeline müteşekkir olduğumu belirmeyi arzu ederim. “Ne Mutlu Türküm Diyene!”.
Mustafa KILIÇBAY
22.09.2008
AKİS GAZETESİ
KÜTAHYA