- 705 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
yaz tatili(yeni romanım)1.bölüm
Nasıl oldu da matematikten zayıf aldım”herkese yüksek not veren o adam neden bana düşük Verdi dıye sızlanmaya başladı Zeynep,verdiği ödevleri yaptım her ders not tutan teköğrenci bendim,poşet dosya içindeki karneyi bir yelpaze gibi kullanmaya başladı.Bu kel ve göbekli adam bana sözlüden beş verebilirdi.Tahtaya çıkıp soruları yaptım.
-zeynep,yeter artıkdedi Derya bu kadar söylenerek neyi elde edeceksinartık tatil bitti sınıfın en ön sırasında oturuyoruz her ders kimse ile konuşmadan sadece ders notlarını defterimize geçiriyoruz çoğu öğrenci nbunu dahi yapmıyor arka sıralara geçip masa altından face yapıyorlar.Hem İngilizce benden yüksek karnende.
Tramvay durağındaydık ve Ersin ile Oğuzu bekliyorduk,burada buluşacaktık ama erkekler işte bilirsiniz her zaman geç kalırlar.bu arada zeynep yelpaze olarak kullandığı karneyi sırt çantasına yerleştirdi.Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerindeydi ve nem daha da sıcak hissetmemize sebep oluyordu.Ersin ile Oğuzu beklemekten yorulmuştuk.
-Birazdan buhar olacağım dedi Zeynep.Her zaman şikayet ederdi,sınıfta yazı yazarken çok fazla yayıldığımı tüm sırayı kapladığımı söylerdi,evden şikayet ederdi annesinin kendisini anlamadığını anlatırdı ve kantinde şikayet ederdi uzun kuyruklar yuzunden tüm öğle tatiliini bir şey yemeden geçirdiğini iddia ederdi Zeynep.uykusunu alamadığı zamanlar daha huysuz olur en ön sırada oturuyor olmasına ragmen duvar kenarındaki sırasını iyice duvara yaklaştırıp kulaklıklarını takar ve müzik eşliğinde uyurdu.Zeynep hemen tramvayın binilmeye izin verilen kapısına yaklaştı,Bursa’da istediğimiz kapıdan binemiyorduk tramvaya sadece ilk ve son kapılar binmek için ayrılmış ortadaki iki kapı ise inmek için kullanılıyordu,Tramvaya binme özgürlüğğü istiyorum diye yazıp kent meydanında eylem yapabilirdim.Eskişehirde herşey ne kadar güzeldi!Burada ikinci senem ve ben hep geldiğim şehri özlüyorum,Adaları ,kafeleri,kitapçıları,yunus emre kampüsünde elele gezen sevgilileri özlüyorum.Her hafta sonu İnsancıl kitap evine gider önce indirimli kitaplara bakardım sonra da elime yüklü miktarda harçlık geçerse alabileceğim yüksek fiyatlı kitapları incelerdim.Arkadaşlarla kafede buluşup sohbet ,oyun yaptıktan sonra sinema yapardık kanatlı alışverişte ,ve ben kampüsü gezip üniversite havası solurdum,ödevlerimi yapmak için her zaman yunus emre kampüsündeki kütüphaneyi kullanırdım.
*
Keyifsizce Zeynep’in arkasından tramvaya bindim.Bütün tavan kapakları ve pencereler açık olmasına ragmen hava hala boğucuydu.Zeynep pek de terlemişe benzemiyordu oysa ben kendimi Türk hamamında gibi hissediyordum,Eskişehirin kuru havasına alıştığım için yaz akşamları soğuktan üşüdüğüm pencereleri kapattığım günleri anımsadım.İki şehir arası yaklaşık iki buçuk saat sürmesine ragmen iklim ne kadar da farklı olabiliyordu.Her neyse çok uzun bir seyahat olmayacak kent meydanından heykele kadar gideceğiz orada kitap cafede oturacağız hem sohbet hem de kitap!
Bu arada kapılar kapanmış olmasına ragmen son anda kapı açma düğmesine basan nefes nefese kalmış bir delikanlıyı görüyorum camın arkasında ,Ersin bu yetiştim diye bağırıyor.Zehra nedengeciktiğini sorup fırça atmaya niyetleniyor.Tramvayı yakalamak için bu sıcakta öyle bir koştum ki diyor.Tatil nasıl gidiyor deyip bana gülümsüyor.Biricik aşkım benim onu tanıdıkça daha çok seviyorum.her ders arası ismimi tahtaya yazmaya başladı önce ,yüz vermedim ama pes etmedi sonra romantic mektuplar yazdı,uzun matematik formullerinin arasına Ersin-DErya yazıp bana gösteriyordu kimi zaman adımı yazmaktan çekinip ejderya yazıyor bende onun doğrusu ejderha dediğim zaman bun u bilerek yaptım diyordu içinde seinin adın olan her kelime güzeldir.Tam olarak dört ay on iki gündür sevgiliydik.Birbirimizi her gun okulda görüyor saatlerce telefonda konusuyorduk,ilk olarak beden dersinde beni sevdiğini söylediğinde ağlamaya başlamıştım neden olduğunu bilmiyorum , acaba bunlar mutluluk gözyaşlarımıydı.sınıfta ben en önde oturuyorum Ersin ise en arkada ,dersler ile pek arası yok genelde yıllık projelerini ben hazırlarım çünkü yazısı çok kötü.Pek sık başbaşa kalamıyoruz.Genellikle Zeynep bana kene gibi yapışıyor.Kantine birlikte gideriz lavaboya birlikte gideriz.Ama şimdi önümüzde uzun yaz tatili var.O kadar neşeliyim ki herkesi kucaklayabilirim.Yaz boyunca yüzmeye gideriz bisiklete bineriz,Mudanyaya denize gider,Uludağda piknik yaparız önümdeki üç ay boyunca ders kelimesini lugatımdan çıkarıyorum.Ersin boğazına bir şey kaçmış gibi öksürdü muhtemelen tramvaya binmeden sigara içmişti.Bir suçluymuş gibi bakıyordu.
Sana bundan daha erken söz etmem gerekirdi ama okula yakın bir benzinistasyonunda işe girdim,Derya diyor Ersin.Okul açılana kadar orada çalışacağım.Yüzümdeki ifadeyi görünce daha fazla konuşmadı.Zeynep duyamadığım bir şeyler söyleyip kulaklıklarını taktı.Ersin ayağa kalktı burada inmem gerekiyor ,Oğuz ile birlikte çalışacağız dedi.Bana tekrar gülümsedi özür dilermiş gibi bir hali vardı.
Bunu sana şimdi söylemsi hiç de doğru bir davranış değil dedi Zeynep.
-Sorunyok dedim aslında bu benim için büyük bir sorundu okul kapanmadan bir ay önce yaz tatili planlarını yapmaya başlamıştım.Zeynep beni küçümsermiş gibi bir bakış attı kendisinin erkek arkadaşı kesinlikle bu şekilde davranamazmış.Madem Ersin ile görüşemeyeceksem birlikte İstanbula gidelim di,yor bunu sana daha önce de teklif ettim annem o evin anahtarını tatil için bir arkadaşından aldı ve oarada başbaşa olacağız dersler yok anne baba yok her şeye karışan kardeşler de yok düşünsene!
Kafamı onaylar gibi salladım.Gerçekten bozulmuştum.Neden bunu daha önce söylemedi üstelik Zeynep’in yanında bunu açıklaması hiç hoş değil!Öte yandan babası onunla ilgilenmiyordu harçlığı azdı ve sigara içmek gibi kötü bir alışkanlığı olduğundan sık sık paraya ihtiyaç duyuyordu bu işe çok sevinmiş olmalıydı.Haftada bir kaç saatliğine de olsa onunla beraber olmak,Zeynep ile İstanbula gidip şöhretlerin peşinden koşmaktan iyiydi.Zeynep bu aralar kime hayran dı acaba uzun bir zaman .keremcem hayranı olarak kalmıştı.
Zeynep ayağa kalktı hemen bugece gidelim mi ne dersin,karar verirsen ara beni dedi.eğildi ve hafifçe sarıldı.sonra indi inerken elini hafifçe yukarı kaldırıp selam yolladı.Bir ara ona kızacak gibi oldum ama vazgeçtim bazen komik oluyordu kendinin pabucunun dama atıldığını sanıyordu zamanımı eskiden hep onunla geçirirdim bu nedenle kimi zaman Ersin ile buluşmamı hiç istemezdi.Öğle yemeğinde kardeşim ben de senin durumunda olmak isterdim dedi.Hiçbir şey anlamamıştım olan bitenden haberi yoktu zamanı olmayan Ersinden ve onu kıskanan Zeynep’ten.
Bir bardak meyve suyunu tek dikişte bitirdikten sonra şu senin üç aylık tatilin dedi,ben sadece öğle arası eve geliyorum ve muhasebe stajımı tamamlamam lazım sonra sınava gireceğim eğer başarılı olursam mali müşavirlik eğitimim başlayacak ama bu sınavda nasıl başarılı olacağım şimdiden korkuyorum.Babam söze girdi daha çok çalışıp daha çok puan alsaydın ön lissans yerine lisans okurdun.Birden bana döndü sen tatilde ne yapacaksın,elbette Zeynep ile gezmekten başka neler yapacaksın onu soruyorum.
-Zeynep İstanbula gidiyor beyoğlu istiklal caddesinde gezerken keremcem ‘e rastlamak umudu ile yaşıyor.Bunu daha önce de söylemiştim am a beni dinlemediğiniz ortada.annem kısa bir bakış attı oraya gitmiş olması bize telefonla ulaşamayacağı anlamına gelmiyor günde bin kez mesajlaşırsınız artık.
Unutma anne ,Ersin denen çocukla da o kadar mesajlaşıyor cep telefonun bin mesajlık paketi dayanmıyor kıza diyor kardeşim.
Ona bağırmak istiyorum,cep telefonumda kaç mesaj attığım seni ilgilendirmez,seni arayan olmadığı için kıskanıyorsun,üniversite giriş sınavında başarısız oldun ve şu an beni kıskanarak enerjini harcıyorsun bu mesleği sen seçtin ve sonuçlarına katlanmalısın.Nişanlısından ayrıldığından bu yana stresli olduğunu düşünüyorduk,staj yaptığı muhasebe bürosunun patronunun kendisine asıldığını söylüyordu.Annem ve babam sık sık beni uyarıyor ablamın zor bir dönemden geçtiğini söylüyordu.cevap vermek için ağzımı açtığım anda birden herkes masadan kalktı sanki hepsi aynı anda doymuştu ve masayı toplamak bana kaldı ne de olsa benim üç ay tatilim vardı.Oturma odasındaki kanepeye uzanıp karneme baktım.Polisiye romanımı karıştırıp iki sayfa okudum ve gözlerim ağır ağır kapanmaya başladı.
Cep telefonun sesi ile uyandım.
-Aşkım?Uyandırdım mı yoksa sesin uykulu geliyor.
-Uyuyakalmışım,ne yapıyorsun?
-İyilik,sorun yok,işe girmeme kızgın mısın?Senden özür dilemeliyim.
-Sana kızgın değilimZeynep’e kızgınım,sen indikten sonra imalı imalı konuşmaya başladı.İişin senin için önemli olduğunu biliyorum.Ersin vicdan azabı çekiyordu ki çekmeliydi bence.
-Özürünü Kabul ediyorum, ceza olarak benimle sinemaya geleceksin.
-Uyar ,ama şu an cebimde kuruş yok
-Kuruşun yok ama işin var , başka bir şey de yapabiliriz istersen.
Sesimin sıkkın çıkmamasına özen gösteriyordum düşünüp sonra konuşmaya karar verdik.Yapacağı iş onu çok yoracakmı acaba çok mu stresli olacak ve benimle ilgilenmez mi dıye düşünmeye başladım.Tatili ablamla geçi,rmek kabus gibi olurdu.Canımın sıkkın olması için nedenim çoktu.Hırsımı çıkarmak içinmuıtfağı topladım hatta eski kitapları kutulara doldurup bodruma taşıdım.ablamın odasında dağ gibi kadın dergileri birikmişti.10 adımda sevgili bulma metotları,erkeğinizi memnun etme yolları vs…
Okuduğu dergiler sanki işe yaramamıştı ,uzun uzun konuştuğu nişanlısı ile ilk kavgada ipler kopmuş yüzükler atılmıştı.Psikololojık dergılerı de ınceledım 10 soruda depresyon,travma sonrası davranış bozukluğu ve yaygın anksiyete bozukluğu sonra dergileri bırakıp kitapları kurcalamaya başlıyorum,Sherlock HOLMES serisi,polisiye romanlar,aşk romanları,gençlik romanları ve çocuk büyütmeyi uzun uzun açıklayan kitaplar ,son günlerde çok moda olmuştu bu kitaplar ,kızımı büyütüyorum,oğlumu büyütüyorum kitapları.Açıp okumaya başladım :”eğer kızınız üç Aydan daha fazla süre ile birliktelik yaşıyorsa onun ile bekaret konusunu konuşmalısınız.
Dergiyikapadım,sinirimi bozmuştu bizi sadece bir organdan ibaret gören herkesten nefret ediyordum,yıllarca kanlı çarşaf getiremediği için bunalıma girip kendini asan çocuk gelinleri düşündüm,neden erkekler için herşey bekaretten ibaretti?Ersin ile bun duruma epey uzaktık evet ilişki süremiz üç ayı geçmişti ama doğru düzgün öpüşmemiştik bile.
Kimi zaman birlikte yürürken el ele tutuşuyorduk ve o kolunu omzuma atıryordu,buluşurken ise yanağıma bir öpücük konduruyordu.Bir sorunum daha ollduğu duygusuna kapıldım.aslında bu bir problem değil miydi,neden beni öpmüyırdu?aynada kendime baktımelmacık kemiklerimin üzerinde bir sivilce vardı acaba onu beni öpmekten soğutan bu muydu,hemen sivilceyi sıkmaya başladım canım yandı gözlerimden yaş geldi ama sıkmaya devam ettim,sonra bedenimi incelemeye koyuldum,yaşıtlarıma göre uzundum ve iri yapılıydım,göğüslerimi elledim yeteri kadar büyük olduklarına karar verdim.Öpülemeyecek bir kız olmadığıma karar verdim.Belki de ilk hareket benden gelmeliydi,uzun uzun yaptığımız sohbetlerin ortasında hiç beklemediii ği bir anda onu öpmeliydim bu onun için hoş bir surpriz olurdu.Vereceği tepki nasıl olurdu acaba kolay elde edilen bir kız olduğumu mu düşünmeye başlayacaktı ?Erkekler kendi aralarında kaşar diyordu bu tür kızlara,kaşar olduğumu mu düşünmeye başlayacaktı ya olumsuz tepki veririse o zaman ben ne yapacaktım utanırdım o zaman.sorunlarım karşısında bir şeyler yapmam gerekti.Annemin hassas ciltler için koruyucu kremini aldım.koyu beyaz renkli yapışkan sıvıyı elmacık kemiklerime sürmeye başladım üzerine de yüz maskesi yaptım artık yüz kaslarımı kıpırdatamazdım gözlüğün yaptığı izler yüzümden yok olmuştu yarım saat boyunca maskeyi yüzümde tutacaktıım.Bu sürenin sonunda oldukça güzelleşmiş olarak Ersin’I çalıştığı iş yerinde ziyaret edecektim.Bu duruma şaşıracak heyecandan beni kucaklayıp öpecekti,sınıfta yaptığı gibi gözlerini benden alamayacaktı.bir kaç dakika sonra kapı zili çaldı.Zeynep kapıda beni beklerken sinirlenmiş homurdanmaya başlaımştı.Kapıyı açtım ama konuşmam yasaktı aksi takdirde maskem bozulacaktı,Zeynep beni görünce şaşırmıştı.Kağıda yüz maskesi yaptığımı konuşamayacağımı yazdım.Yarım satin sonunda bol su yardımı ile maskeyi yüzümden çıkardım.Artık öpülmeye hazırdım heyecanlı ve arzu doluydum.Derya’nın elinden tutup dışarı çıktım hemen iş yerine doğru yola çıktık.Ersin İstanbul yolu üzerinde bulunan bir benzin istasyonunda çalışıyordukimi zaman gece nöbetlerine de kalıyordu ama şimdi gece mesaisi yoktu,tenimin ferahlamış olduğunu hissettim ,küçükken annemle hamama giderdik ve ben hamam çıkışında TAZELENMİŞ HİSSEDERDİM.Bayanların bir araya gelip evlenecek oğulla4rına kız baktıkları bir yerdi hamam ,kızın bacaklarının güzelliği,göbeği,saçları hakkında fikir teatisinde bulunurlardı,kimi zaman işi piknik yapmaya kadar götürürler büyük plastic kap içinde çiğ köfte yoğurur afiyetle yerlerdi.Hamam hakkında aklımda kalan tek şey aşırı derecede sıcak olmasıydı hele en alt kattaki sıcak su havuzuna girdiğimde kalbimin duracağını hissetmiştim.zeynep neden bu kadar acele ettiğimizi ve onu iş yerinde ziyaret etmenin ne kadar doğru olduğunu sorunca daldığım derin düşüncelerden sıyrıldım.Tazeliğimi kaybetmemem lazım dedim zaten ziyaretimiz kısa olacak merak etme sonra BKM kafeye gider bir şeyler içer laflarız.Elinde POsmakinesi ile karşıladı bizi pek fazla zamanı yok gibiydi ancak iki araçarası konuşacak zamanı oluyordu.ersin terbiyeli bir çocuktu ban a karşı bir saygısızlık yaptığını hiç bir zaman görmedim.Gülümsedi her zaman ki gibi.İşi kolaydı aslında istasyonayanaşan araçların sahibinden kredi kartını alıp pos makinesinden geçirmek ve benzin doldurmak yanlız pompayı araçta unutmaması gerekirdi yoksa geçen haberlerde izlediğim gibi unutulan pompa aracın ardından sürüklenip yangına dahi sebep olabiliyordu.Müşteriler için konmuş olan soğuk limonatadan içtik işe alışıp alışmadığını sordum.
-Affettin mi beni ?
-Affedilecek bir şey yok dedim.boş zamanı olursa bisiklet turu ve piknşk yapmaya karar verdik,keyfim yerine gelmişti tahtaya benım ıcın yazdığı saçma sapan şiirleri yazdığı zamanlarda da böyle neşelenirdim.Ersin işe zaten bisikleti ile geliyordu ben de iş arkadaşının bisikletini ödünç aldım,Zeynep ‘te istasyonun marketinde oturup televizyon izlemeye başladı biz de benzin istasyonun avlusunda yan yana bisiklet sürmeye başladık.Acaba onun aklında da öpüşme konusu var mıydı,yüz maskesi işe yaramış mıydı acaba ve bugün beni öpermiydi,mesela beni benzin istgasyonun lavabosuna götürüp kapıyı kilitleyip doya doya öpebilirdi.Burya gelmeden önce dişlerimi fırçalamıştım öpüşmeden önce bir insdan mutlaka ağız kokusuna dikkat etmelidir.Çocukken akşam yemeğinde babam bol bol soğan(ya da sarmısak)yeyip beni öperdi sakalları batar ve kokuda aşırı derecede rahatsız ederdi ,o zaman kendime söz vermiştim anne olursdam çocuklarımı öpmeden evvel dişlerimi fırçalayacakıtım.
Ersin istasyonun marketinden iki tane meyveli yogurt getirdi ben orman meyveliyi seçtim.Yoğurtları yerken öpüştüğümüzü hayal edttim , ne kadar da erotic olurdu dudaklarımızın kenarından yogurt aşağı doğru süzülürken ben onun dilini ağzımın içinde hissetmiş olsaydım!
-Hiç konuşmuyorsun!
Birden hayallerimden sıyrıldım bir sorun yok dedim sadece dalgınım bir az.Ona durumu açıklamam gerekti artık öpüşmemiz gerektiğini söylemeliydim her kız gibi uzun uzun öpüşürken önümde ıslaklık hissetmek istiyordum.Tanrı cinsel birleşmeye hazır olmamız için bu yeteneği bahşetmişti bize ıslanma yeteneği!
Bunun yerine evi anlatmaya başladım,ablamı,eski nişanlısını ,neden nişanı attıklarını anlattım sanki onu ilgilendiriyordu,ama devam ettim iş yerinde patronunun ablama sarktığını adaamın on Numara gözlük kullandığını o kalın camların ardından ablamı nasıl gördüğünü merak ettiğimi söyleyip bir kahkaha attım.
Ersin işe zaten bisikleti ile geliyordu ben de iş arkadaşının bisikletini ödünç aldım,Zeynep ‘te istasyonun marketinde oturup televizyon izlemeye başladı biz de benzin istasyonun avlusunda yan yana bisiklet sürmeye başladık.Acaba onun aklında da öpüşme konusu var mıydı,yüz maskesi işe yaramış mıydı acaba ve bugün beni öpermiydi,mesela beni benzin istgasyonun lavabosuna götürüp kapıyı kilitleyip doya doya öpebilirdi.Burya gelmeden önce dişlerimi fırçalamıştım öpüşmeden önce bir insdan mutlaka ağız kokusuna dikkat etmelidir.Çocukken akşam yemeğinde babam bol bol soğan(ya da sarmısak)yeyip beni öperdi sakalları batar ve kokuda aşırı derecede rahatsız ederdi ,o zaman kendime söz vermiştim anne olursdam çocuklarımı öpmeden evvel dişlerimi fırçalayacakıtım.
Ersin istasyonun marketinden iki tane meyveli yogurt getirdi ben orman meyveliyi seçtim.Yoğurtları yerken öpüştüğümüzü hayal edttim , ne kadar da erotic olurdu dudaklarımızın kenarından yogurt aşağı doğru süzülürken ben onun dilini ağzımın içinde hissetmiş olsaydım!
-Hiç konuşmuyorsun!
Birden hayallerimden sıyrıldım bir sorun yok dedim sadece dalgınım bir az.Ona durumu açıklamam gerekti artık öpüşmemiz gerektiğini söylemeliydim her kız gibi uzun uzun öpüşürken önümde ıslaklık hissetmek istiyordum.Tanrı cinsel birleşmeye hazır olmamız için bu yeteneği bahşetmişti bize ıslanma yeteneği!
Bunun yerine evi anlatmaya başladım,ablamı,eski nişanlısını ,neden nişanı attıklarını anlattım sanki onu ilgilendiriyordu,ama devam ettim iş yerinde patronunun ablama sarktığını adaamın on Numara gözlük kullandığını o kalın camların ardından ablamı nasıl gördüğünü merak ettiğimi söyleyip bir kahkaha attım.
Ona öpülmek ister gibi baktım acaba kızlar öpülmeden önce erkeğe nasıl bakıyorlardı?Ablam çok geçimsiz nişanlısının onu neden terk ettiğini anlıyorunm.
-Geçen gün ablanın onu terk ettiğini söylemiştin!
Güldüm , bu balamın iddiası bence gerçekte tam tersi oldu,neyse sonuçta ablam evden gitmedi.Bazen ömür boyu bizimle kalacağını düşünüp bu fikirden ürküyorum.Onunla hep kavga ediyoruz beni çok rahatsız edişyor , herşeyden bıktım!Birden ağlamaya başladım yada ağlar gibi yaptım diyelim mutlaka yanım sokulup beni kollarına alacak ve göz yaşlarımı silecekti işte bu mükemmel bir fırsattı ona iyice sokuldum ve Zeynep’in sesi ile irkildim.
-Bilmenizi isterim ama ben burada çok sıkıldım.
Marketten başını uzatmış bize doğru bağırıyordu.Yapışkan Zeynep herşeyi berbat etmişti aslında suçlu olan bendim buraya yanlız gelmeliydim.eve dönmeye karar verdim,o da benimle geldi ama yukarı çıkmadı keyfimiz kaçmıştı ablam balkondan bize bakıyordu eve geldiğine göre saat beşi geçiyor demek ki!
Babam akşam yemeğinde Osmangazi belediyesinin ücretsiz yaz kampı açtığını söyledi,yaz kampına küçükken katılmıştım eskişehir’de ve o zaman çok eğlenmiştim ama burada da eğlenebilirmiydim bilmiyordum,bu şehirde beni boğan bir büyü vardı sanki her geçen gün boğazım daha çok sıkılıyordu gizli bir el tarafından!Alışma sürecini bir türlü tamamlayamadım iki yıldır buradayız ama ben alışamadım.Aslında benım ısteğim yaz kampı değil sadece öpülmek ,okşanmak istiyordum acaba çok şey mi istiyorum?Elbette bu isteklerimi babama söylemedim.
Annem yaz tattily boyunca kanepeye uzanıp NR1 mi izleyeceğimi sordu,ablam da tabii.Annem söz alıp ablamın zor bir dönemden geçtiğini anlattı.Hepimiz ona destek olmalıymışız.Asıl zor bir dönemden geçen artık yetişkin bir kız oldum ve daha bir kerecik bile öpülmedim!
İlk öpücüğüme az kalmıştı ancak Zeynep her şeyi berbat etti.
Annem tatil planımı soruyor.Kısaca düşündüm.aslında tatil planımdan çok almanca ödevini düşünüyorum ,yeni almanca ödevimiz değişik bir şekilde ders anlatıyor,itatilde bir kompozisyon hazırlayacağız ve hazırladığımız bu yazı gelecek dönem ki almanca ders notumuzu etkileyecek.:Benim konum ilk öpücüğüm.
-İlk öpücük mü?Babam kıpkırmızı olmuş sofradan kalktı ablam aptal aptal bakıyordu.Annemn bu konunun özel olduğunu söyledi.Uluorta yazılacak bir konu değilmiş insanlara her şleyimizi anlatmamızgerekmezmiş mesela regl olduğumuz zamanı kimseyle paylaşmamalıymışız.
Ablam neden normal çocuklar gibi davranmadığımı psikolojik problemlerim olduğuınu söyledi.Ödevimi yapmamiçin bir anket yapmam lazım siz bana ilk öpücüğünüzü anlatın mesela.Annem babama baktı babamda başınıeğdi ve kızardı bu kez sinirden değil utancından kızarmıştı böyle şeyler konuşulmaz deyip kestirip attı.
Akşam geç saatte fark ettim ki bugün aslında verimli geçmişti,en azından öpüşme mesafesi kaadr yakınlaşmıştık birbirimize,evet Zeynep maydonoz olmasaydı kesin öpüşecektik.Aynı ortamı yeniden hazırlamalıydım bir bahane bulup gene ağlamalıydım erkeklerin koruyucu olmalarının bir sonucuydu bu güçsüz ve muhtaç durumdaki kadını güçlü kolları ile sarmak.Ona karşı yardıma muhtaç olacağım bir durum oluşmalıydı.Birlikte yürürken aniden karşımıza bir köpek çıksa ve ben köpekten çok korkarım deyip ona sarılsam olabilirdi komşumuzun küçük oğlundan ricada bulunursam bir daha ki buluşmada işime yarayabilirdi.Çocuğun cep telefonunu aldım beni eve bıraktığı zaman eve varmadan bir kaç dakika önce köpeğini salıvermesi için telefonuna çağrı atacaktım böylece planım işleyecekti,karşılığında gökkuşağı renkli iki adet dondurma iki paket cips ve bir kutu enerji içeceği sözü verdim(yaşı küçük olduğu içinkendisi enerji içeceği alamıyor.).plan sayesinde rahatladım ve yatağımın yolunu tuttum gece yarısı ablamın çığlığı ile uyandık,tuvalete gidecekmiş koridorda böcek görmüş.Gerizekalı yüzünden uykumun en tatlı yerinde uyanmıştım.Babam gelip böceği öldürdü,ve herkes yatağına dedi annem ise ablamın hayatının zor bir döneminden geçtiğini herkesin ona destek olması gerektiğini söyledi,bu sözü daha önce de söylemişti ama farkında değildi.
Sabah uyanınca Zeynep’I aradım.Zeynep telefonu açar açmaz İstanbul yolculuğundan ve palnlarından söz etti gittiği için çok seviniyordum artık olur olmaz yerde aramıza girip öpüşmemize engel olmazdı.Kerem cemi göreceğime inancım tam İstiklal caddes,inde mutlaka bir ünlü ile karşılaşırsınızdedi.İşi şansa bırakmamak için figüranlık başvurusu yapacakmış oyuncu olmak için bol bol sahne tozu yutmalıymış ve ilerde fazla büyük bulduğu burnunu estetik bir operasyon ile küçültmeyi düşünüyormuş,tüm ünlü oyuncuların bir zamanlar figuran olduğunu anlattı.susmasını nasıl sağlayacqaktım ki?Birden zil sesi yardımıma yetişti komşunun oğlu gelmişti hazırladığım paketi eline tutuşturup hemen gönderdim,Zeynep ben artık öpülmek istiyorum dedim birden önce afalladı sonra bu da nereden çıktı dedi.Figuranlığa Kabul edilmesi için dua etmemi istedi ve burada tanıdığım ünlü bir estetisyen var mıymış okul başlamadan koca burnundan kurtulmak istiyormuş.Birden aklıma korku tüneline gitmek fgikri geldi işten izin aldığı bir gün birlikte korku tüneline gidebilirdik yada onun evinde bir korku filmi izleyebilirdik ikisi de aynı sonucu verecekti.Cumartesi öğledn sonra birde Ersin geldi .Bugün dışarı çıkmak yerine evde film izleyelim dedim bir film kiraladım El-cin ismi sen ne dersin ?Uyar deyip kanepeye oturdu planım kusursuz işliyordu,hemen filmi başlatıp yanına oturdum ilk sahneden itibaren korkmuş numarası yapmaya başladım iyice yanına sokuldum o da ellerimi tuttu tam bu sırada annem üst kattan indi,filmin sesini duyduğunu bu tür filmlerin ruh sağlığımıziçin zararlı olduğunu söyleyerek oynatıcıyı kapadı.Yapacak bir şey kalmamıştı hemen komşunun oğluna çağrı attım birazdan birlikte sokaktan geçecektik o da köpeğini salıverecekti ,el ele merdivenlerden indik herhangi bir planımız yoktu muhtemelen kent meydanındaki alışverşi merkezine gidip aylak aylak gezdikten sonra son kata hamburger patates yeyip eve dönecektik , sokağa çıktığımızda beklediğim köpek gelmemişti ,ne yazık ki çağrı attığımda telefonu yanıunda değilmiş arkadaşları ile futbol maçı yapıyormuş gerizekalı!
Bu iş için tek çıkar yol korku tüneline gitmekti.tünelin girişindeki şekiller öyle korkunç görünüyordu ki yakından bakmaya cesaret edemedim.gece boyunca kabus görmek istemiyordum.Yuvarlak vagonun içinde yan yana oturuyorduk,nefesimi tuttum gözlerimi sımsıkı kapalı tutuyordum ama sesler de korkunç olacaktı keşke kulaklarıma tıkaç alsaydım.Korkunç haykırma sesleri geliyordu ellerimle kulaklarıma bastırdım birden vagonumuz durdu acaba bu oyunun bir gereğimiydi yoksa arızalanmış mıydı etrafımızda mavimsi bir duman vardı kafamı hemen omzuna yasladım artık o da kolunu omzuma atabilirdi bir an bekledim.Derin bir nefes aldım planım işe yaramıştı omzumda bir el hissetmiştim hemen onun ellerine baktım iki eli de yerindeydi o zaman omzumda ki el kimindi?Çığlığı bastım o anda korku figurunun sağ eli omzumdaydı.Buradan çıktığımız da ikimizde korkudan sararmıştık öpüşmek aklımızın ucundan dahi geçmedi.Lunaparkın çıkışına geldiğimizde arkamızdan iki tanıdık ses geldi,Ayşe ve elif de buradaydı en son görmek istediğim iki kişiydi bunlar sınıfta sık sık beni kantine gönderip simit aldırırlar tahtada birseyler karalarken gelip kalemi izizn almadan elimden alırlardı üstelik son kavgamızda Elif bana şıllık demişti,ikisini Laurel ve Hardy ‘ye benzetiyordum Ayşe kısa ve şişmanElif zayıf ve uzundu ikisi de leş gibi kokar erkeklerle sigara içerdi.Elif’in üzerindeki tişörtte çok şık yazıyordu Ayşe ise her zaman ki gibi siyahlara bürünmüştü , siyah tişört , siyah kot ve siyah ojeler siyah ruj, güneş gözlükleri , siyah , siyah,siyah…Bu kız benim yaşama sevincimi azaltıyordu.Buluşmamız tam bir fiyasko olmuştu , çaresiz eve döndük.Sonraki günlerde hiç vakti yoktu.Perşembe sabahı onu mutlaka görmem gerektiğini düşündüm.Akşamları kısa konuşmalar yapmak yeterli olmuyordu.Saat on bir buçuk gibi benzin istasyonuna damladım.markete girdim.En azından on beş dakika boyunca üstünde değişik dondurma çeşitleri olan listeye baktıktan sonra kasadaki kadın ne istediğimi sordu.sade bir dondurma istediğimi söyledim.Ersini sordum kadına ancak işyerine gelmediğini sadece üç gün çalıştığını söyledi.Bana yalan söylemişti hiç vaktinin olmadığını her gün çalıştığını söylemişti.Onunla mutlaka konuşmalıydım evine gitmeye karar verdim.Zili defalarca çalmama ragmen açan olmadı,telefona da bakmıyordu,eve dönmeye karar verdim,tramvay ağır ağır ilerlerken düşüncelere boğulmuştum.Birden bisikletini gördüm onun Timurtaşpaşa durağında ne işi vardı hemen inmek istedim ancak tramvay yeniden harekete geçti,bir durak ileride inip yürümeye karar verdim.Burada ne işi vardı bana buralarda bir arkadaşı olduğunu hiç söylememişti,çok kötü hislere kapıldım.Şu an Zeynep’e çok ihtiyacım vardı onunla konuşmalıydım,onu gerçekten çok özlemiştim.O akşam hiç telefonum çalmadı.Sabah saat yedide uyandım üstelik bugün hafta sonuydu,ablam mutfakta oturmuş ağlıyordu ayrılık ona zor gelmişti elbette,annem kesinlikle arama o seni arasın diyor kız kısmı her zaman aranmasını bekler asla aramaz diyordu belki de ben de bunu yapmalıydım.Ben neden onun peşinden koşuyordum ki?Zeynep’I aradım beşinci çalışta açtı bu onun için telefonu erken açmak demekti,sesi uykulu geliyordu.Keremcemi görebildin mi diye sorup onunla ne kadar çok ilgilendiğimi göstermeye çalıştım.Bu yönde çalışmalarının sürdüğünü söyledi.Amacı Burak özçivitten imza almakmış,ben keremcenden hoşlandığını sanıyordum.
Sadece Burak Özçivit geri kalan her şey boş diyor şimdiye kadar kalbiimin sesini dinlememişim.Bu adam tam benim tipim.Çokyakışıklı!
Ne yapıp edip konuyu değiştirmem gerekti,Keremcem yada Burak ÖZÇİVİT beni ilgilendirmiyordu,bu esnada konuşmsaya devam ediyordu dün kuaföre gitmiş saçlarını kat kat kestirmiş,bir de yeni ayakkabı almıştı acaba ne kadar yüksek topuklu giyerse Burak ÖZÇİVİT için uygun boya ulaşabilirmiş.
Sen onun boyunun kaç olduğunu biliyormusun?
Bu konuda en ufak bir fikrim olmadığını söyledim.Pek önemli değilmiş,yıldızlarlabulusun.com sitesinden bakarım dedi.Eee anlat bakalım,Ersin ile nasıl gidiyor?Aman Allahım inanması çok güç ama ben konuyu açmadan kendisi sordu.Ersin ile bir şey yaptığımız yok dedim.Bana her gün çalıştığını söyledi ancak ben haftada üç gün çalıştığını öğrendim.BBana yalan söyledi.Ayrıca dün bisikletini Timurtaş paşa’da gördüm,acaba orda ne yapıyordu?
Hep böyle başlar zaten diyor Zeynep,üzerimizde kara bulutlar olduğunu düşünüyorum.
-Onu hemen unut!Belli ki bir sevgilisi var ve ikinizi bir arada idare etmeye çalışıyor.İstanbul’a gel,bak burada birlikte çok eğleniriz.Boğaz turu yaparız ne dersin?
-Bilmiyorum.Ben sadece Ersin’I istiyorum başkasını değil.Zeynep yüksek sesle burnunu çekti , kuaförden ıslak saçlarla çıktığını nezle olduğunu söyledi.Ne aksilik tam da Burak ile tanışacakken!Benimle ne kadar ilgilendiği ortadaydı ondan ilişkim hakkında fal açmasını istedim bakalım falımda ne çıkacak en kısa sürede beni ara deyip kapattım.Telefon konuşması biter bitmez ne yapmam gerektiğini düşündüm.sitenin havuzuna inip bir kaç saat güneşlenmeye karar verdim.Güneşlenirken kitap okumaya karar verdim,bir gençlik kitabı aldım,Kıvırcık Batu Lisede.Öğlene kadar bu kitap ile oyalandım,öğleden sonra tekrar Timurtaşpaşa’ya gitmeye karar verdim.Dün önünde onun bisikletini gördüğüm eve yaklaştıkça kalp atışlarımın hızlandığını hissettim.Bisikleti gene aynı yerdeydi üstelik yanında pembe bir bisiklet de vardı nefes alamıyordum birden her yanımda bir sıcaklık hissettim.Eve gelip kendimi yatağa attım içimde hep bir umut vardı belki de dedim kendime belki de kuzeni falandır yada kanka bildiği bir kızdır ve ben kıskanmayayım diye bana anlatmak istememiştir.Bir süre sonra içimdeki bu iyimserlik yok oldu hayır kesinlikle bir sevgilisi vardı ve beni aldatıyordu.
YORUMLAR
Vallahi de billahi bu yazıyı dün akşam gözlerime rağmen okudum. Bazı yerlerde Derya ile Zeynep'i karıştırdınız. Bir yerde Zeynep'e Zehra dediniz. Bunun dışında; plastic nedir yahu? Fantastic vs. De var. Fazla ergen dili kullanmışsınız. "Face yapmak" vs. Gibi. Gerçi devir bu tür romanların devri. Wattpad öyküsü olarak okuru iyi olabilir. Ama Türk edebiyatı için ne ifade eder...
Anlatıma özen göstermenizi tavsiye ederim. Kolay gelsin.