sonsuz
İnanılmaz bir gürültü vardı.
Her şeyin başladığı yerdeydim.en azından ben öyle zannediyordum.buna tüm kalbimle inanıp gelmiştim her şeyi yarım bırakarak.varsa aile denen şeyi,varsa çocuklarımı,varsa işimi,varsa annemi…
Yeni bir şeyler bulabilme umuduyla aramaya başladığım günün üzerinden çok geçmişti.her şeyi satıp her şeyi bırakıp kimselerin olmadığı yerlere gidecektim.ilk zamanlar böyle şeyler yapabileceğime inanıyordum.insanın olmadığı bir yer mümkün müydü?
Arabalar,motorlu taşıtlar,insanların boktan fazlalığı…her şey kafamın içinde fazlaca kirliydi.izlediğim filmlerin içinden çıkan sahneler gibi.bunlar da bir film olabilirdi aslında.kendimi bunun böyle olup olmadığını sorgularken buluyorum.ne yapabilirdim ki? Gerçekten bir rüyanın ya da bir filmin içinde olabilir miydim.
Paris’in sokaklarındayım , ışıltılı olmayan, insanın içinden gitmek istediği yerlerden olmayan yerlerinde.buraya nasıl geldiğimi bilmiyorum.Daha önce hiç görmediğim yerler.kapalı dükkanlar,eski terk edilmiş hisli, büyük çöp konteynırları kapak kısımları bazılarının yok,bazıları ise ağzına kadar dolu.neden buradayım.bir el sırtıma dokundu.döndüğümde büyük yeşil gözler.yerinden fırlayacakmış gibi korkulu.saçları sanki bir yıldır taranmamış.birazı kulağının üst kısmından kesilmiş yok sanki yolunmuş gibi.bir şeyler diyor anlamadığım dilde.eliyle işaret ediyor ne istediğini.para mı sigara mı yoksa uyuşturucu nevinden bir şeyler mi, yoksa yardım mı?korktuğumu belli ediyorum sanki, korkma der gibi bakıyor.nedense birden uzaklaşıyor, kaçar gibi? Görmek istemediği şeyleri görmüş gibi.onun dilinde gitme,diyorum daha da korkuyorum.burası gerçekten Paris mi onu da bilmiyorum.
Bu bir rüyaydı.ama uyanamadığımı biliyordum.yüksek bir yerden atlamalıyım.ya gerçekse.
Annem ,dizine yatırmış kendi inancınca kötülüklerden korunmam için dualar ediyor.inançlı bir kadın.dizinde olma nedenim bu değil.evet korunmak ,kötülüklerden.ama daha çok özlem.karnının içindeki huzur.hala ordayım.yoksa şu gördüklerim karnındayken olanlar mı?
Burası Taksim’e çıkar mı? Gayet hoş bir erkek,buraların yabancısı gibi? Yoksa soran ben miyim? Çünkü sorduğu soruya cevap verecek denli bilmiyorum burayı,sahi neresi burası?en son yeşil gözlü , saçları yolunmuş birisinden kaçıyordum,tam böyle değildi ama buna yakın bir şeydi?
Gece olmalı, birtakım sesler işitiyorum, çözemediğim denli karışık.bir ağlama gibi ya da müziğin insan sesine en yakın bir aletiyle çalınan bir şeyler.insana hüzün veren bir şey olduğu kesin.ah annem bir ilahi söylüyor başucumda ya da karnındayım.
Uzaklaşmak istediğim yer tam da burasıydı sanki.yanlızlığımın ilk başladığı yerden kaçma arzusu.bu arzunun öznesi asla bir insan hissi olamaz.yabani bir şeyler gizli.bunda ne var bilemiyorum.
Tam üç gündür doğru dürüst bir şey yemedim.aç olduğum için söylemiyorum bunu.zamanı hala kavrayabildiğimi anlayabildiğimi göstermek istedim.burada tam bir karmaşa hakim.hiçbir şey yerinde değil zaman dışında.babamın yüzünü anlatıyor bana.sanki bilmiyorum.buna neden ihtiyaç duyar ki bazıları.
Bu gece son olmalı.yastığımın ıslandığını hissediyorum.çok rahatsız edici bir durum.belki de hiç uyuyamadığımı söylemeliydim başta.yanılgılar üzerine kurulu şeylerden hazzedilmediğini biliyorum.bunu asla baştan söyleyemezdim.
Mırıldanan birisi başımda.hepi topu üç saniye o da.gittiğini söylemem bile daha fazla zaman aldı.bildiğim tek bir şey var:çok gürültü var.
Artık her şeyin başladığı yerde olabilir miyim?mümkün mü?
Herkes bir gün oraya dönebilir, varabilir mi?