- 1001 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ÇARŞAFA DOLANAN TÜRKİYE
’’Çin bizi işgal ederken, camide Allah’ın 99 adını 33’lük mü yoksa 99’luk tesbihle mi çekelim diye tartışıyorduk’’
iSA YUSUF ALPTEKİN
.........................................................................................................
Sadece resimleri anlatacağım. Bunun dışında herhangi bir yorumum olmayacak.
1. RESİM:
Ülkemizde zaman zaman gündeme gelen kara çarşaf meselesiyle ilgili olarak özellikle çarşafa karşı olanlar ’’ En dindar bildiğiniz ve tanıttığınız padişah II. Abdülhamit’in bile çarşafı yasakladığını biliyor muydunuz?’’ der.
Peki II. Abdülhamit gerçekten de çarşafı yasaklamış mıdır? Yasaklamışsa hangi gerekçe ile yasaklamıştır?
Evet..II. Abdülhamit Çarşafı yasaklamıştır. Bu yasaklamanın tarihi 2 Nisan 1892 olup bunun belgesi Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Yıldız sarayı, Başkitabet dairesi No 5894 dür.
Olayın tanığı baş katip Süreyya Bey hem belgeyi hem de bu yasaklamanın gerekçesini şu şekilde kaleme almıştır:
“Padişah hazretlerinin, bugün yüce cuma selamlığı törenini müteakip Teşvikiye’de bulunan devlet silahhanesini yüksek teşrifleri gerçekleştikten sonra saraya dönerken geçtiği yol üzerinde acayip bir tarzda bellerinden bağlı siyah çarşaflara bürünmüş ve yüzlerini dahi siyah renkte ve gayet ince peçelerle örtmüş bazı kadınlar gözüne ilişmiş, bunların neredeyse çıplak denilecek derecede açık saçık bulunmalarına ve adeta matem elbisesi giyinmiş Hıristiyan kadınlarına benzemiş olmalarına bakarak birdenbire Müslüman olup olmadıklarında tereddüde düşmüştür.
Delil ve açıklama gerektirmez bir husustur ki, Yüce İslam Devleti’nin (Allah onu kıyamete kadar yaşatsın) kıvam ve bekasının ve şevket ve yükselişinin artışı, devlet kurumunun fertlerini oluşturan bütün erkek ve kadın Müslümanların hal, durum ve hareketlerinde Şeriatın faydalı ve kurtarıcı hükümlerine eksiksiz bir ihtimamla uymalarına bağlıdır. Aksi hal, Allah korusun, gerek ümmetin fertleri, gerekse devletin esası için maddî ve manevî açıdan sonsuz zararlar verecektir.
Bu yüzden Müslüman kadınların Allah’ın emirleri arasında bulunan tesettür ve hicaba girmenin güzel adabına dikkat ve özen göstermeleri gerektiğine dair beyan ve delil getirmek gereksizdir. İşbu çarşaflar ise Müslüman kadınlarca tesettür emrine asla uygun ve müsait olmadığı gibi, [kötü] bir maksatla şuraya buraya girmek için bazı münasebetsiz erkekler tarafından dahi bir yerde fesat ve mel’anet [aleti] olarak kullanılmaktadır. Hatta geçenlerde bir erkek bu şekilde çarşafa bürünerek kadın kıyafetinde silahlı olarak bir eve girmiş ve evdeki kadının üzerine hücum edip çaldığı eşyayı pencereden arkadaşına atarak savuşmuştur. Dinî açıdan ve toplumun iyiliği için açık olan çok sayıdaki zarar ve sakıncaya dayanarak bu konuda gereken kişilere yumuşakça ve münasip bir üslupla anlatılmak ve gerekli nasihatler verilmek suretiyle kadınlarca çarşaf giyilmesinin yasaklanması [veya engellenmesi] için sebeplerin temini padişahın emir ve fermanı gereğidir.’’
Sanırım ayrıca açıklama yapmaya gerek yok.
2. RESİM:
Bu resmin ne tarihini ne de hangi gazetede yayınlandğını bulamadım ama Cumhuriyet dönemine ve harf inkılabından ( 1928) sonraya ait olduğu kesin. Ancak kadınların hepsinin kara çarşaflı olduğu halde ve sanki kara çarşaf giymek gibi bir zorunlulukları varmışcasına ellerinde ’’Türk kadınını kara çarşaftan kurtaracak kesin çare kanun çıkartmaktır’’ yazılı pankartlarla gösteri yapmaları, ayrıca pankartlardaki yazıların çok düzgün ve bilgisayardan çıkmış yazılara benzemesi sebebiyle bana biraz mizansen ya da fotomontaj gibi geldi bu resim.
3. RESİM
Bu resim 31 Temmuz 1934 Tarihli Akşam gazetesine ait.
Balıkesir’in Gemlik İlçesinde kadınların artık kara çarşaf değil, manto giydiklerini haber veriyor. Ayrıca kadınlar, evlerindeki kafesleri de kaldırmışlar
4- RESİM:
Bu resim 25 Nisan 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesinden
Bu tarihte Muğla ilimiz Belediye Meclisi şehirde kadınların çarşaf giymesini ve yine şehirde çengi oynatılmasını yasaklamış. Demek ki o tarihlerde şehirlerin belediye meclisleri insanların giyecekleri ya da giyemeyecekleri kıyafetler konusunda karar alabiliyormuş.
Haberin en ilginç tarafı ise belediyenin aldığı bir kararla bu tarihten itibaren düğünlerde gelini sadece erkeklerden oluşan bir kafilenin gerdek odasına götürmesinin yasaklanması olmuş ki işte 25 Nisan 1935 e kadar var olan böyle bir geleneğe ’’ Çüüüüşşşşş’’ Demeden geçemedim kendi hesabıma. Gelini gerdeğe erkeklerin götürmesi de ne demek yahu ?
5. RESİM
Bu resim de yine Cumhuriyet Gazetesinden. Tarihi: 24 Eylül 1956
Bu tarihte Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı 5. Genel Kongresi, Doçent Fikret Çelik’in ’’Türkiye’nin Avrupa Birliğine Girmesinin Faydaları ’’ konulu konuşması ile açılmış ve kapanış bildirisinde de çarşafın kanun yoluyla kaldırılması hususunda TBMM ye müracaat edilmesine karar verilmiş.
6. RESİM:
Bu resim 25 Ağustos 1960 Tarihli ve Hürriyet Gaztesinden.
Gazete haberine göre Bursa- Uludağ’ın zirvesinin tam arkasında bulunan 550 Nüfuslu Soğukpınar Köyünün 129 kadını ve kızı ergenlik çağına girdiklerinden beri sırtlarında taşıdıkları kara çarşafı çıkartarak manto giymişler. Bu münasebetle de köyde bir merasim yapılmış.
Bu hanımların 27 Mayıs İhtilaline kadar niçin beklediklerini, ihtilalden üç ay kadar sonra mı akıllarının başlarına geldiğini ayrıca sormak gerekir ya ’’ Yorum yapmayacağım ’’ dediğim için sormadım farzedein.
7. RESİM:
Bu resim de 6. Resim gibi 25 Ağustos 1960 Tarihli. Ancak bu haber Cumhuriyet Gazetesinden.
’’3. Çarşafla Mücadele Haftası dün başladı’’ diyor haberde.
Yani demek ki daha önce de iki kez ’’ Çarşafla Mücale Haftası’’ olmuş Ülkede. Ülkenin aydınları çarşafla mücadeleye davet ediliyor.
3. Mücadele Haftasının 24 Ağustosta başlaması, hemen o gün Bursa’nın Soğukpınar Köyünün kadınlarının bu mücadeleye gönüllü olarak destek vermesi bir hayli ilginç.
8. RESİM
Bu resim 4 Ocak 1974 tarihli...O zamanın magazin gazetelerinden Okey’in bir haberi...
Resimde Çılgın Kız Berna diye tanınan bir hatun koalisyonunun CHP-MSP arasında kurulacağını öngörmüş ve diyor ki:’’ İcabında lamba Fethi olup kara çarşaf giyer, İcabında bomba Fethi olup cıscıbıldak kalır günün modasına uyardık abicim’’
Lamba Fethi, Bomba Fethi nedir pek anlamasam da hatunun mesajı açık: ’’ Bize ikisi de uyar’’ Diyor.
9. RESİM
14 Ağustos 1983 Tarihli Güneş Gazetesinden.
Kenan Paşa, Atatürk’ün kıyafet inkılabını başlattığı Kastamonu’da ’’ Hâla çarşaf giyilmesi beni çok üzüyor’’ Diyor ve ekliyor: ’’ Erkekler bir gün kara çarşafla dolaşsın da kadınların neler çektiklerini görsünler’’
10. RESİM
4 Ağustos 1998 Tarihli Milliyet Gazetesinden.
Habere göre İstanbul Üsküdardaki Fethi Paşa Korusuna şortla gelen vatandaşlar buradan görevlilerce ’’ Bu kıyafetle buraya giremezsiniz’’ Diye uzaklaştırılırken kara çarşaflılara hiç kimse hiçbir şey söylemiyor.
11. RESİM
Sosyal Medyadan...3 Mart 2010 Tarihinde yani Halifeliğin kaldırılmasının 86. yıldönümünde Mersin’de CHP li kadınlar kara çarşaf yırtma eyleminde.
Bu eyleme zamanın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ’’“Biz kimsenin kılığına kıyafetine bakmıyoruz, onunla meşgul değiliz. CHP olarak kıyafet üzerinden siyaset yapmıyoruz. Bu yapılanın mantığı nedir” Diye tepki gösterirken şimdiki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da ’’ Bu bir provakasyondur’’ Diye tepki göstermiş.
12. RESİM:
Bu da sosyal Medyadan...
Gerek çarşaf yırtanlar, gerek çarşaf sevenler aşağı yukarı her 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında bu resmi yayınlar.
Çarşaf yırtıcıları ’’ Gördüğünüz gibi biz milli kıyafete karşı değiliz. Çarşafa karşıyız’’ der; çarşaf sevenler ’’ Bu ülkeyi sizin gibi tırnakları ojeli, dudakları boyalı soytarılar değil, kara çarşaflı, başı yazmalı kadınlar kurtardı ’’ Diye cevap verir.
NETİCE:
NUMARASIZ RESİM: Yani est üstteki.
Uygur Türkü siyayetçi İsa Yusuf Alptekin diyor ki:
"Çin bizi işgal ederken, camide Allah’ın 99 adını 33’lük mü yoksa 99’luk tesbihle mi çekelim diye tartışıyorduk."
YORUMLAR
balik yakalamak icin ag atarsin balik agin icinde kalir bi yana gipresemez
hatunlari avlamak icinse carsaf atip bi yana gipresemez hale getirip
yanina uc hatun daha avlarsin
etek sort giyene tekme atip
onuda biata
raam olmaya zorlarsin
fikrin fuhus bacagin salvar biyik badem sakalin cember yuru bee kim tutar
carsaf prangan yok ya
pece dort duvarin yok gozun kor degil ya
icin bos beyin fos degil ya
dunya bos dunya olumlu
ne okuyacan mektebe gondericen at hareme
kim tutar seni
bu hamambocukleri ile muassir medeniyet seviyesi yakalayip
marsta koloniler kuracagiz
kalemim carsafa dolandi billa
ne diyecegimi bilemiyom
carsafiniza saglik
carsaf carsaf dokturmussunuz tebrikler
peceyi sokarsan
gorunmez kirpikler
ruhumuzin kiri temizlermi ki ibrikler
saygular
kamilosmanplazmativi tarafından 7/24/2017 11:32:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Ses de yok görüntü de yok birader.
Bir tamirciye mi götürsek yoksa çöpe mi atsak bilemedim.
Gerçek din adamı hele de bu devirde mumla aranıyor. Televizyonlara çıkanların çoğu gereksiz yere bir çok bilgiyi insanlara sunuyorlar. İslamın şartları da yapılması gerekenler de bellidir. Doksan dokuz tespih mi çekelim, otuz üç mü çekelim, sıkma baş türban mı olsun başımızda yoksa biraz gevşetelim mi türbanı, Kur'anın Türkçe'sini mi okusak daha sevap, Arapça'sını mı okusak daha sevap bu ve benzeri tartışmaları biz yaparken batı bilim de ve sanatta alır başını gider bizlere de nal toplamak düşer. Allah Hoca kılıklı soytarılardan hepimizi korusun. Öğrenmek isteyen feyiz almak isteyen alsın okusun kardeşim, gönlü nasıl arzu ederse Türkçe ya da Arapça... Bu işler aynı İstanbul fethedilirken Hristiyanların meleklerin cinsiyetini tartışmaları kadar saçmadır. Kutlarım Hocam yürekten...
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Maltadan gelen bir kıyafet ki sadece padişah değil islam alimleri de islama uygun değildir demiş zaten. Neyin inadı bu tarikat inadı.Tarikatlarda musevi icadı. haydi selametle
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerle.
Filiz Şahin.
sami biberoğulları
Benim ilk aklıma gelen önce '' Şen Şapka''yı kurup Türklere şapka satan, sonra da ''Vakko'' yu kurup yine Türklere eşarp satan Vitali Hakko oldu.
II. Abdülhamit döneminin Vitali Hakko'su kim işte onu araştırmak lazım.
Filiz Şahin.
bunu olduğu gibi bir yerden aldım belki fikir verir
Alman kadın niye müslüman kadının başındaki örtünün ya da türbanın derdine düşer?