- 689 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
OT ÜLKESİ
OT ÜLKESİ
BİR zamanlar bir ot ülkesi vardı. Analar sağarlardı koyunu kovalarlardı bacılar danayı. Babalar kırparlardı koyunu kuzuyu, neşeliydiler arada bir çekerlerdi halayı.Bizamanlar bir ot ülkesi vardı
kalmamış koyunu kuzusu, çoğalmış arı vızıldısı ağzı açık kalmış balıda el almış .Ot ülkesi akıllanmamıştı.
Ormanı çok; sıkıymış insan giremezmiş kurdu çakalı gizlermiş ayıyı aç bırakmazmış? Şimdi açıkta kaldı kurdu çakalı her gelen yağ çekermiş ayıya. dayı yol alırmış. Ağaçı kalmamış dağı çıplak kalmış? Az yağmur yağar sanki deryalar akarmış, kayayı yuvarlar aman allahım başımıza taş yağar. Derlermiş?
Bir zamanlar bir ot ülkesi vardı.
toprak ana’nın hediyesidir beşbin çeşit ot otla yatıyor otla kalkıyor şifasından habersiz yaşıyorlarmış.
Gören gözlermi yoksa akılmı ama . dünyayı yeselermiş ot ülkesinde yemeseler biraz et ağlarlar sanki karnı hep aç gezerlermiş.
Bilenler topluyor çahil kendini akıllı sanıyor birde gülüyor ot yiyen yaşıyor seksen yaşına et yiyen mefta olur ellisinde. kararında yerse derman olurmuş kendisine. Ot ülkesinde ot gibi yaşarlarmış.
* Ot ülkesinde türlü türlü otu varmış. közde pişirir eti yer otuda atı yer atı şaha kalkar kendiside yere bakar
Çayır çimeni taze soğanı kuzu kulağı üzerine limonu yanınada korsan iki balığı görsen bunun lezzetini.
Turşunun sarmasını yada yumurtalısını olmazsa çorbasını gör sen şifasını.
*Kırkatukın reçelini . horoz güzünün hoşafını . mantarın suyunu. Yanınada bulgur pilavını gör sen kuvvetin
Bir zamanlar bir ot ülkesi vardı.
Neşesi vardı. mert vardı . komşu vardı . Sırdaş vardı. Gardaş vardı . Yolda geçende selam vardı sofrada ikram vardı . Şimdi kapısında geçende susasanda bir soğuk su isteyip, sınasana bak sen gözler neler anlatır sana.
Köprüyü geçmiş mertler gitmiş köyüne , taht kalmış namerde. Oynuyorlarmış istediğigibi oyunu. Kara koyunu kırallarına götürmüşler hediye. Kıral kesmiş kara koyunu budunu vermiş ayıya . kurt küsmüş çakal darılmış. Kıral hadi güreşin kim galip gelirse . bir koyun vereçem demiş.çakal kıvrılmış ben zayıfım güreşemem ayı ile kurt kapışsınlar.kıral emir vermiş kurtla ayı kapışmiş kurt hırlamış ayı pençelemiş.
Çakal koyunu araklamış. Ayı ile kurt kanlar içinde kalmış. Çakalı fark etmişler.kırala dönmüşler kıral kıral çakal koyunu götürüyor. Kıral.
Siz çebelleşe durun. Ben birazdan bir koyun yollarım. Der gider velhasıl kurtla ayı dövüştükleri ile kalırlar. Horoz durmadan ötüyormuş hadi u yanın sabah oldu ne duruyorsunuz çakal koyunu götürdü fare ambarı talan etti güneş tepeye çıktı . kar aşağı indi yerler buz tuttu ot ülkesi bembeyaz oldu . ayı inine girdi kıral köyüne gitti . bal elinmiş olazmış festifalı . uzaktan gelene bal yerine verielermiş reçeli. Hadi yapalım ot festifalını , olmaz olmaz demeyin peyniri kokuttular balı kaptırdılar arpa buğdayı tükettiler çavdar işe yaramaz tarlada bıraktılar . geriye kaldı bir ot niye olmasın . ot borsası olurda ot festifalı olmazmı ? alaça dana yerine yonça ot çıka meydana
İkiside bir birinde şahane geriye kaldı mı bahane. BİR ZAMANLAR BİR OT ÜLKESİ VARDI?
Beycan GÖKBULUT.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.