- 893 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Sen Zamanı İhanet
Kendime ihanet ettim gülüm!
Çoğu zaman seni kendimle bir sanarak, aldattım yüreğimi… Buna inandım, yarında inanacağım. Seni eksiksiz katarken yaşantıma nasıl da “şeytani yaklaşımla” kalmışım tek başıma. Dünya dışı bir aşk bu gülüm! Kendimi kaçıncı kez uçurumlardan attığımı bir bilsen, hırpalanmış bedenimin ahlak ilkelerine aykırı yaşadığını bir duysan; seni kazanmak adına hangi tuzaklı yollardan geçtiğimi görürdün. Ve ben bugün bile halan yeni bir ben inşa-ederken seninle; nasıl acıları, ayrılıkları, haksızlıkları ömrüme katıyorum. İnan kendim dahi şaşırıyorum!
(seni sevmek ne büyük bir zenginliktir fakir gönlüme/ bu sıralar bunun keyfini yaşıyorum… Seni çok seviyorum, çok!)
Bana içimdeki kişiliğin derinliğini sorma! İnan özümün kat(l)ettiği yolun hiçbir önemi yok şimdi/ öylesine bir derinlik bu…
Bazen bana benzeyen tüm insanları öldürmek geçiyor içimden/ nefretle bakıyorum dünyaya ve soruyorum neden senden bir tane varda, benden çok? Aslında şaşırmıyorum bu çelişkiye de, içimde salgın hastalık gibi yayılan sensiz cehaletimle savaşan sadece senken, biraz aldanıyorum… Ve sen onurlu bir savaşçı gibi içimdeki benle mücadele ederken- kazanan sadece sen oluyorsun!
(kendime olan suskunluğumun tek çığlığısın… Beni aşka inandıransın!)
Gülüm, ben artık sensiz bir dünya hayal edemiyorum. Kaldı ki, bu durum sanıldığı kadar kolay değil. Yüreğimin farklı duygularının sorgularına karşı sadece aşkla direnmek bir burukluk gibi çökse de bedenime ve hayatın boşluğuna kaptırıp her şeyden vazgeçsem de-ben her yerde kendimi “sen” hissederim gülüm!
…gittikçe yalnızlaşıyorum gülüm! Yeni ayrılık kelimeleri üretiyorum. Gittiğin günden beri kentte güllerde acı çekiyor… Ve neden bilinmez âşıkların buluştuğu yerlerde bir senin kokun hissediliyor. Bilesin, adın aşkla anılıyor buralarda/ ayrılığa benzeyen bir rüzgâr esse “sen” diye, yalpalanıyor yapraklar…
(her şey sana benziyor ve ben halen seni arıyorum…)
/Ben en çok “sen zamanındaki seni seviyorum"
Kırık bir ezgi düşüyor yüreğime “sen” sanıyorum…/
Emre onbey
YORUMLAR
sevgili emre kelimeler üzerine zorladıkça kendini (okuyan için) yazı aslında senin düşünceelrinle sarmalıyor.evet diyorsun bende bunları düşünüyorum...devamını bekliyorum.birde geçen hatırlamadığım bir şair 'yazı yazanlar kendilerine aşıktır' demiş.hepimize bu çok yakışıyor...
son olarak bunu çok beğendim;Bana içimdeki kişiliğin derinliğini sorma! İnan özümün kat(l)ettiği yolun hiçbir önemi yok şimdi/ öylesine bir derinlik bu…
sevgiyle....dostça...bülent yalçınkaya...