LEBEŞ İLE ÇİMBANOĞLU

• 17 Temmuz 2017 Pazartesi 00:26:55

LEBEŞ İLE ÇİMBANOĞLU
Babaannem Tonya’lıdır. Kanımız kaynar yaramazlığımız sınırı aşınca “sizi gidi Lebeşler, sizi gidi Çimbanoğuları” der bizi azarlardı.
Bir gün sordum ona:
-Kim bu Lebeş bu Çimbanoğlu.
-Vaktiyle Tonya da çok azgın, milletin malını yağmalayan, vuran, kıran,öldüren birileri .Lakapları da birisi Lebeş öbürü de çimbanoğlu derlermiş.Bir üçüncüsü de varmış ama o yanlarında dururmuş ama pek bir şeye karışmazmış.
Lebeş elini arabanın kapısına kıstırınca doğru doktor Zaloğlu Rüsteme gitmiş. Yanındaki hemşeriye elini sardırmış.Raporunu yazıp Lebeşi göndermiş. O akşam Vakfıkebirde kahveyi soymuşlar ve sahibini öldürüp kahveyi ateşe vermişler.Lebeşin elindeki sargı oraya düşünce sargıdan lebeş olduğu anlaşılmış
Zabitler bunları yakalamış. Kadı da asın bunları demiş. Tam daracına doğru giderken üçüncü kişi de tıs tıs gülermiş. Lebeş demiş ki “Efendim o da bizimle berberdi.”
-“O zaman onu getirin asın” deyince :
Adamcağız başlamış ağlamaya.
Lebeş:
-Ulan ne ağlıyorsun “Namımız Tonya’yı tutacak.”

-Ama Babaanne bize çok kötü birilerine benzettin,küstüm!
-Sizde yaramazlık yapmayın yapmayın o zaman.
İşte böyle kötü namın izlerini yıllar geçse de silmek kolay olmuyor.
Yusuf Yılmaz