Kıt aklın yangınlarında kurtarılacak ilk eşya… Zaman aşımına uğrayan kayıp bir miladı da baş tacı edinmişken.

Zincirsiz bir zulüm belli ki hayatın evrelerinde sunumu yine ihya edilesi aşk yüklü mizacın akan çatısında fink atan hayaletler ve birden bire dumura uğrayan kirvesi yine değişken mizacın.

Öfkenin zuhuru… Tanrım, nasıl da bayat bir yönerge. Sev, sev ve at çöpünü artık hangi iskeletse yalnızlığın mimarı ve derken çatık kaşlarınıza yüklediğiniz yukarı kıvrımlı o anlam.

Bir zelzeleden sağ çıkma şansı ya da muzip bir ölümü safkan yalnızlığa tercih etmek derken hayatı akort etmek adına ölüp ölüp dirildiğiniz günün yirmi beşinci saati. Uyudukça uyanmaya takatinizin kalmadığı ama hayatın almanağını da es geçmez iken Yaratıcı.

Esefle sevmek makbul mü peki ya da aşka nazire eden hünkârı yine bilinmezin de asla gocunmadığı?

Sevgiye meyyal yine de hüznü ayrıştırmadığınız hele ki hüzünsüz sevda masalı mı olur, diyenlerdesiniz.

Bir bayram öncesi coşku yine çökkün ruhun geceyle ittifakı hele ki gün geç doğsa diyen muhalif ruhunuzu da çıkarmışken satılığa yine de ne gelen var ne de giden demekten gına gelip, ruhunuzu sık sık örseleyenlere de minnet duyuyorsanız.

Hayli muhalif bir tekerleme belki de somut verilerin peşine düşüp soyut algılardan da arınıp hala peşine düştüğünüz mutluluk nasıl ki uğramıyor hanenize… diyenlerden olmayın asla.

Hele ki sıkışık koridorlarında hayat denen güzergâhta da pay sahibi iken hüzün balyaları.

Sev ve acı çek ki zincirleme bir kaza ve peşi sıra eklenen araçlar hele ki içinden değil sağ sol kolunuzu bile çıkartamadığınız o kaportaya çıkmış öngörüleriniz.

Sağ salim ermekse geceye, sevip yorulmadan mademki tadı çıkmıyor çoğu şeyin bir de üstüne eklediniz mi şerbetli rüyalarınızı…

Tekerrür eden tarihten almak adına belki de intikamınızı ve işte sayaç bir kez çalışmaya başlamışsa…

Artan o gürültü hele ki kimliksiz güruhlarda pekişen kavramlarsa duygu yoğunluğundan zehirlenme ihtimaliniz ve derken ayyuka çıkmışsa hüznün şapkası ve derken saymaya başlayıp kâh dalya dediğiniz kâh balyalar halinde sakladığınız ve sakındığınız gözünüzden o sessiz şarkı aslında şarkının sessizi olmak ne demek, diyenlerden çekinin hele ki içinizin plağı bir kez takılmışsa o bozuk iğneye yeter ki niyetinizi bozmayın ve usulca fısıldayın sevginin adını sevdalı yüreğinizin konçertosunu yazmaya aday her kim ise.