- 1171 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
15 TEMMUZ GECESİ
15 TEMMUZ GECESİ
Milletçe 15 temmuz gecesi, sabahı aydınlık olan kara bir gece yaşadık. Gece saat: 00.00’dı. Eşimin facesini açtım, bazı paylaşımlar dikkatimi çekti. Hemen tabletten haberlere baktım. DARBE GİRİŞİMİ olduğu yazıyordu. Gece saat: 3.00’te yapılması planlanan darbe, bazı bilgi sızıntısından dolayı saat: 21.00’de darbeci askerlerin İstanbul’da boğazı kapatmasıyla, Ankara’da F-16’ların alçak uçuş yapmasıyla başlamış. Ne hikmettir hergün haberleri izlemek için televizyonu açan biz, o gün televizyonu açmamıştık. Bundan dolayı gece saat: 00.00’da darbe olayından haberimiz oldu. Ben darbe girişimi oldu bitti, yapamadılar zannetmiştim. Oysa olaylar tüm sıcaklığıyla devam ediyormuş. Olayın vehametini ancak sabah anlayabildim.
Eşim Kemal beye darbe girişimi olduğunu söyledim. Annem o gece uyuyamamış balkona çıkmıştı. Bu arada bütün camilerde selalar verilmeye başlamıştı. Evimizin önünden sürekli arabalar korna çalarak geçiyorlardı. Erdoğan televizyonda canlı yayına bağlanmış, halkı sokağa davet ediyordu, darbecilerle mücadele etmek için. Halk sokağa dökülmüştü, darbecilere "DUR" demek için. Özellikle İstanbul’da ve Ankara’da darbecilerle halk arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyordu. Halk darbecilerin silahlarına karşılık vatan için, Akif’in dediği gibi, İMAN DOLU GÖĞSÜNÜ SİPER EDİYORDU, bu ihanet içeren HAYASIZCA AKIN’IN durması için. Tanklar Ankara ve İstanbul’un her yerindeydi. Köprüde darbeci askerler halka silahla ateş ederken, halk bir adım bile geri adım atmıyordu, silahsız olmalarına rağmen. Çünkü onların silahdan daha güçlü silahları vardı, o da; İMANLARI. Vatandaşlarımız darbecilere karşı, vatan için direniyordu. Sonunda darbeciler bu direnişe teslim olacaklardı. Darbecilerin silahları, tankları varsa, bizim de sarsılmaz imanımız vardı, tıpkı Çanakkale de olduğu gibi.
Hatırlarsanız Çanakkale’de bütün dünya üstümüze silahlarıyla gelirken, yine bizi, imanımız kurtarmıştı. 15 Temmuzda Çanakkale ruhu tekrar dirilmişti.
O gece evde zor durdum, eğer arabamız olsaydı evde kimseyi durdurmazdım. İnternetin başından hiç ayrılmadım. Sürekli Konya’nın meydanlarını, caddelerini izledim. Gece saat: 3.00 olmasına rağmen meydanlar, caddeler kalabalıktı. Açıkcası Erdoğan’ın çağrısı tam yerini bulmuştu. O gece sürekli Yunus (a.s.)’ın "LA İLAHE İLLA ENTE SÜBHANEKE İNNİ KÜNTÜ MİNEZZALİMİN." duasını okudum.
Sela sadece Cuma günü ve cenaze olunca okunur, eğer bunun dışında okunursa "BİRLİK" olma çağrısıdır. Gece boyu selalar hiç susmadı. Erkek kardeşlerimden Ömer Ankara’daymış darbe girişimi anında. O da kendini bir çatışmanın ortasında bulmuş, arkadaşlarıyla sokağa çıkmış.
Binlerce yaralımız ve de yüzlerce şehidimiz oldu. Sabah olunca köprüdeki darbeci askerlerin teslim olduğunu öğrendik. Tüm yurtta darbeci askerlerin etkisiz hale getirildiğini ve de darbe için gerekli tedbirlerin alındığını öğrendik. Kısacası çok önemli bir uçurumun kenarından döndük. Eğer darbe olsaydı biri 1.5 yaşında, diğeri de 2 günlük bebeği olan kardeşim Bahri ne yapardı, 7.5 aylık bebeğimiz olan biz ne yapardık, bebeklerle çocuklarla birlikte milletçe ne hale gelirdik, ne yapardık, onu düşündüm.
Darbenin engellenmesini sağlayan vatansever askerimizi ve polisimizi de unutmayalım. Ankara’da bazı vatansever askerler tankları bozarak, Ankara sokaklarına çıkmasını engellemiştir. Askerimiz Ömer Halisdemir darbecilerin başını başından vurarak öldürüp şehit olmuştur, komutanından aldığı emri uygulayarak. Genelkurmay başkanımız ve bazı generaller rehin alınmıştı, onlar da yapılan operasyonlarla sağ salim kurtarıldılar. Erdoğan’ın Marmaristeki kaldığı otel, Erdoğan çıktıktan 5 dakika sonra darbeci askerler tarafından saldırıya uğradı. Yine Allah korudu.
Batı’ya gelince batı çok üzüldü darbenin başarısız olmasına. Batı geçmişte Osmanlı zamanında bu toprakları gizli antlaşmalarla paylaşmıştır ve de işgal etmeye başlamıştır. Kurtuluş savaşıyla işgal güçleri bu topraklardan temizlenmiştir ve vatanımızın toprak bütünlüğü korunmuştur. Batıdaki Müslüman Türk düşmanlığı bilinen bir gerçek.
O gün Türkiye için Kabe’de Kabe imamı dua etmişti, o gün bütün müslümanlar bizim için dua etmişti. Hatta Türkiye’deki evliyalar bile ayağa kalkmış.
O gün asıl darbeyi halk, darbecilere yaptı. Allah’a şükürler olsun ki milletçe çok zor bir sınavı başarıyla atlattık.
Bu millette bu iman dolu yürek olduğu müddetçe çevremizdeki akbabalar avuçlarını daha çok yalarlar.
18 Mart 1915 Çanakkale ruhu içimizde hâlâ yaşıyor.
15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle anıyorum, Allah onların şehadetlerini kabul etsin, bize de şehitlik nasip etsin. Gazilerimize acil şifalar diliyorum, Allah şehitlerimizden de gazilerimizden de razı olsun.
SÜNDÜS TOKGÖZ - KONYA
11.07.2017 - SALI 19.05
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.