Bozgunculuk Yapan Haindir Oğul
İçerideki düşmanı bilmek daha önemli,
Bilemezsin ki dostun sana uzattığı eli,
Tez doğrulmasın diye kırar sağlam beli,
Seni çabuk zehirler dost bildiğinin dili…
………………………………………………………
Kahpe içeriden ise kapı kilit tutmaz oğul,
Dış düşmanları bilirsin içeridekileri bul.
İyi bir şekilde düşün hemen etme kabul,
Ailede bozgunculuk yapan haindir oğul…
....
Kim ister ki koynunda yılan beslemek… Ama maalesef çıkıyor işte kimi zaman koynunda melek gibi büyütüp beslemeye çalıştığın yılan olup seni sokmaya çalışıyor.
…
Türkay amca 1923 yılında cumhuriyetin kuruluşu ile doğmuş vatanını milletini seven vatanı için canını sevmeye hazır bir Türk evladıdır. Anası babası da çocuklarını devletine milletine bağlı olarak yetiştirmiş bu güzel vatan sizlere emanet yavrum demişti. Vakti geldiğinde vatanını seven bu evladına güzel bir yuva kurar.
…
Türkay kendisi gibi vatanını milletini seven yokluk günlerini gören hanımefendi biri ile evlenip yuva kurar.İnsanlar birlik beraberlik huzurlu bir yaşam için yuva kurarlar.Yuvanın en güzel meyvesini de görmek isterler.Dünya kurulduğundan beri de birlik beraberlik,dayanışma,mutluluk için yuva kurma işi devam eder. Mutlu yuva kurma ve evlilik kutsal kitabımızda geçmekte Peygamber efendimiz de gerek kendi yaşamında gerekse söylediği sözler ile evlilik konusunda biz mümin kullara en güzel örnektir.
…
Cenab-ı Hak Furkan suresi 74 ve 75. ayetlerde şöyle buyuruyor:“(Ve o kullar): Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl derler.
İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır.
Evlilik Hz. Rasulullah s.a.v. Efendimiz’in sünnetidir. O, evliliğe önem vermiş ve bize; “Evlenin, çoğalın. Kıyamet günü ben sizin çokluğunuzla iftihar ederim.” buyurmuştur. Yüce Yaratanın emrine uymak ve kutlu peygamberin sözünü tutmak için her mümin kul mutlu yuva kurmak için evlenir.
…
Türkay amcanın evliliğinden 3 kız 5 i erkek olmak üzere 8 evladı olur.Hepsini eşit tutar küçüklüklerinden itibaren her türlü terbiyeyi de verir.O zamanki aileler şimdiki gibi çekirdek aile değil bir iki çocukla değil en az 5-6 çocukla yetinen ailelerdi. Tarlası, bağı, bahçesi,hayvanları… çok olduğundan bu bağa, tarlaya,hayvanlara bakacak evlatlar gerekti.Çünkü bu çocuklar büyüyünce her türlü yardıma koşacak yaşlılık hallerinde kendilerine bakacaktı.Ağaç yaprağı ile gürler sözünü ise çok çocuklu aileler için kullanıldığını dedemden, ninemden, babamdan, annemden duymuştum.Biz de en büyüğü kendim olmak üzere 3 ü kız 4 ü erkek 7 kardeşiz.
…
Türkay amcanın 8 çocuklu bir aileye mahsus olması gayet normaldi. Şimdiki ailelerde az çocuk nasıl normal ve doğru hoş karşılanıyor ise o zamanki ailelerde de çok çocuk normal hoş doğru karşılanıyordu.Türkay amca her evladına eşit davranır; tarlasından,bağından,bahçesinden,hayvanlarından… elde edilen ürünleri de eşit dağıtırdı
…
Çocuklarının büyüdüğünü ailesine vatanına bağlı bir evlat olarak yetiştiğini mutlu yuva kurduklarını gördükçe mutlu olur.Bu güzel vatan sizin gibiler sayesinde ayakta kalacak yükselecek derdi.Evlatları da kendileri gibi mutlu yuva kurmuş çocuklarını dedelerini görmeleri için baba ocağına;Türkay amcanın ocağına getirirlerdi.
…
Türkay amcanın 1971 yılında bir erkek evladı daha dünyaya gelir. Gönülleri fethetsin diye fetih adını koyarlar. Dini bilgilerini iyice geliştirsin diye bir hoca tutarlar. Küçük yaşta dini bilgilerini geliştirir. Diğer evlatlarına bir yuva kurdukları gibi bu son evlatlarına da mutlu bir yuva kurarlar.Evliliklerinden 2 si kız 3ü erkek 5 çocukları olur.Her yıl çocuklarını dedelerinin yanına götürür.Türkay amca da torunlarını gördükçe daha çok sevinçle dolar geniş gönlünü çocukları torunları için açardı.Geniş aile olduğundan genellikle bayramlarda babasının evi çok kalabalık olur.Küçük oğlu olan Fetih de kendi çocuklarını diğer yeğenleri ile tanıştırır.
…
Tarla,bağ,bahçe çok geniş hayvanlar çok olduğundan Türkay amca tarlanın,bağın,bahçenin tapusunu vermeden her evladına eşit olacak şekilde tarlaların,bahçelerin,bağın…ekim ve bakım işlerini dağıtır.Küçükler büyüklere karşı saygıyı büyükler de küçüklere karşı sevgiyi eksik etmeden sorunsuz,mutlu yaşam devam eder.
…
Yıllar geçtikçe oğlu Fetih’in mal hırsı daha çok artar her tarladan her bağdan her bahçeden ve otlatılan hayvanlardan daha fazla kazanç ister.
Türkay amca da:
-Evladım bak herkese eşit şekilde dağıtım yaptık. Sana bak dediğimiz yerlere de hakkıyla bak,kimsenin kardeşlerinin malında gözün olmasın.Allah hakkıyla çalışanlara kat kat verir.Bu mal hırsın,bu tarlaları bağı bahçeyi ele geçirme hırsın nereden çıktı,diye sitem eder.İçini derinden çekerek; gözünü Allah doyursun, der.
…
Oğul Fetih’in gözü dört döner; tarlaları,bağı,bahçeleri ve hayvanları ele geçirmek için bıyıkları daha yeni terlemeye başlamış evlatlarını da kandırır.Tarlaların,bağın,bahçelerin çoğunu amcaların ekiyor bizlere ise çok az yer düşmekte diyerek evlatlarını kandırır.Sinsi şekilde plan kurmaya karar verirler.
…
Türkay amcaya daha çok hizmet edecekler sinsice yaklaşacak gönlünü iyice fethetmeye çalışacak,evin her tarafına bakıp; tarlaların, bağın, bahçenin tapularını üzerlerine geçirmek için uğraşacaklardı.
…
Fetih’in babalarına iyice yaklaştığını ve yalakakalık yapmaya başladığını gören diğer evlatlar sadece izlemek ve doğruluktan dürüstlükten ayrılmamaya karar verirler.Nice yoklukları,savaşları gören Türkay amca doğruluktan dürüstlükten hiç taviz vermez her evladına nasıl davranılması gerekiyorsa öyle davranır tarlaların, bağın,bahçelerin ekim- bakım -dağıtımını da evlatları arasında eşit yapar.
…
Fetih,kardeşlerinin olmadığı bir günde kendi amcaları ile Türkay amcanın yanına gider.Babacığım:
-Ben sizin son evladınızım; çocuklarımla,torunlarınızla yanına geldik.Allah razı olsun 40 yıldır bizi eksiksiz bir eksiğimizi iki etmeden beni ve çocuklarımı büyüttünüz.Sen çok yaşlandın elden ayaktan düşmeye başladın,diğer evlatların yaşlanmaya başladı.En küçüğü en genci benim.Size bakacak,her türlü ihtiyacınızı karşılayacak çocuklarım ve benim,der.Ne olur tarlaların,bağın,bahçelerin tapusunu benim üzerime yapın,der.Türkay amca sinirli bir şekilde kafasını kaldırıp oğlu Fetih ve çocuklarına bakar:
-Oğlum şimdiye kadar her türlü ihtiyacınızı giderdim, ne istediyseniz verdim daha ne istiyorsunuz der.Bu tarlalar,bağlar,bahçeler…Bütün çocukların.Bu mallarda her çocuğumun eşit hakkı var diyerek konuyu kapatır.
…
Oğul Fetih ve çocuklarının mal alımı, mal paylaşımı, kendilerine verilmesi konusundaki hırsı daha çok artar.Ne edip etmeli bu malları almalı üzerime geçirmeliyim, der.
…
Planlar kurar.Hava çok sıcak mevsim yaz.Diğer çocukları da tarlada,bağda bahçede çalışıyor.Kardeşlerimin olmadığı bir zamanda yanına gidecek zorla tapuyu alacak imzayı attıracağız.Sinsice planını uygulamaya koymaya karar verir.Oğul Fetih ve çocukları; Türkay amcanın diğer çocukları yanında olmadığı sıcak yaz mevsiminde çoğu kişinin tarlada, bağda,bahçede… çalıştığı damda,balkonda uyumaya daldığı bir Temmuz gecesinde babasının evini basar.
-Baba güzellikle vermedin tarlaların, bağın, bahçelerin tapusunu ama silah zoruyla vereceksin.
-Oğullarım sandıktan getirin bakalım şu tapuları,der.Hain evlat kırk yıldır baktığı babasının; Türkay amcanın alnına silah dayar.Türkay amca:
-Hayır oğlum bu topraklar sadece senin değil bu topraklar hepinizin, der.
-Türkay amca elini açar Yüce Yaratan’a dua etmeye başlar.
Fetih’in oğulları sandıktan tapuları bulup Türkay amacının yanına getirirler.Fetih:
-Babacığım şu tapuları benim üzerime geçir bakalım, der.
…
Bu arada tarlaya giden ve tarla’ya su verilmediğinden, su kesik olduğundan Türkay Amcanın iki oğlu evlerine doğru yol alırlar.Kapıya yaklaştıklarında evlerinde duymadıkları bir ses ve gürültü ile karşılaşırlar.Babalarının yaptığı dua kulaklarında duyulmaya başlar.Evlatlar hızlı adımlarla kapının eşiğine varırlar.
-Yarabbi bizleri birlik beraberlik içinde mutlu şekilde yaşat.
-Hiçbir vatan evladını şeytana uydurma.
-Yediği,beslendiği eve hainlik ettirme.
-Üzerimizdeki kara bulutları ve şeytanın oynadığı oyunları kaldır.Bizi evlatlarımızla mutlu yaşamaya devam ettir.Koynumuzda melek gibi beslemeye çalıştığımız evlatlarımızı yılan yapma…
Her yer karanlık, kapkaranlık. Odaların ışıkları dahi söndürülmüş…
Kapının ağzında babalarının hüzünlü dualarını işiten evlatlar sessiz şekilde içeri dalar.Biri sessizce kardeşleri Fetih’e yaklaşır. Arka taraftan Fetih’in silah tuttuğu sağ eline sert şekilde vurur.Silah yere düşer yerde ateş alır mermilerden biri Fetih’in oğluna isabete eder.Fetih ne yapacağını şaşırır.Diğer kardeşi de üzerine çullanır.Seni hain, seni kalleş demek babamıza karşı silah çekersin ha… Son çocuksun diye seni gül gibi yetiştirdi. Ne dediysen aldı, hiçbir yiyeceği senden çocuklarından eksik etmedi.Hepimize eşit davrandı daha ne istiyorsun?
…
Türkay amca da:
-Demek ki koynumda yılan beslemişim oğul!
-Demek ki koynumda yılan beslemişim oğul! diyerek bembeyaz sakallarına gözyaşını döke döke ağlıyordu.
Evlatlar babalarına:
- Sen üzülme baba içimizdeki haini temizledik. Sana böyle iyi yaklaşımı sizleri ve ailesini sevdiğinden değilmiş.Sizlere yaklaşımı Allah rızası için değil kendi çıkarı imiş gördün mü? Türkay amca ve çocukları toplanır Fetih ailesinin ailelerinden silinmesine; oy birliği ile bundan böyle bu ailenin aileden uzak kalmasına ve uzak kalınmasına karar verirler.
…
Dışarıdan gelecek düşmanları saldırıları bilmek tahmin etmek kolay ama içerden gelen aileden gelen saldırıları bilmek önlemek çok zor. Bir ağaca ne kadar kuş, böcek, kelebek…konarsa konsun ağacı bitiremez. Ne zaman ki içine, bedenine bir kurt girer işte o zaman ağacı bitirir,devirir.Ağacı, çınarı bitiren içinde sinsice beslenen ağacı kemiren kurtlardır…
14.07.2017
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.