- 624 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgisizlik!
Sevgisizlik!
Kolay değil kapalı bir toplum(özellikle ortadoğu) da kendini aşmak ve sevgiden yana tavır takınmak.
Sevgi sözcüğünün içini gerektiği şekilde doldurmak ve ona hayat vermek,onu yaşatmak.
Kemikleşmiş toplumun farklı kavramlarla adlandırdığı ve adeta öcü gibi tanımladığı bazı eylem ve hareketleri yapmak.
Tanrısallık adına bir sürü "sevgisizlik tanrısı" yaratılmış nefret tohumu gibi halkların üzerine serpiştirilmiştir.
Toplumun kendi kendine ya da toplum üzerinde baskı kurmaya çalışanların planladığı ve ne hikmetse uygulamada da hiçbir sıkıntı yaşamadıkları sevgisizlik çok kolay devreye sokulan bir sindirme aracı olma yolunda başarılı bir taktik olduğu aşikardır.
Kimi töre ve din kisvesi altında toplumdan sevgiyi dalından koparılmış bir çiçek gibi söküp aldıkları ortadadır.
Öyle ki;toplum içerisinde sevmek,sevişmek,öpmek öpüşmek sarılmak ,elele tutuşmak gibi insani eylemler sansürlenmiş, öcü gibi gösterilmeye çalışılmıştır.Ve bu eylemleri tanımlayan sözcükler lügattan çıkarılmak istenircesine adeta mozaiklenmiştir.
İşte bu şartlarda bireyin kendini aşması topluma rağmen sevgiyi yeniden yeşertmesi ve bir "sevgi toplumu" inşa etmesi hiç de öyle sanıldığı kadar kolay bir iş değildir,bunun için çaba gerek,bedel gerek ve pratikte uygulamak gerek.
Yoksa sevgiyi sadece şiir,şarkı ve mitolojik bir kaç aşk masalı veya ulaşılması güç bir ütopya gibi göstermekten öteye başka bir şey elde edemeyiz.
Aksi halde sevgi mutasyona uğrar ve birbirimize tahammül etme yerine tahammülsüzlüğü,sevmek yerine nefret etmeyi ,yaşatma yerine linç etme ve boğazlamaktan başka seçenek sunmaz.
Kişinin sevgiyi kendisiyle sınırlı tutması sadece bencilliktir.Sevgi paylaşıldıkça çoğalır,renklenir ve anlam kazanır.
Sevgisizliğe dur demenin tam zamanı. Sadece sevmeye başla,bunun için üstün bir zeka,din,dil,ırk,cinsiyet,gerekmiyor. Haydi,bugün buradan başla.......... ............................................Sevgilerimle...
____/Ehmed Kardok
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.