Mecazi aşk ,hakiki aşkı yakalamanın vesilelerinden biridir.Bunu misallendirecek olursak,Güneş ile gölge örneğini verebiliriz.Şöyleki;gölge güneşin varlığının işaretiysede,asıl hayat ve varlık kaynağımız Güneştir.Zira bu örnekte, Güneş hakiki olanı,gölgede mecazi olanı temsil eder.Mecazi aşkta ,cismani ve maddi hazlar vardır.Sınırlıdır,sınırsızı ihata edemez.Nakıstır,kemiyetten öteye geçemez.Müşahhastır sebebi ,esbabı kendinden bilir.Dünyevi olanı temsil eder.Fakat insan; bunun icin yaratılmamıştır.Her şey aslına rücu eder,düsturundan yola çıkarsak ;mecazi aşk aşkı-hakikiye dönüşürse, o zaman keyfiyyet itibariyle aşkı, asil sahibine vermiş oluruzki;asıl olanda budur.Aşk-ı hakiki sınırsızdır,namütanahidir.Mücerrettir,müşahhas; sonsuluğu elde etmede sadece bir vesiledir.Lakin,bütün bunları söylerken,madde ve mana muvazenesini kaybettiğimiz düşünülmesin.Mecazi ve manevi olanın terkibinden aynı zamada,insani erdemler ve hakikatler ortaya çıkmış oluyor.Burada kast edilen aşk,yalnızca bir karşı cinse değil,geneli içeriyor.Her şey; bir şeyi sevmekle baslar,sonra hakiki olana dönüşür.Bu Mevlana`da,Yunusta da böyledir.Beşeriyetin,hakiki aşka ihtiyacı var.