Bu bank insanların oturması için,
Karşılıklı oturup konuşması için,
Değerini bilmeyip kırıyorlar seni,
Buralar dinlenip nefes alması için.

Ne istiyorsun oturduğun banktan,
Kırılmış banktaki sapsağlam tahtan,
Kırıldığı zaman bak inersin tahttan,
Hep güzel çevreye layık bu vatan...
.........................................
…
Evet… Evet…Bunu kıranın var ya…Küfür edecek ya da beddua edecek halim yok.Siz gerekeni söyleyecek bu hayvanlığı yapmış olanlara gerekli cevabı vereceksiniz.İnanın hayvanlar bile bunu yapmaz.Hayvanlar iradesiz varlık;yer,içer,gezer...bir de pisliğini yapar hepsi o kadar.İnanın insandan olan hayvanların eli değmesin çürüyene kadar kalır bu bank.Ama nerede? Bizim insanımız kırmak,zarar vermek için yaratılmış sanki.
…
Burada oturanlara isterseniz sabaha kadar oturun yeter ki çevreye,oturduğunuz yere zarar vermeyin, yeter diyorum.Ama maalesef böyle insanların zarar vermekte,çevreyi kirletmekte,oturduğu yere zarar vermekte üstüne hiç bir varlık yok.Kaç yıldır kapısında beklediğimiz Avrupa; dinimizin doğruluk,çevre,insan hakları,hayvan hakları…gibi konularda yapılması gerekenleri almış uygulamaya koymuş bu yüzden alkışlanacak hale gelmiştir.Biz de Avrupa Avrupa diye tutturmuşuz. Avrupa’nın bizden farkı bu işte.Çevreyi temiz tutar,ağaçları,parkı korur,çevreyi kirleten malzemeleri yere değil de çöpe katar.Oturduğu bankı kırmaz nefes aldığı parkı ağaçları korur.İnsan iradeli bir varlıktır.Bizler iradeye sahip varlığız yani doğruyu yanlışı bilen ama uygulamaya geldiğinde çoğu zaman yanlışı seçen bir varlığız.Ne istiyorsunuz üzerinde insanların oturduğu bu banktan.İnanın kazmayla baltayla kırmaya çalışsam zor kırılacak bir eşya ama birkaç tane genç gelip oturuyor,oturduğu yerden eli durmuyor bu güzel bankı kırıyor bu hale getiriyor.
…
Bu bank oturduğumuz evin hemen önünde bulunan mahalle arasındaki parkta yer almaktadır.İnsanlarımız çevreyi ve devletin malını koruma konusunda maalesef çok geri.Kendi malı gibi kullanma özelliği hiç yok.Zaten kendi malı değil mi ki…Çünkü senin benim ve onun verdiği vergiler ile bu park yapılıyor, oturduğun bank alınıyor.

Yavrucuğum niye kırdın diye sorduğunda ise:

- Ben kırmadım ki…

-Sana ne senin mi malın?

-Kırarım, istediğim yaparım.

-Babanın malı mı?
…
Şeklinde savunma mekanizmaları üretip saçma sapan laflar ediyor.Ailesi tarafından okul tarafından çevreye zarar vermeme kendi malı olduğu bilgisi verilmemiş; bilgi verilmiş olsa dahi bu davranış kazandırılmamış.
…
Küçüklüğümden ilkokula gittiğim yıldan beri yoldaki bir taşı kenara atmayı,yolda yer alan çalı çırpıyı kaldırmayı,çöpleri çöp kutusuna atmayı kendime ilke edindim.Kendi çocuklarıma da bu davranışı kazandırmaya çalışıyor, dersine girdiğim sınıflarda da bu davranışları kazandırmak için her türlü çabayı gösteriyorum.

Lütfen bulunduğumuz çevreyi başta yaşadığımız oda olmak üzere,evimizi,evimizin önünü,sokağımızı,sınıfımızı…temiz tutalım tutmayanları da uyaralım.Yaşadığımız çevre hepimizin,dünya denilen gemide hepimiz yaşıyoruz. Yüzmekte olan bu gemiye su aldırmayalım.Geminin bir yerlerini kırmayalım,kırdırmayalım.Çünkü su almaya başlayan gemi zamanla batar.Geminin batmaması için bu güzel çevreyi kırmadan,üzmeden yaşayalım…

13.07.2017
Hasan Kaya
Eğitimci-Şair-Yazar