PAPATYA FALI/SEV- SEVME
Farkında olsak da olmasak da kendimizi şuursuzca kaptırmış hallerdeyiz, sancılıyız bugünlerde! Anlamakta güçlük çekiyorum,bir papatya falıdır gidiyor...
Sevip sevmemelerimiz şuursuz ..
Ne kadar kolay söylüyoruz bazı şeyleri...
Sanki beyaz bir papatya yaprağı gibi kolayca söküp atabileceğiz!
İnsan düşünen bir varlık ise düşündüğünü tartan, tarttığını satan olmalı değil mi?
O halde ne bu haller yahu?
Gülü sev, Dikeni sevme!
Denizi sev, çakılı sevme!
Oğulu sev, anayı sevme!
Toprağı sev,Yağmuru sevme!
Kalemi sev, kelamı sevme!
Varlığı sev, yokluğu sevme!
Vereni sev, Alanı sevme!
Hayatı sev, ölümü sevme!
Vatanı sev! Ata’yı sevme!
Devleti sev, milleti sevme!
Yaşadığımız topraklarda cirit atıp oynuyoruz, hatta üstünde tepiniyoruz, Ceddimize küfrediyoruz!
Mekkede görev icabı 6 ay kadar kalan bir dostum aynen şu ifadeyi kullanıyor:
- Meğer biz ne kadar özgür bir ülkeymişiz.Taşına, toprağına kurban olayım vatanımın.Düşünsene bavulumu alıp bir uçağa binemiyorum, istediğim yere gidemiyorum tek başına kadın olduğum için...meğer kıymetini bilmiyor muşum. Nelere sahip olduğumuzun farkında değiliz milletçe diyor.
O böyle söyledikçe dönüyorum memleketimin insanlarına bakıyorum;
Akranları meydanlarda ölenler ekran hazımsızlığına tutulmuş!
"Vatanımı seviyorum ama bu gördüklerimi izlemekten tiksiniyorum"demekten kendini alıkoyamayanlarla dolu,hatta küfür söylemlerinde sınırı aşması özgür olmadığını sandığı vatanımda ne kadar özgür olduğunun ispatıdır bu tiplerin.
Sanal platformları ne çocuk gibi bilinçsizce kullanan, ne de sıradan ev kadını gibi pasta, böbreğini paylaşan yaşı çoktan geçtiğimizi, düşünerek,hangi siyasi görüşe sahip olursan ol ," söz konusu vatan ise gerisi teferruattır" ortak kaygımız bir imanımız, bir vatanımız olmalıdır bilincinde olduğunu umduğum, üreten, ürettiği ile genç nesile ilham olan, duruşuyla, sanatıyla hem kendine hem de milletine faydalı olduğunu gördüğüm insanlardan ibaret olan arkadaş kitlesinden bazılarının, sayfa akışımda toplumun değerlerine ahlaksızca küfür pervasızlığını göstermesi asıl tiksintiyi uyandırmaktadır.
;Oysa sanatın herhangi bir dalı ile uğraşmasına bile gerek yok insanın insan olması yeterlidir küfüre dilini bulaştırmaması için.
İstediği gibi at oynattığı bu ülkede darbeden medet umup,nice canlar; verilirken bile bir nebze olsun içi ürpermeyenleri, diline her fırsatta dindarı, müslümanları dolayıp her türlü küfrü pervasızca söyleyenleri, sayfamdan silerim...takipten çıkarırım..sanal dünyayı bilinçli kullanan her insan gibi benim de kırmızı çizgilerim vardır .
Ne imanım ne de vatanım bir papatya falına feda edilebilecek kadar ucuz değildir.
Ülkü Kara
RABBİM BU MEMLEKETE ASLA BİR 15 TEMMUZ DAHA YAŞATMASIN İNŞALLAH...
15 TEMMUZU BU MEMLEKETE LÂYIK GÖREN DARBEDEN MEDET UMUCULARI KAHRU PERİŞAN ETSİN İNŞALLAH
YORUMLAR
Bir kitaptan mı, bir belgeselden mi,bir anlatıcıdan mı yoksa bir rüyadan mı kalma sözlerdi aklıma gelenler. Yaşadığınız topraklar için mi yoksa inandığınız dinin vaat ettiği cennet için mi?diyordu.
Simsiyah sokaklarda, siyah tunik giymiş çocukların gülüştüğü o anı, hiç unutamıyorum.Sonra sonra, araştıra araştıra,sonra bu alışılmadık giysilerle dolaşan çocuklar ,o tuniklerle dolaşmalarının bir anlamı olduğunu öğrendim. Yine bilmiyorum ama,ülkeleri için mi, inandıkları dinin vaadi için mi. ''Bu çocukların aileleri, İslami devrim şehitlerine dönüşmeleri ya da başka bir deyişle,bir gün patlayıcı dolu bir yelek giyip,bu patlayıcıları bir pazarda,bir diskotekte,bir otobüs terminalinde,en fazla ölüme yol açabilecekleri yerde patlamaya gitmeleri için,etmeleri için ikna edilmişler. Bu anne babalara maddi karşılık ödenmiş mi yoksa her şey hemen Allah'ın cennetine girmek gibi kolay bir vaat olarak mı kalmış bilmiyorum.
O siyah tunik giyen çocuklar hala gülüyorlar mı ,yoksa hala saatlerinin gelmesini mi bekliyorlar,yoksa artık dünyada değiller mi bilmiyorum. Hiçbir şey bilmiyorum.Sözüm kalmadığından değil,beni tiksindirdiği için .
Ahhh "PAPATYA FALI/SEV- SEVME" diye bir çok şeyin etrafını dönüyor,tıpkı dünya gibi. Bir kaç kötü düşebilse aşağıya. Sadece çocuklar hariç.