- 1083 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ahlak ve Erdem üzerine ...
En başta ahlaklı ve erdemli olmayı öğretmeliyiz çocuklarımıza, ama en önce kendimizi eğiterek
bu sınava tabi tutulmalıyız. Ahlakın ve vicdanın olmadığı yer, bana göre yaşanmaya değmez bir yerdir. Ahlak kurallarını çiğniyor ve, üstüne üstük birde bundan zevk alıyor şimdilerde insan. Bu aklımın ve vicdanımın alabileceği bir şey değil. Bu üzerinde yaşamak’tan zevk alabileceğim dünya’da değil. Toplum sakat bir hale geldi, eğitim ve, insanın kendini geliştirme eğilimini toplumda artık pekte göremiyor olmak ciddi derecede can sıkıcı benim için. Peki kendini bilen ve bulmak için yaşamını ortaya koymuş düşünen bir insan nasıl barınabilir böyle bir toplumda. Bu can yakıcı, bu gerçekten can sıkıcı. Çoğunluğun artık kendini, olduğundan
çok daha farklı bir şekilde gösterme eğilimi mevcut şimdilerde. Kimse durup ince şeyleri düşünmekten yada anlamaya çalışmaktan yana değil. Herkes kabul görmek, gelişigüzel, hatta yapay’da olsa sevilmekten yana. Tek dertleri bu gibi. Ama neden ?
Ben sevginin, dostluğun ve gerçek sadakatin , erdem sahibi ,düşünmesini bilen gerçek insanlarla kurulmasından yanayım. Diğer türlü yapay ve aslında hiç var olmamış, korkunç bir oyun üzerine kurulmuş bağ’dan insana hiç bir zaman yarar gelmez. Kişi zaten bu gibi şeylere sığınma ihtiyacı duyuyorsa ciddi ve acı eksiklikler var demektir. Yalnızlıktan, aşksızlıktan, kimsesizlikten korkmamalı insan. Korkması gereken tek şey bana göre ,yaşamına anlam, ilim ve hakikatı sığdırmadan geçirdiği kayıp günleri olmalı . Bilgiye, ilime ve irfana verdiğim değer apayrı bir yerde olmuştur benim için . Her zaman gerçek anlamda nefes almama, hayatı ve insanları tanımamda yardımcı olmuştur bu değerler. Para’dan çok daha önemli şeyler var, şan’dan ve bayağılaşmış şöhretten de öyle. Artık aransada bulunmuyor altın kalpler, yıpranmış eller ama tertemiz kalmış ve kendini
geliştirmiş düşünceler,fikirler ...
Denemeler-Yazan- Edibe Toğaç
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.