- 528 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Matias ile Sohbet (1)
“Yıllar önce bir kadın aramıştı beni Matias, normal şartlarda olsa açmazdım ki şartlar normal değildi. Onun da benim gibi acı çektiğini, acıdan kafayı yeme derecesine geldiğini biliyordum. Aşk acısı, geçmeyi bilmeyen mikroplu bir hastalık değil midir zaten Matias. Açtım telefonu, tahmin ettiğim gibi ağlıyordu. Görmüyordum onu; ama salya sümük ağladığını gayet iyi biliyordum.‘Kendime olan saygımı kaybettim Akın. Kendimi nasıl bu kadar düşürdüğümü bilmiyorum. Ne zaman, nasıl oldu farkında bile değilim,’ dedi. Tabi, bunları söylerken gözyaşlarını akıtmaya devam ediyordu. Ben ise sadece susuyordum, hem onun konuşacak birine değil, dinleyecek birine ihtiyacı vardı. Konuşsam faydası olmayacaktı senin anlayacağın. Beni aramasının sebeplerinden biri buydu zaten. Konuşmuyor olmam ve diğer sebebi ise başka kimseye anlatamayacak olmasıydı. Benim gibi kafayı yemiş bir ruh hastasının böyle bir işe yaraması oldukça garip doğrusu, hak veriyorum sana Matias. Dinliyordum ya da dinlemiş gibi yapıyordum, belki de her ikisini birden yapmayı başarıyordum. Konumuz o değil, geçelim bunu. Askeri ihale aldığını bildiğim, pek de tanımadığım bu kadın ‘Bu kadar erkeğin içinde, askeri kışlada beni bu kadar güçsüz bilen bir sen varsın’ diyordu ve muhtemelen sonrasında da bir şeyler söyledi; ama ben anne ve babamı düşündüm bir an için o konuşurken. - Matias, ona ihanet etmiş sayılmam değil mi?- Babam bir kadınla evlenmiş, annem de bu durumu kabullenememişti haliyle sekiz çocuğun ardından. Kadından ayrılması için sabahtan akşama ya da akşamdan sabaha şimdi pek bilemedim, dünyayı zindan ediyordur annem babama. - kuvvetli bir şüphe bu tabi – Kadın kapattı bu arada hıçkırıklar içinde ağlayarak, daha fazla konuşamadı. Ardından şu dizeleri yazdım:
Annem konuşabilseydi benim
Babanla olmuyor derdi babansız da
Ama babanı seviyorum diye eklerdi
Annemin babamı
Her şeye rağmen seveceği aklıma gelmezdi
Bitmedi daha yazacaklarım, devam edeceğim, sevinme hemen kurtuldum diye. Bir genç kadın gördüm dün Tek Kapı’nın orada. Bir an için göz göze geldik. Bir bilemedin iki saniye ya gördüm ya görmedim genç kadını. Çok güzel bir yüze sahipti hatırladığım kadarıyla. Bembeyaz bir ten, siyah ve düz saçlarıyla güneşin altında parlak bir yıldız gibiydi. Teşbihte hata oldu galiba, yıldız ve güneş aynı anda olmaz bildiğim kadarıyla, her neyse. Giydiği kıyafet pek âlâ yakışmıştı. Siyah tişört ve renklerini pek hatırlamadığım her karesinin farklı renkte olduğu bir kareli gömlek giymişti. Sosyal Dayanışma Vakfı’nın apartmanına girdiğini fark etmeden önce yanımdan geçip giderken - hafif ağır çekimde desem biliyorum sallama lan diyeceksin bana Matias – dünyayı durdurmak istedim. Bekledim bir yarım saat, çıksa takip edecektim.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.