- 650 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Verme Arkadaşım Verme Ban Sır Mır
Sır bu adı üstünde, bir kişi biliyorsa zaten o sır. Hani o gurtların bol olduğu vadide de geçen bir söz vardı ’’İki kişinin bildiği sır değildir.’’ Sır bu saklandı mı değeri de artar, önemi de... Hem ne demiş atalarımız? ’’Sırrını söyleme dostuna, o da gider söyler dostuna.’’
Dedikoducu insanlar doludur çevremizde... Hele de mahallemizde az yaşını başını almış teyzeler, bir yerlerden bir şeyler duymaya görsünler... O dakika pencereden pencereye seslenirler... ’’Hu komşu duydun mu bizim Gülizar’ın kızı Nurten nişanlısından ayrılmış, benden duymuş olma da.’’ İyi, lafa bak hizaya gel, senden duymuş olmazsam kimden duymuş olayım? Hadi sordular eş dost, kimden duydun bu zırvaları diye? Kuşlar dan bana haberler gelir deyip kestirip atamıyorsun da...
Sır var, sır var. Kimi sırlar devlet sırrı, kim sırlar kişisel, aile sırrı, saklanabilen sır var, saklanamayan sır var. Saklanamadı mı zaten sır olmaktan da çıkıyor haliyle... Bir de ketum, ağzından laf çıkmayan insanlara sır küpü derler... Kesseniz ağzından laf alamazsınız... ’’Kaleme bile sırrını verme gider kağıda yazar.’’ demiş Tolga Akpınar dostumuz... Eski ABD başkanlarından Benjamin Franklin’de ’’Üç kişi bir sırrı saklayabilir eğer ki ikisi ölmüşse.’’ demiştir...
Özellikle savaşlarda sır saklamak çok önemlidir. Düşmanın eline düşen subayları konuşturup bilgi almak için her yola başvururlar ancak esir düşen subaylarda mutlaka daha öncesinde bunun ile ilgili eğitim almışlardır. Tabi ki işkence edilerek konuşturulmaya çalışılacaktır ele geçen esir subay... Bütün bir ordunun ve bütün bir milletin menfaati söz konusu olduğu içinde işkence de canını verecek belki yine de konuşmayacaktır vatanını seven askerler... Askerlik zorlu bir meslektir bu neden ile bu işe girerken her şeyi hesap etmiş olmaları gerekir...
Ünlü Fransız Düşünürü Honore De Balzac ’’Bir sırrı devamlı surette saklamak, insanın ruhunu en çok olgunlaştıran şeydir.’’ demiştir ki ne kadar doğru ve yerinde bir tespit... Hazreti Ali Efendimiz’de ’’Sakladığın sır senin esirindir, açığa vurursan sen onun esiri olursun.’’ diyerek sır saklamanın önemine atıfta bulunmuştur... Ölümüne kadar sırlarını saklayıp o sırlar ile ahirete göçen çok insan vardır. Yine Hazreti Ali Efendimiz ’’Sır saklamak bir irade imtihanıdır, bu imtihanı kazanamayan hayatta hiçbir imtihanı kazanamaz.’’ diyerek sır saklamada iradenin son derece önemli olduğunu anlatmıştır...
Neyse lafı çok uzattık. Size bir sır vereyim mi? Ama kimselere söylemeyeceğinize söz verin bakayım önce... Söyler misiniz hemen? Yayar mısınız sırrı mı? Bak söylüyorum sırrı mı? Kimseye söylemeyin ama ben kimselere sır vermeyi hiç sevmem... İnanın Sırrı diye de hiç bir arkadaşım yok. İsmi Sırrı olan biri ile de karşılaşırsam hemen oradan uzaklaşırım. Yüzünüzden tebessüm ve gülücükler hiç eksik olmasın hepinize en derin sevgi ve saygılar...
YORUMLAR
Aslında bir kişi eğer lafa '' benden duymuş olma'' diye başlıyorsa herşeyden önce size anlatacağı şeyi başkalarında da çoktan anlatmıştır. Bir diğer husus da sizin de o sırrı tutamayıp birilerine anlatacağınızdan adı gibi emindir. Böylece sırrın kimden yayıldığı asla belli olmayacaktır))))))
O bakımdan en doğrusu Yavuz Sultan Selim'in yaptığı
-Padişahım sefer nereye?
-Sen sır tutmasını bilir misin vezirim.
-Evet bilirim padişahım.
-Ben de bilirim.))))))))))
Selam ve sevgilerimle.