Gerçek, tünelin çıkışındaki güneşin ziyaları gibidir, er geç tünelin içini aydınlatacaktır.
Her türlü engellemeye rağmen...
Zerre kadar bir menfaati için, devekuşu misali eğilip, başını gömdüğü kumdan kaldıramayanlar var.
Yazık, hem de çook yazık!

Allah’ın (cc) ilk sırada olmadığı bir tercih sırlamasında, her halükarda insan zarardadır

Aç tavuk, rüyasında kendisini buğday ambarında görürmüş müş?

İnsanın başkasını anlayabilmesi için, öncelikle kendisini anlamalı.

Herkes hak ettiği yerde ve makamda olsa;
İnsanlar neyi konuşacak?
Cehennem ne işe yarayacak?
İmtihan ne olacak?

Deveyi hamutuyla, bir davarı gövdesiyle götürenlerin olduğu bir dünyada, ne yazık ki bazıları acıkmamak için, karnına taş bağlıyorlar.
Cehennem, ateş, Ğayya, Esfal-i Safilin… niye mi var?

Olanlardan nemalanmaya çalışan, kendine de bir pay biçenler, ne kadar etik davranıyorlar acaba?
*
Bazılarının işe girmek için, neler neler çekerler, bazıları da hoppadak bir kaç işe girerler.
İşin cılkı da cabası...
Bazıları iş bulmak için, Allah’ın takdirine sığınırken, bazıları da işgüzarlık yapıyor ve beğenmiyorlar.
Bazıları bir parça ekmek için, bilmem kaç takla atarken, bazıları da ekmek beğenmiyorlar, oraya buraya atıyorlar.
Tiksinmemek ve “hadi oradan be, sizi uyanıklar” dememek mümkün değil.
Her atan nabza göre şerbet verip, bukalemun gibi rengine boyanan, her devrin adamı olup, her bulduğu eteğe yamanmaya çalışan nice zevat var.


Kerim BAYDAK
kbadak61-artan@hotmail.com