- 593 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Belene,Birkenau ve Kengir'de yaşananlar ortak acılardır !
(Yüzlerce toplama kampından üçünün adı olup,biri Hitler’in maharetlerini anlatırken,diğer ikisi de Stalin ve Jivkov’a aittir.)
20.yüzyıl,insanlık için hem öğretici olaylara sahne olmuş,hem de insanlığa büyük “acı” ve “travmalar” yaşatmıştır.
Hem de farklı ideolojilerde olmasın rağmen,acılar ortaklaşa olmuştur.Hitler,kendi ülke insanlarına bu acıları reva görürken “faşizm” adına yapmaktaydı bunları;Stalin ve Jivkov da “sosyalizm “adına…
Zaten yapılan bilimsel araştırmalarda,komünist ülkelerdeki hayat ile faşizmin egemen olduğu ülkelerdeki hayatın birbirine çok benzediğini göstermiştir.Bu konudaki kullanılacak “örnek” çok iken,en çarpıcı olanı da yayınlarla ilgilidir.
Mesela 1930’ların Sovyetlerinde “Marksist-Leninist Doğal Bilimleri Dergisi "çıkarılmakta,Almanya’da da “Nasyonel Sosyalist Matematikçiler Birliği Dergisi "yayımlanmaktaymış.İkisinin sloganları da neredeyse aynı.
Biri “Cerrahide Marksizmin sesiyiz” logosunu kullanırken,diğeri de “Matematikte Partinin sesiyiz.”demekteymiş.(F.Hayek,Kölelik Yolu,S/212)
Ayrıca her ikisi de insanı “tek boyutlu varlık” olarak görmüştür .Biri “duyguları” esas alırken,biri de sadece “düşünce” ürünü insanı esas almıştır.Oysa insan bu kadar “dar” değil ki!Düşünce ve duygu birlikteliği esastır insanda.Bütün eksiğine rağmen “demokrasinin” hedef ve varlığı,bu yönden de komünizm ve faşizmden çok farklıdır.
Korumaya değer demokratik değerler,uğrunda çaba göstermek de gerekir.Ki “topal ördek gibi” tek boyutlu hale gelmesin insanlar /insanlık…
Ve bütün toplama kampları gerek sosyalist ülkelerde,gerekse de faşizmde sadece “acı” vermiştir insanlara hem de derin izler bırakarak!
Belene,Bulgaristan’ın Tuna nehri üstünde bir adası olup,1970 ‘lerde “rejim muhalifleri” için kullanılırken,1985-89 yılları arasında da Türklerin sadece adlarını değil hayatlarını kaybettiği yer olmuştur.
Birkenau ise Hitler’in Polonya’da kurduğu ilk toplama kampıdır.1945 yılında kapatıldığında geriye 7 ton insan saçı kalmıştır toplanan.
Düşünmesi bile insanı ürpertiyor 7 ton saçın!
Kengir de Gulaglar için kurulan 475 toplama kampından sadece biridir Kazakistan’da.Yaşanan acılar ve yapılanlar insanlık tarihi için sadece travmalardır.Derin ve kalıcı izler bırakan!
Yıl 1954.
Haziranın 25’i.
Stalin’in "tankları" sabah erkenden kampa girer.Önüne çıkan her şeyi ezip yok eder ve geriye sadece "300" ölü kalıverir.Hazin olan şudur ki aynı günlerde Sovyetler’de gezide olan J.P.Sartre,ülkesine dönmüş ve şöyle demektedir o günlerde:
-Sovyetler’de tam anlamıyla eleştiri özgürlüğü var! (Hasan Cemal,Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım,S/49.)
Bunlar geride kalsa da,toplumsal belleğimizde bir yer açıp,hatırlamalıyız zaman zaman bunları.Ki insanın ne kadar vahşileşeceğinin en somut kanıtı olmuştu bu kamplar.Ayrıca Stalin’in şu meşhur sözünü doğrulamamak da gerek:"Bir insanın ölümü trajedidir,bir milyonunki istatistik!"
İnsanlığın tekrar bunları yaşamaması için uyanık olmamız gerekir/gerekiyor.
Unutmayalım ki,”Hayat,geriye doğru anlaşılır,ileriye doğru yaşanır.” der felsefeci Kierkegaard.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.