- 560 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Atlar Nic'oldu?
ATLAR NİCOLDU?
Tahsin ağam (Tahsin Topaloğlu),gençlik yıllarında Hacı Yusuf’un (Ceyhan) atlarını yayıyor. Baharın, hirk (herk) zamanı. At yaymak özen ister. İhtimam ister ve dahi dikkat ister.
.
Geceleri otlakta atlar otlatılır, şafak sökerken hirk için tarlaya gidilir. Ortalık ısınıncaya kadar tarla sürümü yapılır. Buna “Çift sürmek” denir. Çifte gitmek de tarlaya sürüme gitmek manasınadır dostlar.
Geceleyin atlar boşanırsa iş kötü. Atlar başını alıp gider. Al başına belayı… İşin yoksa yazıda yabanda at ara... Bazen boşanan atlar, gider yaylımdaki atlara tebelleş(askıntı) olur. Ortalığı bir at kişnemesi kaplar. “Hiyy ha ha! Hiyy ha ha!...” Boğuşan atları ayırmak maharet ister. Herkes boğuşan atlara yanaşamaz. Arada at çiftesi yemek de var işin içinde.
.
Bazen ekin bekçileri boşanan atları alıp getirirler. Muhtarın ahırına hapsederler. Bütün bu sebeplerden at yayarken uyanık olmak, sak durmak gerek.
.
O atların üstüne türküler yakılmıştır:
”Atı olan el atına biner mi?/Yiğit olan ikrarından döner mi?”diye.
Karacaoğlan’ın “Benli kırat”ı,Koç Köroğlu’nun kendi kadar ünlü “Kır at”ı...
“Severim kır atı, bir de güzeli...”diyen Dadaloğlu’na bir selam gönderek. Hatırı kalmasın. Şad edelim Dadaloğlu’nun ruhunu.
.
Hey...Hey!..Yine de hey...Hey!..O güzel insanlar nerede? Atını kardaş bilen, adı atıyla anılan babayiğitler... At kişnemeleri de duyulmuyor artık.
O güzel atlar nerede? O güzel atlar nic’odu? O atların yerinde yeller esiyor şimdi...
.
Tahsin ağam, bir gece atları örkledi. Zikkeleri(demir kazık) sıkı sıkı çaktı. Sonra vurdu kafayı yattı. Tahsin ağamın uykusu ağırdı. Derin uykulara varırsa top patlasa duymazdı. Tahsin ağam kan uykularda. Atlar zikkeyi sökmüş. Boşanmış. Boşanan atlar durur mu? Tahsin ağam uyuyor hâlâ...
.
Neden sonra Tahsin ağam uyandı. Bir baktı ki atlar yok. Silkinip kalktı. Koşturdu sağa sola. Güneş doğmuş. Ortalık ağarıyor. Toraman Dağları’nın üstünde gülen yüzünü göstermiş güneş ana.
Tahsin ağam ne yapsın? Yazı yabanı araştırdı. Köşe bucak didik didik aradı. Atlar yer yarılmış içine girmiş sanki. Bulamadı atları. Çarnaçar (çaresiz) köye geldi.
.
Hacı Yusuf, Hayat Çeşmesi’nde abdes (abdest) almış. Elini yüzünü siliyor. Tahsin ağam geldi Hacı Yusuf emminin yanına.Hacı Yusuf şaşırdı. O saatte tarlada sürümde olması lazım Tahsin ağam. Ama alı al, moru mor karşısında duruyor. O sormadan Tahsin ağam titrek bir sesle :
-Hacıysuf emmi atlar yok...
-Ne diyon sen Tağsin?..
-Gice boşanmış atlar. Aradım,bulamadım.
-Her yire baktın mı Tağsin?
-Baktım. Atlar yok Hacıysuf emmi...
-Disene, ağzıma sıçtın Tağsin...
Tahsin ağamın kafa dağılmış. Hacıysuf emminin dediklerini irdeleyemiyor:
-Öyle ittik (ettik) Hacıysuf emmi...
-Avradımı s.ktin Tağsin...
-Öyle ittik Hacıysuf emmi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.