- 972 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Ve nedir bu ontolojik acizliğimiz.?.....
Maskesini taktığım bu şehir ....kalbime girip hapsolan,işte bu son şarkı....
“Gecenin en siyahında umudun en bittiği yerdeyim ,köşeyi dönsem ölüm düz gitsem hayat..”
Ne çok şey anlatıyor,ne kadar hayata anlamlar katıyor bu sözler
Ve ne kadar esareti altına alıyor ruhu...
Her bitişin bir başlangıç....her başlangıcında bitiş olduğunu..
Ve bu temaşa’nın adına da hayat deyip,kireçlenmiş duygularla,yaşama devam ettiğimizi anlatıyor....
Giderek kemikleşen.....ve kıyılarından tüm suların çekildiği,tüm duyguların yitirildiği bu evrende her şey yalan
Yaşanılan tüm güzellikler, plastik hazlarla donanılmış bir sihirli kutu ,
Doğru olan sadece hayatın saati...
Cahilliğin bir erdem olduğu,gölgelerin bile çirkin,köhneleşmiş,insan manzaraları sunduğu,bu evrenin tam ortasında,bağdaş kurmuş bir şekilde..... yaşamı soluklayarak ,sorgulayarak yaşıyorum...
Ve......tükeniyor kalemim ,
dağılıyor tüm tepelerden aşağı, olanca hizıyla gelen hayat.
Ve sonra müzik susuyor..bitiyor bu sezgisel tahminler....
böyledir işte insanoğlu.hayatın tam ortasındayım der....ama kıyılarında gelgitleri yaşar....
Oysa ki;
Tarihsel mekansal ve bireysel koşullara bağlı değişsek bile,gideceğimiz yer ve en son adres orası...
O halde nedir bu yarış?
nedir bu uygarlığın kibrine bürünüp.....gök kubbenin katlarına çıkmaya çalışmak... ?
Ve nedir bu ontolojik acizliğimiz.?.....
gizemm