Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
Sabahat  çelik
Sabahat çelik
@sabahatcelik

UMUTLAR KARARMADAN.....bölüm 1....

26 Haziran 2017 Pazartesi
Yorum

UMUTLAR KARARMADAN.....bölüm 1....

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

861

Okunma

UMUTLAR KARARMADAN.....bölüm 1....

UMUTLAR KARARMADAN.....bölüm 1....

UMUTLAR KARARMADAN ….BÖLÜM 1……

Yağmur henüz geceyi yıkamıştı. Ağaç ve çiçek yapraklarının üzerinde saydam İnci toplarını andıran su damlacıkları yuvarlanıp yere düşüyor, bazıları da güneşin ılık nefesiyle buharlaşıyordu.

Renkler canlı, yapraklar diriydi. Babam ve ben yeşil otların arasından yürürken pantolon parçalarımız yağmurdan kalan küçük birikintiler ile ıslanmıştı babam az ilerde bir mola veririz oğlum dedi, iyice dinlenir açlığımızı gideririz yarım saat daha yürüdükten sonra keşfedilmeyi bekleyen bir Doğa harikasına gelmiştik.
Yüksek bir dağın üzerinde bir çember oluşturmuş gökkuşağını seyretmeye doyum olmuyordu,bir de güneşin huzmeleri ile rengarenk tüller gerilmiş gibiydi gökkuşağının renk aralarına.

Yükseklerden aşağıya doğru uzanan orman ağaçlarını koynunda ağırlayan muhteşem mavi kristal berraklığında bir göl beni kıyısına doğru çekiyordu babamdan izin alıp gölün kıyısına gelmiştim zaten yüz metrelik bir mesafe vardı gölle aramızda.

Göl şahaneydi kucağında kocaman yeşil bir ormanı ağırlıyordu
Kuşlar sabah dualarını şakımış karınlarını doyurmaya çalışıyordu. Kimisi gagasıyla toprağı eşeleyip börtü böcek avlıyordu.

Kendimi Büyülü Bir Ana kaptırmıştım babamın bana seslenmesi ile o büyüden sıyrılıp babama doğru yürümeye başladım, babam bir yer sofrası hazırlamış ekmek ve katığımızı soframıza koymuştu yemeğe başladık iri gövdeli yüksek bir çam ağacının altına oturmuştuk.

Babam ağacın gövdesine yaşlanmış dinleniyordu biliyorum ki birazdan kamerasını alıp muhteşem resimler çekecekti babam fotoğrafçıydı, ünlüydü sergileri her zaman beğeniliyor ödüller alıyordu .

Ben babama çok yalvarmıştım beni de götür diye her seferinde bir bahane uydurup beni atlatıyordu, ama şimdi orta okulumu başarıyla bitirdiğim için bana bir ödül vermiş gibi beni yanına almış en son sözünü tutmuştu ikimiz de tatlı bir yorgunluğun sarhoşluğunda dinleniyorduk .

Ağaç gövdesinin içinden gelen tıkırtı sessizliği bozdu babama o ses ne dedim?
Babam doğrularak bir sincabın olabileceğini söyledi hemen ayağa kalkıp ağacın gövdesinin etrafında dolanmaya başladım sincabı aradım fakat ağacın gövdesinin arkasında büyük bir oyuk gördüm hemen o oyuğun içinde sincabı aradım fakat içinde hiçbir şey yoktu.

Babam ağaca çıkmıştır ya da Sesimizi duyup başka yere gitmiştir dedi buralarda sincaplara sık, sık rastlayabilirsin dedi. Az daha dinlendikten sonra babam kamerasını çantadan çıkarıp sırtladı yiyecek çantamızı omzuna aldı,

Hadi işimize bakalım, günün batışı ve doğuşunun resimlerini çekmek için bir gece kalacağız dedi arabamızı çok uzağımızda park etmedik Çünkü içinde diğer yiyecek ve yatmak için uyku tulumlarımız vardı biz yürüdükçe babam güzel yerleri fotoğraflıyordu.

Dağ tepelerinde erimemiş karlara rastlamak mümkündür nisan ayındayız fakat öğlenleri sıcak oluyordu babamla gölün kenarına geldik kıyısı yer, yer topraktı.

Babam burada bir ateş yakalım ateşin göle yansıyan görüntülerini çekeceğim dedi, gün ikindiye gelmişti.
Babamla çalı çırpı topladık otların ağaçların uzak olduğu toprak karasının üzerine ateşi yaktık yavaş, yavaş tutuşan ateş büyüyordu, ateşin İnce kıvrak dumanı mavi gökyüzünü kirletmeye çalışıyordu.

Alevler kırmızıyla karışık mavi şeritler gibi kıvrılarak yükseliyordu çok geçmeden bir kaç bulut duman kümesine banılmış gibiydi babama bu ateşin doğaya verdiği zararı sordum?

Babam bak oğlum dedi zemin toprağın üzerine yakılan ateş etrafında yakın kuru ot ve ağaç olmamalı dedi dahası rüzgar dingin olmalı dedi.

Evet hava dingin ve hiç esinti yoktu babam haklıydı şimdi o ateşin etrafından ateşle beraber dağları ormanları ve o berrak gölün resimlerini çekiyordu öyle bir mutluluk ifadesi vardı ki yüzünde sanki adeta şov yapıyordu beni unutmuş gibiydi Ben de onun mutlulukla seyrediyordum.

Hülyanna



Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Umutlar kararmadan.....bölüm 1.... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Umutlar kararmadan.....bölüm 1.... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
UMUTLAR KARARMADAN.....bölüm 1.... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
27.6.2017 10:28:10
anlatımı yazımı sürükleyici ve güzel devamını bekler saygılar sunarım
Etkili Yorum
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
26.6.2017 23:21:19
Beğeni ile okudum. Devamını bir an evvel eklemeyi ihmal etmeyin.
Hayırlı bayramlar sevgili şairem.
Sevgilerimle.
vahap  ünsal
vahap ünsal, @vahapunsal
26.6.2017 21:10:42
Duygu dolu güzel anılarla bezenmiş harika bir payalşımdı beğeni ile okudum yazınızı değerli dost,
Özğün kaleminiz hep yazsın hocam.iyi akşamlar diler selam ve saygılarımı sunarım..
matrix1971
matrix1971, @matrix1971
26.6.2017 20:48:16
10 puan verdi
Zevkle okuduğum güzel bir anlatım
Devamını dilerim
Tebrikler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.