- 820 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
BAYRAM Kİ!
Recep, Şaban, Ramazan, Kadir gecesi derken günler çarçabuk geldi geçti bayrama kavuştuk. Allah’a hamdolsun bu günleri de gördük. Nice bayramlara sağlık, huzur ve mutluluk içerisinde ulaşmamızı diliyorum.
Hatimler, teravih namazları, salat-ı selamlarla Ramazan’ı uğurlarken “el-veda ya şehr-i Ramazan” ilahilerini söylüyor, bu rahmet, bağışlanma ve kurtuluşa erme ayından ayrılmanın hüznünü, bir yandan da bayrama kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Tabi ki bu bayram ramazanı yaşayanların bayramı olup şeker bayramı da değildir. Çünkü bunu hak edenler inanarak Ramazan orucunu tutup, Ramazan’da ektikleri hasadın bol verimi için bir bayram lütfunu yaşıyorlar…
Bayram namazla başlıyor; bunca nimete, ihsana şükrümüzü huzura çıkıp ifade ediyoruz. Namazdan dağılarak bayramlaşıyor, evlerimize giderek evdekilerle bayramlaşıyor her gün olandan farklı bir neşeyle süsleniyor, yakın akraba, eş, dost, mezarlıklar, ziyaretlerle bayramlaşmalara başlıyoruz.
Ramazan neşesinin belli bir kesime, tabakaya mahsus olmaması için, en yakınımızdan başlamak üzere yoksul ve mahrum olanları bulup en azından bayram günü ihtiyaçlarını gidererek olanları da bu sevince ortak etmeliyiz ki, bayram herkes için bayram olsun.
Bayram ki, hasret çekenler kavuşuyor, dargınlar barışıyor, görüşmeyenler görüşüyor, büyük küçük kaynaşıyor, çocuklar cıvıldaşıyor… Bu neşe yerden manevî dünyaya, göklere yansıyor, onlar da bizim bayramımıza iştirak ediyor, ilâhî rahmete çeşitli şekillerde taşıyıcılık yapıyorlar.
Bayramda, garip, yoksul, yetim ve huzur evlerindeki yaşlılar da unutulmamalı… Şehit aileleri için bayram ise daha farklıdır. Neden mi? Elbette ciğerparelerinin kaybı ciğerlerini yakıyor, kalplerini sızlatıyor, gözlerinden kanlı yaşlar akıyordur. Ancak olayın bir diğer yüzü de var. Çünkü İslam’ın Peygamberi (s.a.), “Şehitler öte dünyada öylesine ödüllendirilecekler ki, her biri, tekrar tekrar dünyaya dönüp defalarca şehit olmayı arzu edecekler” diyor. İslam’a iman etmiş müminlere göre dünyada Müslümanca yaşayanlar için ölüm ayrılık değil, bir vuslattır. Dünyadan, yakınlardan ayrılmak vardır ama ebedî aleme ve orada yaşanacak emsalsiz manevi zevklere kavuşmak da vardır. Onun için asıl bayramı layık olanlar şehitler, onlar bayramı yapıyor ve onlara yakışıyor…
İnsanlar, rahman, rahim olan yüce yaratıcı Allah’a kul olmak, bu kulluğun gereğini yapmak için dünyaya geldiler. Bir yandan kulluk, bilinen ibadetlerle yaşanırken, diğer yandan ise Allah’ın af, rahmet, ihsan, merhamet, sevgi, yardımlarının insanlar tarafından birbirlerine yansıması ile de huzur ve saadete ererler. Allah’ın ve Resul’ün ahlakı ile ahlaklanmanın da manası bu olsa gerektir.
Gelin öyle bir bayram yapalım ki, ilâhî isim ve sıfatların bizdeki tecellisi de bayrama yaraşır olsun! Bayram yalnızca Müslümanlara değil herkese, her canlıya da rahmet vesilesi olsun!
Bayram ki, üzüntünün neşeye, öfkenin sevgiye dönüştüğü, birliğin, kardeşliğin yaygınlaştığı, umudun gerçeğe koştuğu, hoşgörünün hâkim olduğu, ülkemiz ve İslam coğrafyasında barış ve huzurun yaşanmasına vesile olsun. Yapılan dualarla, çalışmalarla mazlum milletlerin, esir Türk illerinin kurtuluşuna, İslam coğrafyasında göz yaşlarının dinmesine, barışın ve huzurun hâkim olmasına vesile olsun. Bu temennilerde bulunurken, asıl gerekenin de Kur ‘an merkezli İslam anlayışına sahip olmamızı İslam’ın birlikteliği ve kardeşliği içerisinde birbirimize sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum.
Sıkıntısız huzurlu, sağlıklı günlere ulaşmamızı, bunun için İslam Rönesans’ını gerçekleştirmemizi ve bir medeniyet hamlesi, yeniden diriliş için çalışmamızı, insanlarımızın görevini bilerek, birbirini sevgiyle kucaklamasını diliyorum.
Ülkemde işsizliğin azalmasını, üretime, ilme, eğitime, emeğe gereken önem verilmesini, haksızlıkların adaletsizlerin ortadan kalkmasını, umudun çoğalmasını, küskünlerin barışmasını, varlıklı olanların darda olanlara yardım yapmasını, hastaların sağlık bulmasını, karnı aç olanların doyurulmasını, sırtı pek olmasını, ağlayan yüzlerden ziyade gülen yüzlerin olmasını, insanların insanca yaşadığı huzur toplumu olmayı diliyorum.
Geliniz, bir tebessümü, bir sıcak aşı, bir yaslanacak başı, omuzu, bir sığınağı birbirimizden esirgemeden her günümüzü bayram yapalım. Rahmete gark olanların, umut muştusuyla yananların, o kutlu menzil yolunda olanların, her zaman bir ömür boyu bu hasletleri yaşayıp, yaşattığımızda işte bayram o zaman bayram olacak…
Hasılı Müslümanlar vazifelerini hakkıyla yaparlarsa bayram, her durumda nasıl olursa olsun herkes için bayram olur... İnsanlığımızın, inancımızın, kardeşliğimizin, merhametin, sevgi ve muhabbetin milletimiz nezdinde artmasını, iki dünyada da saadete erdirecek yüce kitabımızın söylemlerine kulak verilmesini akleden, düşünen, sorgulayan, üreten, seven, sevilen, hakkı ve sabrı tavsiye eden, imanıyla amel eden, ilme değer veren, kutlu medeniyet hamlesi çalışmalarına inanmış insan olmamız için, bir başlangıç yapma dileğiyle bayramımız bayram olsun…