- 825 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK
Geçmiş zamanların birinde, insanlık neşeli bir şekilde yaşamını sürdürüyormuş. İnsanlar hastalığın ne olduğunu dahi bilmiyorlarmış. Çünkü o güne kadar kimse hasta olmamış ve insan ömrü bu sebepten gayet uzunmuş. En az yaşayan insan bile asırdan fazla yaşıyormuş.
Derken günün birinde gökyüzünden kızıl alev renginde ufak bir taş güzeller güzeli Sevda’nın yüreğine girivermiş. Taşın değmesiyle Sevda yere düşmüş. Lakin Sevda taşın yüreğine girdiğinin farkına varmamış. Yerde ki bir taşa takılıp düştüğünü sanmış. O esnada oradan geçmekte olan bir genç Sevda’ya yardım etmek için yanına yaklaşıp, elini ona doğru uzatmış. Sevda kendisine uzatılan ele doğru uzanıp tutmuş. Birden göz göze gelmişler. Bir birlerine öyle içten öyle içtenmiş ki bakışları Sevda yüreğinde ki taşın alev alev yanan ateşini hissetmiş. Fakat sadece Sevda değil karşısında ki delikanlıda aynı yoğun duyguları yaşamaya başlamış. İkisi de amansız ve bulaşıcı aşk hastalığına yakalanmışlar.
O günden sonra bu amansız hastalık herkese bulaşmaya başlamış ve bu insanoğlunun yakalandığı ilk hastalığa AŞK adını vermişler.