- 650 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
karakter...
"Karakter keşke bakkalda satılabilse de, kimse bundan mahrum kalmasa..
Hey sen, ruhunu yüzüne giyebilecek kadar cesur musun?"
Eğer her değişen olayla birlikte, değişen bir karakter varsa ortada; bir anormallik söz konusudur
Günü gününe, saati saatine uymayan insanlar vardır. Bir bakarsınız bugün bulunduğu ortamda gayet neşeli, güler yüzlü iken, yarın aynı ortamda sinirli, taşkınlık yaratan bir insandır. Her şey istediği yönde geliştiği zaman mutlu, ters bir durumla karşılaştığı zamanda mutsuz olup değişik karakter sergileyebilirler.
Deyim yerindeyse "dengesiz kişilik" olarak adlandırabiliriz bu tarz insanları.
İnsanız...
Her zaman mutlu olacağız, tüm olaylar istediğimiz gibi cereyan edecek diye bir şey yok. Bazen sıkıntı, zorluk, hastalık ve başarısızlıklarla karşılaşabiliriz. Bazen de hiç ummadığımız kadar güzel gelişebilir olaylar.
Çok küçük yaşlardan itibaren başlayan kişilik gelişimi, yaşanılan her olayla birlikte sürekli gelişir ve bir zaman sonra kişilik oturur.
Halk arasında söylenen bir söz vardır; sağlam karakterli ya da karakteri bozuk diye..
Kişiliği oturmuş insanlar sağlam karakterli, güvenilirdirler. .. Diğer insanlarla ilişkilerini normal olarak sürdürür.
Karakter ve kişilik tanımları genel olarak eş anlamda kullanılır.
Karakter; kişiye özgü duygu ve düşüncelerin, tutum ve davranışların bütünüdür.Kişisel özellikler içinde yaşanılan çevrenin değer yargıları ve ahlak kurallarından oluşur. Toplumsal değerler ve ahlak kuralları, çocukluktan itibaren benimsenirse dışarıdan ‘’ karakterli ‘’ olarak adlandırılır..
Sağlam karakterli bir insan, şartlar her ne olursa olsun; ne tür zorluklarla ya da ne tür varlıkla karşılaşırsa karşılaşsın, kişiliğindeki özelliklerden hiçbir şekilde taviz vermez.
Fedakarsa, her zaman fedakardır… Mütevaziyse, her zaman mütevazidir.. saygılıysa her zaman saygılıdır…
Örneğin; Her zaman çalışkanlığı, yardımseverliği, güler yüzlü olması ile tanınan bir kimse o gün içerisinde iş yerinde bir takım olumsuzluklar yaşasa da, karakterinde değişiklik olmaz. Agresifleşip, taşkınlık yaratmaz…Başka bir kişiliğe bürünmez.
Eğer her değişen olayla birlikte, değişen bir karakter varsa ortada; bir anormallik olduğunu çok rahat söyleyebiliriz. Çünkü böyle insanların ne zaman nasıl davranacakları, neye nasıl tepki verecekleri bilinmez.. Dolayısıyla güvenilir değillerdir. Bu tarz insanlarla aynı ortamı paylaşmak dahi huzursuzluk vericidir.
Sözün özü;
Benim her zaman öğrencilerime söylediğim bir söz vardır; "Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar "İnsan ne şartta, hangi ortamda olursa olsun sağlam bir karaktere sahipse; olumlu ya da olumsuz hiçbir şartta, kişiliği bozulmaz.
Oğuz Şahin - CHP ÇUKUROVA İLÇE ÖRGÜTÜ
8 Haziran 2014 ·
YORUMLAR
Bu sefer Aynur Hanım'a katıldığımı söyleyebilirim. İnsan davranışının iki boyutlu bir şablonla değerlendirilmesi, insanın doğasına ve toplum içindeki yerine de aykırı olacaktır sanıyorum.
İnsan zihni bilgiyi, bir bilgisayar gibi işlemez. İnsan zihni ve bilgisayar arasında kurulan bağdaşımlar ne kadar yaygın ve hatta bazen bilgisayar teknolojilerinde işe yarar olsa da, bunları büsbütün eşlemek, anlamlı olmaz. Bir bilgisayar, aldığı bilgiyi salt bilgi olarak alır. Bilginin kendisi ile ilgilenmez; bilginin içerdiği komutları gerçekleştirir. Böylece her defasında tutarlı davranışlar sergiler. Oysa insan zihni, bilgiyi hiçbir zaman salt haliyle almaz. Bilginin bir davranışa dönüşmesi için önce algılanması gerekir; algılanması sürecinde bilgi öznel deneyimlerle işlenir, değer yargıları, kişisel yaşantılar, genetik faktörler, anlık duygu durumu, zaman/mekan/kişi algısı ile bilgi kişisel bir yapıya dönüştürülür. Bu sırada bilginin salt hali de değişime uğrar. Artık bilgi kişisel bir değer halini alır. Böyle bir işlem sürecinde insanın aynı bilgiye, aynı ortam ve koşullarda bile farklı tepkiler vermesi; onun zayıf bir kişiliğinin olmasıyla ilgili değildir, insan olmasındandır.
Toplum içinde "sağlam karakterli" insan tanımı, evet belli ölçüde tutarlılık da bekler. Bu tutarlılık beklentisi, çok daha derin ve uzun bir metinle açıklanması gerekir ama, totaliter yönetimlerin insana yüklediği bir misyondur. Çünkü her zaman tutarlı davranan insan, beklenmedik davranışlar gerçekleştirmez. Böylece birey toplum içinde daha kolay yönetilebilir ve söz gelimi "devrim" yapmasının önüne geçilir. :)
Öte yandan, "sağlam karakterli" insan tanımının daha genişçe kapsamı, onun toplum tarafından kabul gören davranışlar sergiliyor olmasıdır. Onun davranışlarının ne kadar doğru ve sağlam olduğu, toplumsal normlar tarafından belirlenir. Çünkü toplum içinde bireyin birey olması istenmez, toplumsal çarkın bir parçası olması beklenir. Kendi için değil, içinde bulunduğu toplumun faydası için var olması beklenir. Bu da açıkça totaliter bir yapılanmanın beklentisidir. Böylece yine içinde bulunduğu topluma zarar verecek davranışlar gerçekleştirmeyecek olan bu birey, toplumu yöneten erkler için de tehdit oluşturamayacaktır.
CHP'nin kendi toplumunu ve kendi seçmenini tanımak, ondan beklentilerini doğru belirlemek konusunda ciddi sıkıntıları olduğuna inanıyorum ama bu da uzun ve bence ayrı bir başlıkta tartışılması gereken bir konu.
Bireyi birey yapan biricik değer, onun karmaşık ve değişken olabilen yapısıdır. Bireyi, öngörülebilir ve faydalı davranışlar içinde tanımlamaya çalışan totaliter yapılanmaların tümü, bireye düşmandır. Onun biricikliğine, yaratıcılığına, özgürlüğüne düşmandır.
Bir devrim olacaksa, bunu öngörülemeyen insanlar yapacaktır.
Sevgiler.
mordünya tarafından 6/21/2017 1:14:23 PM zamanında düzenlenmiştir.
mordünya tarafından 6/21/2017 1:23:32 PM zamanında düzenlenmiştir.
DEVRİM DENİZERİ
Bu gün facebook da rastladığım ve hoşuma giden bir paylaşımı sayfama aktardım yalnızca.
Konunun özü benim kendi payıma çıkardığım sonuç:
Karakter sahibi olmak ya da olamamak.
Sevgi ve Selamlar.
mordünya
Sevgiler çokça.
Bu yazıyı kim yazdı anlayamadım. Her kim yazdıysa insan psikolojisini baltalamış biçmiş. İnsan duygusal bakımdan sabit değildir ve gelgitleri vardır. Karakteri -nasıl oluyorsa- tunçtan insanlar bile bu gelgitleri yaşarlar. Az çok psikolojiye giriş okuyanlar bile bunu bilirler. Eğer bu yazıda denildiği gibi olsaydı siz biz hepimiz karaktersiz insanlar olurduk.
Sevgilerimle Devrim Hanım.
DEVRİM DENİZERİ
Ancak burada sözü edilen temel karakter ve kişilik yapısının oynak tansiyon örneği değişken olamayacağı örneğidir.
Dürüst samimi vicdanlı açık sözlü sevgi dolu onurlu bir insana bütün bunların tersi bir davranışı asla yaptıramazsınız. Ağaçların kökleri gibi kök salmıştır benliğine çünkü.
Sayfaya uğramanız ve katkılarınız için çok teşekkür ediyorum.
Mis gibi sardunya kokuları salıyorum açık pencerenizden içeri.
Sevgi ve Selamlar.