- 859 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GAMZE
İnsanların görmediği, bilmediği, duymadığı bir yerde bir alem varmış. Bu alem peri adı verilen yaratıklarla doluymuş. Bu periler çok neşeli, üzüntünün ne olduğunu bilmeden yaşamlarını sürdürerek, refah içinde geçinip yaşamlarını sürdürürlermiş. Uzun uzun yaşarlar, ölüm nedir bilmezlermiş. Derken öyle bir zaman gelmiş ki periler alemi, perilerle dolup taşıyormuş. Fakat periler hallerinden gayet memnunmuş.
Bir gün peri padişahının güzeller güzeli karısı hamile kalmış. Bu durum periler ülkesinde sevinç ve neşe içerisinde şenliklerle kutlanmış. Peri padişahı ve karısı çok ama çok mutluymuş. İkisi de ilk çocuklarını sabırsızca bekler olmuşlar. Bütün periler bu durumu aralarında konuşuyorlarmış. Acaba bütün perilerin en güzeli peri padişahının karısı nasıl bir pericik doğuracak, erkek mi dişimi olacak, ne kadar güzel olacak diye merak edip duruyorlarmış, derken beklenen gün gelmiş. Her tarafı bir telaş, bir telaş, almış ki tüm periler periciğin doğumunu kutlamak üzere hazırlıklara başlamışlar. An gelmiş peri kraliçesinin periciği her pericik gibi hayata gözlerini gülerek açmış. Bu minik periciğin ismini koymak üzere peri ülkesinin en bilge perileri çağrılmış. Bilgeler düşünüp taşınıp değişik değişik isimler söylemişler. En yaşlı bilge bakmış ki, herkesin fikri değişik, söyledikleri isimlerin baş harflerini alarak periciğin ismini "gamze" olmasını istemiş. Daha önce periler ülkesinde böyle bir isim yokmuş, ama herkes kabul etmiş.
Periler aleminde öyle büyük şenlikler öyle sevinç ve neşe varmış ki, herkes mutluluğuna mutluluk katmış. Fakat bu azami derecede ki mutluluk kendi alemlerinin dengesini değiştirerek, bundan sonra ki hayatlarına ölümü eklemiş. Prenses pericik daha doğumunun üçüncü gününde aniden ölmüş. Daha önce böyle bir şeyle karşılaşmayan peri padişahı karısı ve tüm periler, üzüntü ve ölümle ilk kez tanışmışlar. Ama ne yapacaklarını bilmiyorlarmış. Tüm bilge periler toplanıp ne yapacaklarını, konuşup tartışmışlar. Hepsinin ortak kararları minik periciğin ölüsünün oralarda uzaklaştırılıp kendilerine daha fazla üzüntü vermemesiymiş.
Bilge perilerinin en yaşlısı ve peri padişahı, periciğin ölüsünü alarak, diğer alemlere geçmişler. Dünya denilen insan aleminde gezinirken, bir ağlama sesi duymuşlar. Bu sesi üzüntü saçtığını görmüşler. Sesin geldiği yere gidip baktıklarında çok şaşırmışlar. Kendilerinden çok daha iri kocaman kocaman insan denilen yaratıklarla karşılaşmışlar. Bunlarda kadın olanın elinde ağlamakta olan bir bebek görmüşler, bu bir kız çocuğuymuş ve perilere sevimli, sempatik gelmiş. Bilge peri bu bebeğin ağlamasına dayanamayıp, peri padişahından da izin alarak, ölen periciği ağlamakta olan bebeğin yanağına gömmüş. Bebek yanağında ki periciğin verdiği mutlulukla gülmeye başlamış. Her güldüğünde yanağında ki periciğin gömüldüğü yer belli olmaya başlamış. Peri padişahı periciğin bu bebeğin yanağında olup ona mutluluk vermesinden çok mutlu olmuş ve bebeğin annesinin kulağına iyice yaklaşıp "gamze" diye seslenmiş. Zaten o esnada çocuğa isim koymaya çalışıyorlarmış. Kadın bu sesin söylediği ismi çok beğenip, bebeğin ismini "gamze" koymuş.
O günden sonra ölen dişi pericikleri kız çocuklarının, erkek pericikleri de erkek çocukların yanağının bir tarafına gömmeye başlamışlar. Kimileri nereye gömeceğini bilemediği için bazı çocukların yüzünün veya vücudunun değişik yerlerine gömdüğü de oluyormuş. İkiz olarak ölen pericikleri de bir çocuğun her iki yanağına gömerlermiş. Böylece peri padişahının kızının ismi tüm dünyaya yayılmış ve bazı insanların gülerken yanağında veya yüzünün her hangi bir yanında çıkan çukura "gamze" adı verişmiştir.