- 1119 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Üç Nokta işte
Umut !
İlginç kişilik, ilginç bir kişi ve ilginçliği insana sunan o işte. Her şey bir günlük alkış içindi. Her şey İki umutsuz insanın bir umutlu insanla konuşmasıyla başlamıştı. Neden umut ettiğiniz gibi yaşamıyorsunuz ya da neden yaşadığınız gibi umut etmiyorsunuz?
‘’Dünya zaten kötü,
onun kötü olmasını daha da kolaylaştırıyor insanlar.’’
Çok ama çok şeyler yazıldı umudun üzerine. Çok yağmur yağdı hayatın ve toprağın üzerine, ama yazıldığı kadarda gevezelikte yapılmadı değil. Ütopyaların ve onları hayal edenlerinde üzerine de düşürülen yağmur cenneti anımsatan cümleler misali. Ateşli müminler ve ayinlere ve kominyonlara devam edenler, şu başlarının üzerinde Tanrı’nın kendilerini yağmurdan ve güneşten koruyan merhametli elini taşıdıklarına inananlar, öteki dünya için vaat ettiği nimetlerin hiç değilse küçük bir kısmını dilemeyi unutmayan inançlı insanlar.
Oysa o yüzden gezegeni dolduran mal ve mülk dağılımında kendilerine düşenle ,özellikle maddi olarak tatmin olanlarla tatmin olmayan kişi ,şeytanın her zaman kapının ardında olmadığına ve zenginliğin bir gün, çokta gecikmeden penceresinden içeri gireceği umuduna sarılır.
Bütün ormanları geziyor ,düşen ve kuruyan her yaprağın altını kaldırıyor um. Tek tek onlara dokunan ya da üzerine basan umudu dinliyorum. ‘’Her şeyini kaybeden ,ama en azından kederli yaşamını koruma şansına sahip olan kişi, yarının bugünkü kadar talihsiz olmamasını ummak gibi son derece insani bir hakkın yardımına koşacağına inanan çok’’ diyor.
’Hayat yürüyor, Hayri Bey... Siz kelimelerle zehirlenin durun, hayat her gün yeni bir şey keşfediyor.’
Peki , şimdiki dünyada ve şimdiki zamanlarda umudu hak eden bir şey olsaydı, ama genelde gözlerin ve aklın anladığı bildik hayal değil de; elle tutulabilir bir gerçeklik olsaydı, her gün kollarımızda umutla dolaşmak, onu kollarımızda sallamak ya da onun kollarında sallanmak ihtiyacı duyacağımız ortada.
’Umut ettikleri hiçbir şey yoktu. Umut edememenin boşluğundaydılar.’
Belki öyledir, muhtemelen, ama ben daha çok, aksine, birçok umudun fazla sabır yüzünden kaybedildiğini düşünüyorum. Gerçekten de umuda hiç karşı değilim, ama sabırsızlığı tercih ediyorum. Bizim umutla beslenmemizi tercih edenlerin bir şeyler öğrenmesi için sabırsızlığın dünyada dikkat çekmesi zamanı geldi de geçiyor. Hayal kuranlar içinde aynısı.
YORUMLAR
her zaman umuda sarılmak bana biraz pollyanna oyunu gibi geliyor. Beklemek insanı çürütüyor gibi. o yüzden bazen sabırsızlığı tercih etmek etmek gerekiyor, çünkü seni itekleyen bir mekanizma devreye giriyor. hareket.. bir şeyler yapma içgüdüsü..
bu arada merhaba.
Maria Puder
merhaba. Umut sadece ötekini berikini seninle sen gibi görmek ve yaşamak. Umut ediyorumdan öte umut edin daha çok bizde.
teşekkürler