Bazı yarlar vardır ne kadar sarılsa da hep kanar aslında,bazı kelimeler vardır ne kadar yazılsa da hep uzundur sözcüklerin.Ve biter sanırsın kelimeler susarsın sustuğun yerden başlayan her an anlatmaya yeter de artar bile bazen.
Suskunluğun,dipsiz bir kuyudur düşmüş olman içinde ki feryadı susturmaya yetmez.Aklının almadığını yaşamaya mahkum kalmaya başladığın da anlarsın ki ’yüreğim’ dediğin yüreğini ortadan ikiye böler de gider.
Ve insan sadece ait olduğu yerde kalır.Düşlerinin yetimliğin de,kimi
zaman sebepsiz akan bir avuç göz yaşında,kimi
zaman hep son sözü söyleyen hayatın pençesinde işte.Yani ’ömrüm’ dedikçe ömür verdiğinde ya da bir yokluğa mahkum edildikçe inadına sevdiğinde kalır.
Ve insan sadece susar bazen;kilitli dilini yerinden sökerek susar,çiğnenmiş bendini aşmadan susar,ölü yüreğini sürükleyerek susar.Gerisine miras kalan her anında ki acıyı içine çeke çeke susar.Ve yakınını kaybetmiş gibi uzağına baka baka susar.
Can taşır insan; emanetine yüklenmiş bir yük omuzlar altında ezilmeden yürümek istersin bazen ’hangi hayatın yolu’tozunu yutmadan biter ki?Ya da tozunu yutmadığın bir hayatı nasıl yürüyebilir ki insan?
Canın yanar sadece
dünyada ki işlenmiş bütün suçların tek sebebi sanırısın sahipsiz yüreğini.ayaklarına yüklenmiş çaresizliği bir tek sen bilirsin ve gizlersin suskunluğuna dökülen gözyaşlarını.Anlayanını kaybetmiş yanına yanman geri getirmez hiç bir gideni.
Ve insan sadece susar bazen!Sırtından vurulmuşluğunu unutmadan susar,aklına yazdığını yüreğine basarak susar,şiir gölgelerine
hüzün ekerek susar ve kalbine ansızın saplanan oku elleri ile çekerek susar.
Nereye yaslansan oranın izi çıkar sırtına.Ağrın diline değil de yüreğine düşen bir kor gibidir aslında Gözlerini kapatmaya korkan beden taşımak ne zordur bilmez kimseler,düşlerinin üzerine yattıkça düğümlenmiş hıçkırıkları silmeye yetmez ki anıların.Ve insan kör bakmaya sağır olmaya mahkumdur bazen.
Bazı yollar vardır yürümekten ziyade koşmak istediğin.Her yolun sonunda aynı yazıyı okumaktan yorulursun bazen,adını
heceler sanırısın uzakların lakin;uzağını yakın etmeyen hangi tümceye sığdırır ki seni?Oysa sonsuzluğa giden yollara yazılmalıydık.Ve her sonsuzluğun sonunda ’biz’ okunmalıydık.
Ve insan sadece susar bazen!Kimliğine yazılmış bir yokluğun hatrına susar.
İçine hapsolmuş bir
sevdanın feryadı hatrına susar.Kefenlenmiş duygularının idam fermanını bağıra bağıra ilan edenin hatrına susar.
Evet insan susar bazen!
Bakar, görür, yutar.
Acısını sorsalar ’GEÇMEDİ’(ama)....der de!
Yine de insan;
S
U
S
A
R
Bazen....
FUNDA SAĞLAM
(yokluğuma)